kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Balcicek Pamir @ SABAH
 
Erzurum'dan Harvard'a
Sabahın beşinde nasıl panik olunur?

Erzurum'dan Harvard'a

Öyle bir öykü ki bu gencecik yaşında kendi şirketini kuran Türkiye'de özelleştirme hukukunu bitirip ta Hindistan'a danışmanlık veren bir kadını anlatıyor

Onunla aslında çok önce buluştuk. Ama olmadı işte bir türlü. Ya köşe yerim azdı ya da şehir dışından yazdım. Onunla ilgili notlarım masanın bir köşesinde durdu kaldı. Çok ama çok geciktim size Esin Taboğlu'nu tanıtmak için. Oysa öylesine etkileyici bir başarı öyküsü var ki... Onunki Doğu Anadolu'dan Harvard'a uzanan bir öykü... Öyle bir öykü ki, gencecik yaşında kendi şirketini kuran, Türkiye'deki özelleştirme hukukunu bitirip ta Hindistan'a danışmanlık veren bir kadını anlatıyor. Esin Taboğlu 1965 Erzurum doğumlu. Beş kardeşin dördüncü numarası olan Taboğlu küçüklüğünden beri eczacı olmanın hayalini kurmuş. O günleri bakın nasıl anlatıyor; "Herhalde eczacıların kepleri hoşuma gidiyordu. Lise sona kadar Erzurum'da okudum. Biraz bilinçlenince hayalim bilgisayar mühendisi ya da matematik profesörü olmak oldu." Siz bakmayın onun böyle anlattığına Esin Taboğlu liseyi birincilikle bitirmiş ve öğretmenleri tarafından matematik alanında sorn derece başarılı olacağı söylenmiş. "Çok çalışkanmışsınız" diyorum gülümsüyor, "Yok canım. Hem küçük yerlerde okul birincisi olmak kolaydır. Sonra üniversite tercihlerimi yaptım. Gönül bilgisayardan yana ama kazanmak kolay değil. Erzurum'da olduğunuz zaman ne kadar çabalarsanız çabalayın bir yere kadar başarı gösterebiliyorsunuz. Sonra bir baktım hukuk bölümünü kazanmışım." Esin Taboğlu İstanbul'a yerleşmiş. İlk yıl, ikinci yıl "Ben bu bölümde ne yapıyorum" falan derken kendi deyimiyle birden bu işi sevmeye başladığını fark etmiş. Ediş o ediş zaten. "Sevdim sevmesine ama bir iki kez staj yapınca hayallerim suya düştü. 'Bana göre değil' dedim. Hukukçular alınmasın ama Türkiye'de işler maalesef ilişkilerin yoğun yaşanmasıyla gerçekleşiyor. Ben ise bir şey yaparak başarı elde etmeyi sevenlerdenim." Esin Taboğlu bu karmaşayı kendi içinde çözmeye çalışırken önüne bir Amerika fırsatı çıkar. Önce dil öğrenmek için Kolombiya Üniversitesi'ne gider. "O zaman yabancı dilim yok tabii. Lisede ne öğrendimse o Erzurum'da. Hiç unutmam, İngilizcem öylesine yetersizdi ki başvuru formlarını doldurmakta bile zorlanmıştım. Ama yine de gittim. Yoğun bir dil programına katıldım." İngilizce'yi öğrendikten sonra Taboğlu gözünü daha da yükseklere dikmiş. Harvard Üniversitesi'ne hukuk master'ı programı için başvurmuş. Kabul edildiğini öğrenince kendi bile şaşırmış. "Harvard'ın ismi beni korkutmadı dersem yalan söylemiş olurum. Erzurum'dan kalkıyorsunuz oraya gidiyorsunuz. Ama kabul edilen 4 kişiden biri olduğumu öğrenince çok gururlandım. Hazırlandım ve gittim. İlk günümü hiç unutamam. Derse girdim anlattıklarından hiçbir şey anlamadım sanki İngilizce değil de Almanca konuşuyor gibiydiler." Hiç ben bu işi yapamayacağım diye düşündü mü peki? "Hayır" diyor. "Oraya gittikten sonra korktum döneceğim gibi bir şey söz konusu bile olamazdı. Gururuma yediremezdim bir kere 'başaramadım' demeyi." Esin Taboğlu başlamış çalışmaya. "Hayatımda en çok çalıştığım yıldı" diye