Ankara'da bir köy manzarası
- Hacı, anlat bakalım... Neler oldu? - Yiğenim, benim adım Muslu Genç... Yaş 73... Hanım yatalak... Neyi soruyon, neyi anlatak. - Depremi anlat. - Bi sallandık, bi sallandık... Gel, evin içine bak, duvarlar hep çatlak... Allah'ın keremine bin kere şükür can gaybı yok... Hayvanlara bişi olmadı ya, ona da şükür.
Bu sırada yanımıza Muslu Genç'in "emmioğlu" yaklaştı: - Yiğenim, gelivir şu çadıra, bi bakıvir. "Dayı adın ne" dedik. Kulağı ağır işitiyor. Onun için soruyu, bir kez de yüksek sesle tekrarladık. Adı Ahmet Genç'miş. Bizi doktor sandı. "Gelivir, gelivir" dedi: - Gelinim çadırda baygın yatiyir... Bi bakıvir.
- Ahmet dayı, haliniz nicedir? - Süne, buğdaya bi türlü rahat virmedi... İki yıldır arpa ekerik. - Arpa para ediyor mu? - Başa baş çıkarık... Ne getirir, ne götürür... İdare eder, giderik.
Ankara'ya 80 kilometre uzaklıktaki Sırapınar köyü "Doğu'nun, Güneydoğu'nun pek çok köyünün gerisinde." İmkan olarak da, hizmet olarak da.
|