Merkez Bankası Başkanı Serdengeçti: "Bankamız finansal istikrarı tehdit edici gelişmeler karşısında gerekli tedbirleri vakit geçirmeden alabilmektir" dedi..
Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, ''Ancak iyi işleyen bir finansal sistem, merkez bankası kararlarının reel ekonomiyi istenen şekilde ve istenen sürede etkilemesini sağlayabilir'' dedi.
Serdengeçti, Merkez Bankası'nın ''Finansal İstikrar Raporu''nun ilk sayısının kamuoyu tanıtımını yapmak üzere düzenlediği basın toplantısında, finansal istikrar, finansal istikrarın fiyat istikrarı ve para politikası ile ilişkisi ile Raporun bu süreçteki yeri konularında bilgi verdi.
Güçlü ve etkin işleyen bir finansal sistemin varlığının
ekonomiye sağladığı faydanın, fiyat istikrarının sağlanması açısından son derece önemli olduğunu ifade eden Serdengeçti, ancak iyi işleyen bir finansal sistemin, merkez bankası kararlarının reel ekonomiyi istenen şekilde ve istenen sürede etkilemesini sağlayabildiğini vurguladı.
Fiyat istikrarının merkez bankalarının birincil amacı olarak tanımlandığında, bu amaca ulaşmak için uygulanan para politikalarının ekonomiyi etkileme süresinin genellikle orta vade olduğunu anlatan Serdengeçti, finansal istikrarın diğer bütün politika amaçlarının önüne geçme ihtimalinin ise finansal dengesizliğin yaşandığı durumlarda, kısa vadede yüksek olduğuna dikkat çekti.
Serdengeçti, böyle bir durumda merkez bankalarının finansal istikrarı sağlamak üzere alacağı tedbirlerin asıl amaç olan fiyat istikrarını tehlikeye atacağına ilişkin öne sürülen görüşün, merkez bankalarının her iki amaca ulaşmak için uygulayacağı politikaların ve yapacağı düzenlemelerin etki sürelerinin farklı olması nedeniyle kendiliğinden geçerliliğini yitirdiğini kaydetti.
Merkez Bankası Başkanı, ''Sonuç olarak, orta ve uzun vadede bu iki politika hedefi birbirleriyle çelişmemekte, aksine birbirlerini tamamlamaktadır'' diye konuştu.
KALP KRİZİ BENZETMESİ
Konuşmasında finansal istikrarın sağlanması için fiyat istikrarının sağlanmasının bir önkoşul olduğunun altını çizen Serdengeçti, ancak, fiyat istikrarının sağlanmasının finansal istikrarın sağlanması için tek başına yeterli de olmadığını vurguladı.
Eichengreen'in, finansal krizleri kalp krizine benzettiğini anlatan Serdengeçti, kalp krizleri küçük olduğu zaman vücuda daha az zarar verdikleri gibi finansal krizlerin de küçük olduklarında ekonomide daha az hasar bıraktıklarını söyledi.
Serdengeçti, bunun yanı sıra genel olarak sağlıklı bir kişinin kalp krizi etkilerini daha kolay atlatması gibi, ekonominin finansal sistem dışında kalan işleyişinin güçlü ve sağlıklı olduğunda, finansal krizlerden daha az etkilendiğini, iyileşme sürecine çabuk başladığını ifade etti.
Sonuç olarak finansal istikrarın sağlanması ve korunması kapsamında iki unsurun öne çıktığının görüldüğünü belirten Süreyya Serdengeçti, bunların birincisinin bir ekonominin makro ekonomik temelleri ne kadar güçlü ise o ülkenin finansal sisteminin şoklara karşı o kadar dayanıklı olduğu, ikincisinin de, finansal çalkantılardan ve şoklardan kaçınabilmek için de finansal sistemde disiplinin şart olduğunu bildirdi.
ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ÇALIŞMALARI
Küresel ölçüde güçlü bir finansal sistem oluşturulması için bazı uluslararası işbirliği çalışmaları yapıldığını da anlatan Serdengeçti, bu çerçevede Basel 2'nin oldukça önemli bir adım olduğunu söyledi.
Serdengeçti, küresel düzeyde yapılan işbirliği kapsamında IMF ve Dünya Bankası bünyesinde yürütülen ''Finansal Sektör Değerlendirme Programı (FSAP)''na katılan ülkelerin sayısının da son yıllarda giderek arttığını, bugün itibariyle söz konusu programı tamamlamış veya bu programa katılacağını açıklamış 118 ülke bulunduğunu bildirdi.
MERKEZ BANKALARININ ROLÜ
Finansal istikrarın sağlanması konusunda merkez bankalarının rolünü de anlatan Serdengeçti, merkez bankalarının bu konudaki temel işlevlerinden birinin ödeme sistemlerinin sorunsuz çalışması, ikincisinin bir finansal kriz ya da olağanüstü bir gelişme halinde piyasaların kesintisiz işleyişine yönelik gereken tedbirleri alması, üçüncüsünün de finansal piyasalardan veri toplamak ve bu piyasaları izlemek olduğunu bildirdi.
Serdengeçti, bugün artık birçok merkez bankasının finansal istikrar konusunda düzenli çalışmalar yaptığını, finansal kırılganlığa ilişkin analizlerin yer aldığı finansal istikrar raporları yayımladığını söyledi.
2001 Nisan ayında Merkez Bankası Kanunu'nda yapılan değişiklikle finansal istikrarın Merkez Bankası'nın destekleyici amacı olarak belirlendiğini hatırlatan Serdengeçti, ''Bankamız finansal istikrarı tehdit edici gelişmeler karşısında gerekli tedbirleri vakit geçirmeden alabilmektedir.'' dedi.
DÖVİZ KURU
Serdengeçti, Sermaye hareketlerinin serbest olduğu ekonomilerde merkez bankalarının hem döviz kurunu, hem de faiz oranlarını aynı zamanda kontrol edemeyeceklerini ve bu durumun çalkantı dönemlerde merkez bankalarının uyguladıkları likidite politikalarında önemli bir belirleyici olduğunu sık sık vurguladığını hatırlattı.
Türkiye'de 2001 kriziyle birlikte kur rejiminin değiştiğini ve dalgalı kur rejimine geçildiğini belirten Serdengeçti, Merkez Bankası'nın her hangi bir döviz kuru düzeyini savunmak zorunda olmadığından gerektiğinde piyasalara belirli koşullar altında likidite verebildiğini ve kısa vadeli faiz oranlarını kontrol ederek etkin bir likidite politikası uygulayabildiğini anlattı. Serdengeçti, ''Bu durumun likidite sıkışıklığına bağlı finansal istikrarsızlığın önlenmesinde oldukça önemli bir rol oynadığını düşünüyorum'' dedi.