anlattığı Harvard deneyimi ona çok şey kazandırmış. "O zamana kadar hukuk bölümüne Türkiye'den kimse başvurmamış. Beni bu daha da çok kamçıladı. Hukuk İngilizcesi ağır, üstelik sistemi bizim hukuk sistemimizden son derece farklı. Herkes 1 çalışıyorsa ben 10 çalıştım ne yalan söyleyeyim." Harvard'ı bütün zorluklarına rağmen başarıyla bitirir Esin Taboğlu. Birçok firmadan teklif almasına rağmen, özlem ağır basar ve Türkiye'ye geri döner ve 15 gün içinde iş bulur. "Türkiye'de özel sektörde özgeçmişler çok önemli. Hiç kimse artık tanıdığının kızı ya da oğlunu işe almak istemiyor. Tam tersine işine yarayacak insanı seçiyor. Mecbursunuz çünkü. Önce bir Fransız hukuk firmasında çalıştım. Orada özelleştirme hukukunu öğrendim ve uzmanlığımı bunun üzerine geliştirdim." Ya mahkeme salonu? Kaç kez davaya girdiniz? "Hiç" diye gülerek yanıtlıyor Esin Taboğlu... "Yurtdışında avukatlık mahkeme ya da mahkeme öncesi diye ikiye ayrılıyor. Ben hazırlık aşamasında yer alan avukatlardanım ama Türkiye'de davaya girmemiş olmak büyük utanç kaynağı. Ama ne bileyim ben oturup çalışmayı, davaya iyi hazırlanmayı seviyorum." Eş dost akraba anlıyor mu bunu? Yani "Avukat hanım kızım bizim kira durumu nedir?" diye soran olmuyor mu? "Olmaz mı?" diye cevap veriyor. "Bir türlü anlatamıyorum. 'Benim dalım değil ben özelleştirme hukukuyla ilgileniyorum' falan diyorum ama ortak yol bulamıyoruz tabii." Esin Taboğlu bugün kendi hukuk bürosunu kurmuş başarılı bir kadın. Türkiye'de özelleştirme deyince ilk akla gelen hukukçu. Sadece burada da değil, örneğin Hindistan'a da danışmanlık veriyor. Ya erkek dünyasında başarılı kadın olmak? "Toplantılarda yüzüme baka baka 'Esin Bey' diye seslenenler var. Kötü niyet değil ağız alışkanlığı... Bunca yıldan sonra bile kadınları bulundukları konumlara yakıştırmayanlarla karşılaşıyorum. Ne mi yapıyorum? Onları ti'ye alıyorum. Ben eğer kadın olmama rağmen bu noktaya gelmişsem, zaten çevremdeki bütün erkeklerden daha başarılıyım. Kimse kusura bakmasın." Beyler, kadınlar başarılı oldu mu böyle oluyorlar işte. Kusura bakmayacaksınız.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Ailesine düşkün diyorlar ama sevgilisine ne demeli?   / 07-08-2005
 Zor iştir selam vermek   / 31-07-2005
 Bir gölün kaç rengi olur?   / 24-07-2005
 Fakir ama onurlu manikürcüyle kaynak ustasının aşkı   / 17-07-2005
 İçki servisini başlatın yoksa herkes alkolik olacak   / 10-07-2005
 Aşk ve nefret. İnce bir çizgi...   / 03-07-2005
 Erzurum'dan Harvard'a   / 26-06-2005
 Ben evinize aşık oldum   / 19-06-2005
 Bu bir aşk hikayesidir   / 12-06-2005
 Cep telefonu fırlatma yarışması   / 05-06-2005
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Süs havuzuna girmek yasak
Adı üstünde süs havuzu...
MEHMET ALTAN
Kediler insanı delirtir mi?
Asabi birisiyle karşılaşınca...
REFİK DURBAŞ
Tokat'ın hali, "Kardelen"
Tokat'ta Çekenli iş merkezi...
KAZIM KANAT
Bir kaşıkta 20 mantı olmalı yoksa o kız evde...
Pistteki hız onlara yetmiyor
Pistteki hız onlara yetmiyor
Dünyada en çok kazanan sporcuların başında gelen Formula 1'in...
Denizi olmayan şehri kim sever ki!
Denizi olmayan şehri kim sever ki!
İstanbul kendini sürekli Ankara ile kıyaslar ve üstünlük kurar. Oysa...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.