|
|
Sahte YTL
Banknot basan her ülkede sahte paralar ortaya çıkar . Bundan kaçınabilen ülke sayısı çok azdır. Dolar'ın da, Euro'nun da, Sterlin'in de sahtesi yapılıp piyasaya sürülür. Bu kriminal bir suçtur. Her ülkenin emniyet teşkilatı sahte para basanlarla mücadele eder. Bunları yapanları bulup cezalandırır. Cezaevinden çıkanları izler, yeniden teşebbüste bulunmalarına mani olmaya çalışır. Bu iş hırsızlık, dolandırıcılık, kapkaç gibi mücadele isteyen bir konudur.
Sahteciliği önleme Dünyadaki merkez bankaları, sahteciliği önleme ve buna bir çare bulmak için devamlı işbirliği içindedirler. Bizim de içinde bulunduğumuz 20 kadar ülke, paradaki güvenlik önlemlerini güçlendirmek için yıllardır birlikte bir çalışma yürütmektedir. İleri teknoloji, bu çabalara bir yandan yardım ederken, bir yandan da kalpazanlığı kolaylaştırmaktadır. Örneğin, renkli fotokopi makineleri sahte para basımında en fazla kullanılan araçlar haline gelmiştir. Merkez bankalarının sahtekarlığı önlemede kullandıkları bir araç da, 50 veya 100 YTL gibi büyük kupürlü paraları basmamak, bastıysa dolaşıma çıkarmamaktır. 5, 10 veya 20 YTL gibi küçük meblağlı olanlar kalpazanlarca, maliyetlerini kurtaramadıklarından dolayı pek tercih edilmezler. Böylece, sahte para basımı teşvik de edilmez. Ancak bu önlem, para taşımalarını güçleştirmesi ve büyük kupürlü yabancı paraların kullanımı yoluyla dolarizasyonu teşvik etmesi nedenleriyle fazla tercih edilmemektedir. Sahteciği önleme ile sahte parayı tespit etme ayrı işlemlerdir. Sahte parayı tespit, açıkça belli olanların dışında, teknolojik içeriği yüksek araçlar gerektirir. Bu amaçla üretilmiş fiyatı yüksek ve özel yazılımlarla donatılmış makinelerden Merkez Bankası'nın elinde mevcuttur. Sahteleri bulur, çıkarır. Bankalar banknotlarını merkez bankasına getirip, bunların yerine yeni basılanları alma olanağına sahiptirler. Bunu sıkça yaptıkları taktirde Merkez Bankası da kendisine geri verilenler içinden sahte olanları ayıklar. Piyasada da yeni ve temiz paraların kullanılması olanağını sağlar. Gizlilik bilgilerini bankalarla paylaşarak, onların bu konuda eğitilmesini sağlamak ve sahte paraları bulmak da bir önlemdir.
Bizdeki gariplik Bizdeki gariplik, sahte parayı bilmeden alanların başına geleceklerin, diğer ülkelerden farklı muameleye tabi tutulmaları konusunda ortaya çıkıyor. Sahte parayı Merkez Bankası'na getirmeniz gerekiyor. Devreye Emniyet Müdürlüğü ve savcılık giriyor. Soruşturma yapılıyor. Canınız sıkılıyor. Paranızı da değiştirip, doğru olanı alamıyorsunuz. Aslında, burada yapılacak iş, emniyet güçlerinin sahte paraya bilmeden sahip olana olayı anlattırarak, basit bir işlemle bırakıp, zincirin diğer halkalarını tamamlamak ve sahte paranın kaynağı ile piyasaya giriş şeklini belirlemek olmalı. Geçenlerde ABD'de sonuçlanan bir davada, bilmeyerek sahte 100 doları alışverişte kullandığı tespit edilen, bunun sonrasında tutuklanıp, yurt dışına gönderilen bir yabancının çok yüksek miktarda bir tazminat almaya hak kazandığı haberi basında yer aldı. Bizde de bilmeyerek sahip olduğu sahte para nedeniyle başına iş açılanlar, bu kadar yüksek tazminat davalarını kazanıp örnek oluştursalar, ilgililer de konuya çok daha ciddi şekilde eğileceklerdir. Öte yandan, sahte para nedeniyle mağdur olanların kayıplarının da karşılanması gerekir. Bu iş de bankalara düşer. Merkez Bankası ile beraberce oturup bir sistem kurarlar. Gerekiyorsa yasa da çıkarılır.
|