İsyan, bu haykırış

Çapulcular!..
Evet; bazı Galatasaraylı yöneticiler ile bazı yazarların Pazar günü Ali Sami Yen Stadı'ndaki "tarihi" protestoyu yapan taraftara uygun gördükleri tanım bu: Çapulcular...
Onlara göre bu protesto, bedava kombine isteyenlerin işi ...
Gerçekten öyle mi ve kimmiş bu çapulcular bir bakalım...
Pankartların hazırlanmasına önayak olanların bazıları Galatasaray Liseli ...
Hepsi iş güç sahibi. Aralarında işadamı da... Mekân sahibi de... Borsacı da var... Pankart açılan yerler, sadece tayfanın durduğu kapalının göbeği değil...
Liseli ve üniversiteli gençlerin tercihi yeni açıkta da...
Ağır topların doldurduğu localarda da açıldı... Ve hepsini toplasan 10 pankart vardı...
Zaten önemli olan pankartlar ya da onları açanlar değildi aslında...
Stattaki 20 binden fazla taraftarın alkışlarla bu pankartlara destek vermesiydi gerçek isyan.
Basiretsizliğe, kandırılmışlığa, vizyonsuzluğa tepkiydi o alkışlar.
Stadın fiziki yetersizliğine, hizmetsizliğine, transfersizliğe rağmen tanesi 4 milyar 250 milyon liradan satılan VIP1 tribünündeydim.
Etrafımdaki herkes avuçlarını acıtırcasına alkışlıyordu pankartları...
Çünkü hepsinin içi acıyordu. Galatasaraylı ne Arsenalli Pires'i istiyor, ne de İnterli Gonzalez'i...
Galatasaraylı, saygınlığını, öncü ruhunu, onurunu geri istiyor.
Cafercan oynasın, Uğur oynasın, ama artık yalan olmasın ...
Üç yıldız sözü verilip, Mondragon üç yılda üç kez transfer edilmesin.
Üç yıl boyunca "10 numaradan" bahsedilip, 10 numaralı forma Necati'ye verilmesin.
Necati o formayı layığıyla taşır, o ayrı mesele... Maç çıkışı bir yönetici mikrofonlara şu cümleyi söylüyordu: "Taraftarımız yanlış yapıyor."
Ben de buradan o yöneticiye soruyorum:
"Siz en son ne zaman doğru yaptınız?"