kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ağır abiler eğlenmez, yoklama verir
Ağır abiler eğlenmez, yoklama verir
Seks Fısıltıları

Ağır abiler eğlenmez, yoklama verir

Ben oldum olası Alman ekolünü pek sevmemişimdir. Almanlar hep bana soğuk, mesafeli, fazla ciddi gelmiştir. Yani benim hiçbir zaman olamayacağım biçim... Şimdi "Kadın durup dururken niye Almanlardan bahsediyor?" diyeceksiniz. Herhalde "Haydi bu hafta da Almanları yazalım" demedik, di mi... Geçen hafta sonu fuar dolayısıyla Berlin'deydim. Bu şehir benim Almanlar ve Almanya hakkındaki fikrimi inanılmaz biçimde değiştirmiştir her gidişimde. Bunun en önemli sebebi insanların bu şehirde eğlenmesi. Berlin, Almanya'daki başka bir şehirden, çok Amsterdam'a benziyor. Yani insanlar sürekli partiliyor. Bir gece hayatı var ki akıllara zarar. Benim Frankfurt'ta yaşayan bazı arkadaşlarım hafta sonu eğlenmek için Berlin'e gidiyormuş.

GÜLMEK AYIP!
Eğlencenin bu kadar iyi olması kulüplerin müthişliğinden değil insanların tavrından kaynaklanıyor. Bizde bilirsiniz, özellikle son zamanlarda türeyen sonradan para kazanmış gergin ağabeylerle birlikte insanlar, sadece mekanlarda yoklama veriyor. Kimsenin eğlendiği filan yok. Yani racon şu, madem paran var en in yerlere gideceksin, en çok parayı sen harcayacaksın ama eğlenceye gelince orada dur! Onların eğlence anlayışı ellerinde viski bardakları ve de purolarını alıp en fazla 'kadın kesmek'. Çünkü bunlar büyürken erkeklerin gülmemesi gerektiği öğretiliyor. Ayrıca öyle dans etmek tepinmek falan da ağır abi durumuna uymaz. Sadece paraları ve arabaları sayesinde girebildikleri bu mekanlara gelmelerinin sebebi eğlenmek, dans etmek falan değil. Yoklama verip, kawazaki ablaları görmek. Her neyse bırakalım bizdeki ağır aksak, gergin ağabeyleri, Berlin'e dönelim. Burada insanlar eğlenmek, iyi müzik dinlemek için filan sokağa çıkıyor. Biz de bir grup, cumartesi akşamı için çok hoş bir restorana rezervasyon yaptırdık. Bu restoran çok "in" bir yer olduğu için, bir sürü torpille yer ayarlayabildik. Her neyse galiba yorgunluktan bizde de vidalar iyice gevşemiş, ota, çöpe her şeye gülüyoruz. Derken efendim bize servis yapmak üzere bir garson geldi. O da ne? Ben diyeyim Brad Pitt siz deyin George Clooney. İşte öyle muhteşem bir şey. Benim vay be, "İlah mıdır, nedir?" dememle masadakiler başladı alaya. Önce garsonun ismi öğrenildi. Derken "Joe aşağı, Joe yukarı" nasıl gülüyoruz, inanamazsınız.

JOE ŞAMPANYA GETİRDİ
Aramızda en iyi Almanca konuşan Aliciğim durmadan Joe'ya beni methedip "Ayşe bizim illerde şöyle tanınır, şöyle bilmem nedir" deyip kenara çekilip gülüyor. Bizim Joe'nun elinde bir şişe şampanyayla gelip, "İşte bu da benden Ayşe'ye" demesiyle biz iyice kopup gittik. Son hatırladığımda yanımda Dilek, karşımda Kudret ve Joe, hep beraber marş söylüyorduk. Derken Berlinliler bile bize hayretle bakıp el çırpmaya başladı. Ali'nin ısrarlarıyla gece yarısından sonra bir partiye gittik. Parti çok keyifli olmasa da mekan müthişti. İnsanlar kumun üzerinde, şezlonglarda ellerinde içkileri sohbet edip gülüyorlar, canları isteyince kalkıp tepinip gülüyorlar yani bir keyif görmeyin. Sabah 3'ten sonra, içimizden bazıları başka bir kulübe gitti ama benim pilim bittiği için birkaç kişiyle otele döndüm. Pilimi şarj etmek üzere. Diyeceğim o ki insanlar yad ellerde eğlenmek, gülmek, rahatlamak, iyi müzik dinlemek için partiliyor. Bizdeki gibi yoklama vermek için değil. Hey gergin ağabeyler siz ne derseniz deyin biz de sokağa çıkıp gülücez, bol bol tepinicez ama tercihen sizin gitmediğiniz mekanlarda, kendi biçimimizde, kendi hamurumuzdan, aynı tarz geçmişi paylaştığımız insanlarla.

İLİŞKİ CADISI Ayşe Brav

DİĞER YAŞAMA DAİR HABERLERİ
 Bu koleksiyon gençlik aşısı gibi
 Mucize değil gerçek
 Dışarı çıkmadan önce
 Darıca'nın son günleri
 Duvarlarını anlat kim olduğunu söyleyeyim
 Denizin özel dilini keşfedin
 Kısa... Kısa...
 Zoom
 Vücudumuz için en gereksiz gıda ŞEKER
 Önemli olan kilo vermek değil zayıflamak
 Bizim camiadan gay çıkmaz
 'Bayan Vücut' şimdi iç çamaşırı kraliçesi
 Tişört deyip geçmeyin
 Ekoseli İngiliz İstanbul'da
 En çok ilgi Türkiye'ye
 Yüksek topuklu İngiliz 'prenses'
 Rüyaların gerçek olduğu yer
 Annenizden kalan taktikleri rafa kaldırın
 Şiddet görüntüleri çocukların güven hissini yok ediyor
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
Evet'te hayır vardır!
Evet'te hayır vardır!
Görünürde, zıtlar arasındaki bir aşk filmi bu. Tümüyle kafiyeli bir...
Ölüler ezilmişlerin intikamını alıyor
Ölüler ezilmişlerin intikamını alıyor
Deneyimli yönetmen bu kez de görkemli sahneleri, kanı donduran korku...
İster kirazlı ister şeftalili likör zamanı
Kavurucu sıcaklarda insanın canı yüksek alkollü içkiler çekmiyor.
Yüzde 70 indirim başladı
Yaz sezonunun birbirinden renkli ve şık ürünleri yüzde 70'e varan indirim...
50 yıldır bitmeyen balayı
1955 yılında açılan İstanbul Hilton Oteli'nin ilk 'balayı çifti' olan Safiye ve...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.