Türkiye'de son 10 yılda, geri dönüşüm projeleri sayesinde ekonomiye 100 milyon dolarlık katkı sağlandı.
Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı (ÇEVKO) Genel Sekreteri Mete İmer, Türkiye'de 1991 yılında Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği'nin yayınlandığını ve bu yönetmelikle ilk defa Türkiye'deki sanayi kuruluşlarına üretici sorumluluğu adı altında ambalaj atıklarının geri kazanılmasıyla ilgili yükümlülük getirildiğini söyledi.
ÇEVKO'nun da bu yükümlülüğü yerine getirmek amacıyla 14 sanayi kuruluşu tarafından
oluşturulduğunu belirten İmer, vakfın 1991 yılında çalışmalarına başlayarak çeşitli belediyelerle projeler geliştirdiğini, bunun yanı sıra özellikle ilköğretim öğrencilerinin eğitimine önem verdiklerini anlattı.
2004 yılında Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği'nin yayınlandığını ve yönetmeliğin birtakım yeni yükümlülükler getirdiğini belirten İmer, şunları söyledi:
''Yönetmeliğe göre hammadde üreticisinden son tüketiciye kadar ambalaj kullanımında, ilgili bütün paydaşlara çeşitli sorumluluklar getirildi. Yeni yönetmeliğin öncekinden en önemli farkı, bütün ambalaj kullanan firmaları kapsam dahiline alması. Yani, ambalajlı ürün piyasaya sunan bütün ekonomik işletmeler, bu konuyla ilgili yükümlülük altına alınıyor. Firmalar, sorumlulukları çerçevesinde piyasaya sundukları ambalajlı ürünlerin belli oranlarını geri kazandırmakla yükümlüler. Bu yönetmeliğe göre ÇEVKO, ambalaj atıkları ile ilgili bir gönüllü kurum olmaktan, bir yetkilendirilmiş kuruluş durumuna geldi.''
10 YILDA 100 MİLYON DOLARLIK KATKI
Firmaların, bu yükümlülüklerini belli bir bedel karşılığı ÇEVKO'ya devredebildiklerini ifade eden İmer, bugüne kadar aralarında büyük sanayi kuruluşlarının bulunduğu 140 firmadan yetki aldıklarını, bugün 410 bin tonluk ambalaj miktarını temsil ettiklerini ve bütün Türkiye'de etkin olabilmelerinin, daha çok firmanın kendilerine başvurmasıyla mümkün olacağını anlattı.
Yerel yönetimlerle birlikte sanayinin ambalajlarını geri dönüştürme konusundaki sorumluluklarını yerine getirmek için işbirlikleri yaptıklarını da anlatan İmer, böylelikle bu işin sürdürülebilirliğini mümkün kıldıklarını ve daha etkili yapılmasını sağladıklarını söyledi.
Türkiye'de son 10 yılda, geri dönüşüm projeleri sonucunda 900 bin ton ambalaj atığının toplandığını belirten İmer, böylece 100 milyon doların ekonomiye geri kazandırıldığını bildirdi.
2014'DE HEDEF, YÜZDE 60 GERİ DÖNÜŞÜM
Yönetmeliğe göre, AB direktifleri de dikkate alınarak 2014 yılına kadar malzeme bazında geri kazanım hedefleri belirlendiğini kaydeden İmer, 2005 yılında plastik ve cam ambalajda firmaların piyasaya sunduklarının yüzde 32'sini, metal ambalajda yüzde 30'unu, kağıt-kartonda ise yüzde 20'sini geri dönüştürmekle yükümlü olduğunu söyledi.
İmer, firmaların 2014 yılına kadar piyasaya sundukları ambalajlı ürünlerin yüzde 60'ının geri kazanımını sağlamalarının hedeflediğini kaydetti.
Yükümlülükleri gereği kendilerinden istenen geri dönüşümü belgeleyemeyen firmaları ise cezaların beklediğini anlatan İmer, şunları kaydetti:
''1. yılın sonunda toplanamayan eksik miktar yüzde 10 artırılarak bir sonraki yıl toplanması gereken miktara ekleniyor. 2. yılın sonunda hedefe ulaşılamadığı takdirde ise depozito uygulamasına geçiliyor. 3. yılın sonunda hedeflere ulaşılamazsa 5 yıl boyunca depozito uygulaması geçerli olacak. Bu durumda her firma kendi sattığı ürünün ambalajını depozitolu toplamak zorunda kalacak. Bu firmalar için ciddi bir zorluk oluşturacak.''
KAYIT DIŞI 1.5 TON ATIK AMBALAJ TOPLANIYOR
Türkiye'de geri kazanım miktarlarının Avrupa ortalamalarıyla aynı olduğunu vurgulayan İmer, asıl önemli sorunun ise toplanan atıkların büyük kısmının kayıt dışı olarak toplanma biçimi olduğunu anlattı.
Atıkların kaynağında ayrı toplama uygulaması ile standartlarına uygun geri kazanımının ve kayıt altına alınmasının önemli olduğunun altını çizen İmer, şunları söyledi:
''Ekonomik faaliyet devam ediyor ama bu ekonomik faaliyet sağlıksız koşullarda yapılıyor. Bu faaliyeti kayıt altına almak ve uygun şekilde toplamak gerekiyor. 2004 yılında 120-130 bin ton geri dönüştürülebilir atık toplandı. Buna karşılık 1.5 milyon tonun da kayıt dışı olarak toplandığını tahmin ediyoruz. Biz sokaklardan ambalaj atığı toplayan kişilerin bu işin içine entegre edilmesini istiyoruz. Lisanslı atık toplama işi yapan firmaların ve belediyelerin bu kişileri de değerlendirerek bünyelerine katmalarını öneriyoruz.''