İstanbul ya da Milano, önemli olan rahatlık!
Bu ayki HouseBeatiful dergisi, ünlü yazar Donatella Piatti'nin Caddebostan'daki evine konuk oldu. Yaşadığı mekanları dekore ederken açık renkleri tercih ettiğini söyleyen Piatti, rahatlıktan asla ödün vermiyor.
İtalyan yazar ve yemek programı yapımcısı kimliğiyle tanıdığımız Donatella Piatti, bu ayki HouseBeatiful adlı dekorasyon dergisine, Caddebostan'daki evinin kapılarını açtı. Yılın altı ayını İstanbul'da, altı ayını Milano'da geçiren Piatti, yaşadığı mekanın her şeyden önce rahat olması gerektiğini söylüyor ve ekliyor: "Her zaman açık renkleri tercih ediyorum." Evinin her yerinden kitaplara ve port parfüm şişelerine olan düşkünlüğü anlaşılan ünlü yazar, "Evimde hiç fotoğraf göremezsiniz. Çünkü geçmiş, bir saniye önce bile olsa bana hüzün veriyor" diyor...
* İstanbul'daki evim ya da Milano'daki evim benim için pek fark etmiyor. Bazı açılardan ikisinin de benzer yanları var. Her zaman açık renkleri tercih ediyorum, iki evimde bu özelliği taşıyor. Alışkanlıklarımdan pek vazgeçmiyorum, kitaplarım, bilgisayarım hep elimin altında olmalı. Orada da, burada da böyle bir düzenim var. Tabii değişen şeyler de var. Yemekler, mutfak, alışveriş gibi... Bir de İtalya'da çiçeklerim yok, çünkü orada sulayacak kimse yok.
* Evimi zaman içinde oluşturdum. Hiçbir zaman dekorasyon yapayım diye düşünmedim. Yoksa bir sürü mimar arkadaşım var ama, onlara bıraktığınızda mutlaka bir çatışma oluyor. Bu evde çalışıyorum, yaşıyorum. Her şeyden önce rahat bir ev olması gerekiyor. Hiçbir zaman modayı takip edeyim diye zorlamadım kendimi. Renkler, ayrıntılar, mobilyalar... Her şey kendi zevkime göre. Bazen küçük küçük hediyeler oluyor arkadaşlarımdan, öğrencilerimden, onlar da evin bir köşesinde kendine yer buluyor. Daha doğrusu bir yere koyuyorum ve orada kalıyor. Ama burada sevdiğim renklerle ve elimin altında kitaplarımla çok rahatım. Milano'daki evim daha Türk aslında. Ahşap kapılar, Anadolu seyahatlerim sırasında aldığım antikalar, büyük çömlekler, sandıklar çok güzel şeyler var. Buraya getirmeye korkuyorum deprem olursa hepsi gider.
* Üç buçuk yıldır bu evde oturuyorum. Bu evi seçmemin çok ilginç bir nedeni var aslında! Benjamin'im 20 yaşında. Bunca yıldır onunla birlikte yaşıyorum ve ona çok büyük saygım var, yıllardır beni takip ediyor. Bu yüzden ev, ilk önce ona uygun olmalıydı. Aydınlık olmasıyla bunu karşıladı. Sonrasında benim alışkanlıklarım söz konusu. Her sabah yürüyüşümü eksik etmem. Sahil yolunun üzerinde olması benim için büyük avantaj oldu. Bir de bahçeli bir ev isterdim, ama bakamayacağımı bilirdim. Bu evin komşularla paylaştığımız yeşil bir bahçesi var, üstelik onlar ilgileniyorlar!
* Mutfak, evimin en önemli bölümlerinden biri. Düzenli bir mutfak değil benimki. Yemek yapan bir insanın mutfağının öyle olması pek mümkün değil çünkü.
|