kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Gulse Birsel @ SABAH
 
Caddebostan Plajı'nı benden dinleyin!
Bodrum'un en iyi saklanan iki sırrı!
Neden korkacağımızı şaşırdık yav!
Hoşbulduuuk!
Dediydi dersiniz!

Caddebostan Plajı'nı benden dinleyin!

Gittik, gördük, yerinde inceledik. Yaa. Köşe yazarı olduk diye muhabir reflekslerimi, araştırmacı gazetecilik yönümü bırakacağımı düşünüyorsanız, yanılırsınız! Hep halkın içinde ve halkla el eleyim! Caddebostan Plajı'ndaki vatandaşların "Bir kere öpebilir miyiz bacım?" şeklindeki ricalarını reddetmiş olmam bu gerçeği değiştirmez! Eğer "Gülse Birsel Sabah'ta" reklamını seyrettiyseniz, bendenizin çiçekli bir elbiseyle şezlonga uzanmış, kucağında dizüstü bilgisayarla sizler için çalıştığı, o esnada çamaşırlarıyla denize doğru koşan ve "mayo zabıtaları" tarafından kovalanan vatandaşların kadraja girdiği sahneyi görmüşsünüzdür.
O sahne gerçekten Caddebostan Plajı'nda çekildi. Plaj hıncahınç. Kadınlar, güneşlenen nüfusun yüzde otuzunu oluşturuyor yaklaşık olarak. Çocuk bol, ve genellikle gruplar halinde dolaşıyorlar.

MAYO
MU DEĞİL Mİ?!
Denizde, futbol topu ve şambrel, aksesuvar olarak çok popüler! Plaj modası ise, erkeklerde iç çamaşırı mı, şort mu, mayo mu olduğu netleşmeyen, belki Emine Erdoğan'ın giysilerine yapıldığı gibi modacılar tarafından tartışılması gereken giysilerden oluşuyor! Çekim günü, ayrı bir yazı hikayesidir! Biz film çekiyoruz, önde "iç çamaşırlı vatandaşlar", arkada "mayo görevlisi" koşturuyorlar.
Etraftaki gerçek vatandaş mest! Alkış kıyamet, tezahürat!
Öndeki kahraman vatandaşları mı alkışlıyorlar, arkadaki görevliyi mi belli değil! Bir kısmı halktan, bir kısmı otoriteden yana, ama birlikte güneşlenebilecek kadar da "hepimiz kardeşiz" bir ortam var! Mayo zabıtaları veya "görevliler" hala "iç çamaşırı" tartışmasında bir noktaya parmak basmak peşinde. "Bütün kendini bilmez 20-30 kişiden çıkıyor, yoksa vatandaşta mayo bilinci tam" diyorlar! Demek ki, yıllardır Büyükçekmece'de, Fulya Plajı'nda, Boğaz'da falan gördüğümüz iç çamaşırlı yüzücüler hep aynı insanlar!
Hani o yirmi otuz kişiyi yakalayıp zorla birer Speedo giydirsek, bitti!
Esas mevzu da başka bence.
İzlenimlerime göre Caddebostan sakinleri, "sakinliğin" bitmesinden şikayetçi! "Yol kenarı şık apartmanların jogging aileleri", "çamaşırdan hallice mayolarla deniz kenarında çekirdek çıtlayan aileler" in semtlerini işgal ettiğini düşünüyor!

CADDEBOSTANLI
ŞAŞKIN!
Plajın yanındaki yürüyüş parkurundan sarışın, sportif vücudu ve son model yürüyüş giysileriyle, belli ki Caddebostanlı, kırk yaşlarında bir hanım geçiyor.
Sarışın hanım, plaja, ve plajı boydan boya saran duvarın üzerine oturmuş esmer, göbekli ve oldukça kıllı erkek kalabalığını görüyor. Dikkat ediniz, "kıllı" kelimesinde asla aşağılama yok, genetik özelliklerle ilgili bir tespittir.
Londra'daki "Turks" sergisinde de gördük. Uzmanlar eski Orta Asya eserlerini incelerken, o dönemde görünüş itibariyle birbirine çok benzeyen Çinlilerle Türkleri ayırmak için sakal, bıyık, göğüs kılı gibi özelliklere bakıyorlar. Resimlerdeki Orta Asyalı adamda bol sakal, bıyık, göğüs kılı varsa onun Çinli değil, Türk ırkından biri olduğu sonucuna varıyorlar! Caddebostan'daki sarışın hanıma dönüyorum!
Duvarın üzerinde oturan "kesinlikle Türk genetik özellikleri taşıyan" erkek kalabalığına nefret dolu bir bakış atıyor. Ötekiler de ona bir bakış atıyorlar, ama nefret değil de daha pozitif, daha "üff anam" duygularla dolu!
Mine Kırıkkanat zihniyetiyle pijamalı piknik zihniyeti, mecburen komşu olmuş Caddebostan'da!
Manzarası, mahallesi, ortamı eskisi gibi olmayan semt sakinlerinin gürültüden, kalabalıktan şikayet etmeye başlaması yakındır!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Türk ekonomisine yön veriyorum!   / 16-05-2004
 Çocuğun mu var, derdin var!   / 09-05-2004
 Ceyar'ın karaciğeri bitmiş   / 02-05-2004
 Düğün mevsimi başladı, kolaylıklar!   / 01-05-2004
 Nişantaşı'nın çıldırdığı günler!   / 25-04-2004
 Herkesin şuursuzca gülmesini istiyorum   / 28-03-2004
 Varsayalım ki, ben ekonomistim!   / 27-03-2004
 Vatikan'ın neresindensin hemşehrim?!   / 21-03-2004
 Manken TSE'sine benim yaklaşımım   / 20-03-2004
 Alışverişte 'Hayır' demenin püf noktaları   / 14-03-2004
REHA MUHTAR
Şarap ve balık...
Osman Müftüoğlu'nun bu millete yaptığı...
MEHMET BARLAS
Reha Muhtar mantığı tevil kaldırmaz
Bütün mantık...
İLKER SARIER
Vatikan'dan promosyon
Roma Katolik Kilisesi'nin ruhani...
MAHMUT ÖVÜR
AKM ilgisizliğin kurbanı
Kültür ve Turizm Bakanı...
SAVAŞ AY
Sibel Can'ın kızı annesine piyano çalacak...
Rahmetli...
HINCAL ULUÇ
Seksi özgürce konuşmayı becermek..
Aslında Hürriyet'e...
GÜLSE BİRSEL
Caddebostan Plajı'nı benden dinleyin!
Gittik, gördük,...
1 puanda istikrar: 2-2
1 puanda istikrar: 2-2
Fenerbahçe yönetimi "İstikrar için Daum'la devam" demişti.
Her yer Saracoğlu
Her yer Saracoğlu
Takımla ilk randevusunu ertelemek zorunda kalan Fenerbahçeliler,...
İktidar ve muhalefeti 'Has' nikâhı buluşturdu
Hayırseverliğiyle bilinen ünlü işadamı Kadir Has'ın oğlu Nuri Has'ın...
'Akılda sadece Tarancı kaldı'
Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır gezisinde yaptığı konuşma genel olarak...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu