Merkez Bankası, kısa vadeli faiz oranlarını değiştirmedi. Merkez Bankası, Bankalararası Para Piyasası ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Repo-Ters Repo Pazarı'nda uygulamakta olduğu kısa vadeli faiz oranlarının değiştirilmemesine karar verdi.
Söz konusu kararın gerekçesini açıklayan ''Enflasyon ve Görünüm'' başlıklı raporun ise dünkü Para Politikası Kurulu toplantısındaki değerlendirmeler de göz önüne alacak şekilde, iki iş günü içinde yayımlanacağı belirtildi.
Merkez Bankası en son 9 Haziran tarihinde, kısa vadeli faizlerde
''çeyrek'' puanlık indirime gitmişti. Söz konusu tarihte gecelik faiz oranlarında; borçlanma faiz oranı yüzde 14.50'den yüzde 14.25'e düşürülürken, borç verme faiz oranı yüzde 18.50'den yüzde 18.25'e indirilmişti.
Diğer vadelerde 1 haftalık borçlanma faiz oranı yüzde 14.50'den yüzde 14.25'e düşürülmüştü.
Geç likidite penceresi faiz oranlarında, geç likidite penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası'nda saat 16.00 - 16.30 arası gecelik vadede uygulanan Banka borç verme faiz oranı yüzde 22.50'den yüzde 22.25'e düşürülürken, yüzde 5 olan borçlanma faiz oranı değiştirilmemişti.
Açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla gecelik ve bir haftalık vadelerde tanınan borçlanma imkanının faiz oranları da, yüzde 16.50'den yüzde 16.25'e düşürülmüştü.
TEMMUZ AYI ENFLASYONU VE GÖRÜNÜMÜ
Merkez Bankası, Temmuz ayında tekrar düşüşe geçen yıllık enflasyon oranının, yılın son çeyreğinde kademeli olarak düşmeye devam ederek, yıl sonunu hedef dahilinde tamamlayacağının öngörüldüğünü bildirdi.
Merkez Bankası tarafından yayınlanan, ''Temmuz ayı Enflasyonu ve Görünüm'' başlıklı raporda, Türkiye ekonomisindeki gelişmeler değerlendirildi.
Raporda, mali disiplinin sürdüğü, gelirler politikasının hedefle uyumlu seyrettiği, yapısal reformlarda yavaşlama olmadığı, petrol fiyatlarının bugünkü düzeyinin çok üzerine çıkmadığı ve büyük bir dışsal şoka maruz kalınmadığı ana senaryo çerçevesinde, Temmuz ayında tekrar düşüşe geçen yıllık enflasyon oranının, yılın son çeyreğinde kademeli olarak düşmeye devam ederek yıl sonunu hedef dahilinde tamamlayacağının öngörüldüğü belirtildi.
Bugünkü veriler ışığında, orta vadeye yönelik olarak ''temkinli olma gereği'' devam etmekle birlikte, son bir ay içinde açıklanan verilerle, toplam talepteki olası gelişmelerin gelecek dönem enflasyonu üzerindeki etkilerine ilişkin kaygıların, geçen aya kıyasla azalma eğilimi gösterdiği de bildirilen raporda, şöyle denildi:
''Bu eğilimin önümüzdeki dönemde devam etmesi ve önemli bir dışsal şok oluşmaması durumunda, kısa vadeli faizlerin aşağı inme olasılığı artacaktır. Kuşkusuz, enflasyonun orta vadeli seyrine ilişkin bilgi verebilecek her türlü yeni veri ve geleceğe dair alınacak her sinyal, bu saptamaların tekrar gözden geçirilmesini sağlayacak ve para politikası kararlarında dikkate alınacaktır.''