  |
|
Ferrari'sini satan bilge (2)
 "Günlerimi çoğunlukla kaos içinde geçiriyorum...
Aynı anda her yerde olmam gerekiyor ve kimseyi memnun edemiyormuş gibi görünüyorum.
Böyle günlerde çok az fiziksel iş yapmış olsam da, kaygılarım günün sonunda beni tükenmiş bir duruma getiriyor. Eve döndüğümde tek yapabildiğim, bir bardak viski doldurup, televizyonun uzaktan kumandasına sarılmak oluyor."
53 yaşında kalp krizi geçirip, bütün hayatını değiştiren milyoner avukat Julian vardı ya..
Hani Ferrari'sini Satan Bilge.
Ona, genç olmanın, genç düşünmenin sırlarını sorarken, kendi yaşadıklarını böyle özetliyor eski yardımcısı John.
Himalayalar'ın tepesinde Hintli bilgelerden 3 yıl boyunca eğitim alıp, 3 yılda 20 yaş gençleşen Julian bakın ona nasıl cevap veriyor: "Sana bunu yapan aşırı stres... Ancak amacını bulduğunda yaşam çok daha kolay ve doyurucu olacak.
Ana hedefinin ne olduğunu keşfettiğinde, yaşamın boyunca
bir tek gün daha çalışmak zorunda kalmayacaksın."
"Erken emekli mi olacağım?.." "Hayır. İşin sana eğlence gibi gelecek." Yaşamımın her döneminde belirli amaçlarım ve hedeflerim
vardı.
Ama ne zaman ki, Ferrari'sini Satan Bilge'nin yaptığı gibi, hayatta yaşamamın gerçek amacını buldum, o andan itibaren, ya işi eğlence olarak ya da eğlenceli bulduğum şeyleri iş olarak yapmaya başladım.
Daha tam o noktaya varmış değilim ama, Ferrari'sini Satan Bilge'nin ne söylediğini artık çok iyi anlıyorum.
Biliyorum ki, o noktaya gelenler, artık hiçbir gün çalışmayacak.
Çünkü iş onlar için bir eğlence halini alacak.
Almadığında ise iş olmaktan çıkacak.
"Tüm Sivana Bilgeleri" diyor Julian, "Her gün en az 10 dakika odaklanarak, yaşamları ve nereden nereye gidecekleri konusunda
düşünürler. Bu her gün vereceğiniz 10 dakika yaşam kalitenizi çok yükseltecektir."
"Benim bu kadar iş arasında her şeyden uzak oturup düşünmeye vaktim hiç olmuyor " diyorsanız, Ferrari'sini Satan Bilge'nin şu sözlerini aklınızdan çıkarmayın: "Düşüncelerini ve yaşamını iyileştirmek için zamanın olmadığını söylemek, otomobil kullanırken, 'benzin almak için durmaya vaktim yok' demek gibi bir şey.
Bu sonunda seni yarı yolda bırakacaktır."
|
