|
|
Herkesin kendini koruma hakkı var Türkiye'nin yok
Bölücü terör giderek dozunu artırıyor. Aylar önce PKK'nın ülkeye çok miktarda C-4 soktuğunu haber vermiş, bombalı eylemlere karşı uyarmıştım. PKK sivil asker ayrımı yapmadan saldırıları yoğunlaştırıyor. Dün Genelkurmay Başkanı Özkök dert yanıyordu. "Kısıtlanmış yetkilerimize rağmen terörle mücadelemiz sürecektir" diye. Belli ki, AB'ye uyum yasalarından bazılarının terörle mücadelede yarattığı zafiyete değiniyor. Daha önce de 2. Başkan İlker Başbuğ benzer bir yakınmada bulunmuş ve "İngiltere'deki antiterör yasasını uygulayabilelim yeter" demişti. Haklıydı. AB, Türkiye'ye sürekli dayatmalarda bulunuyor ve AB standartlarını Türkiye'nin de uygulamasını istiyor. Fakat ilginç olan şu ki, AB içindeki ülkelerin rejimlerini koruma hakkına saygı gösterilirken, Türkiye'de bu durum göz ardı ediliyor. Türkiye, "Dini özgürlükleri kısıtlamakla" suçlanıyor. Ama AB üyesi Fransa dini özgürlükleri kısıtlarken kimsenin sesi çıkmıyor. Türkiye'ye etnik grupların kültürel haklarını tanıması için baskı yapılıyor, ana dilde eğitim hakkı verilmesi isteniyor. Ama buna karşın yine aynı Fransa ülkenin üniter yapısının korunmasını gerekçe göstererek bu hakları tanımayacağını açıkça beyan ediyor. İngiltere en katı antiterör yasalarını uygularken, kalın ceket giydi diye metroda adam vururken, Türkiye'nin terörle mücadelesi göz ardı edilip, Türkiye'ye Lüksemburg'la benzer bir yasal düzenleme yapması öneriliyor. Ülkelerin kendilerini, kendi rejimlerini koruma hakları vardır. Genelkurmay Başkanı'nın "Serzenişi" haklıdır. Hiçbir uluslararası ilişki, bir ülkenin kendini koruma hakkından daha önemli değildir.
|