kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Rahsan Gulsan @ SABAH
 
Issız ada... Ben ve tabii ki...
Hindistan'a gidiyorum

Issız ada... Ben ve tabii ki...

Dün gece sabah saat ikiye kadar uyumadım. Digitürk'ün sinema kanallarında yayınlanan Madonna'nın sevgili kocası Guy Ritchie ile çektiği 'Swept Away' filmini seyrettim. Gönül rahatlığı içinde; kötü bir filmdi diyebilirim. Zengin bir kadın ile onun sürekli hor gördüğü fakir bir adamın adaya düştüğü filmde; özellikle adamın intikam alma sahnelerinde iyice abartıp Madonna'yı sürekli dövmesi beni rahatsız etti. Bence Madonna'yı gerçek hayatta dövmek isteyen ama bunu bir türlü gerçekleştiremeyen Ritchie, bu fantezisini filmde gerçekleştirmiş... Neyse şimdi uzun uzun bu eski filmin kritiğini yapacak halim yok. Ama bir şeye değinmeden geçemeyeceğim. Filmin bir sahnesinde Madonna ve ıssız adadaki yakışıklı arkadaşı sahilde sevişiyorlar. Yaşadıkları tamamen ıssız bir ada. Sahillerde deniz suları üzerlerine vura vura sevişiyorlar. Ama nedense üstlerinde külotları var. Çok güldüm...

MERDİVENİ KIRDIM
Sonra da aklıma acaba ben ıssız bir adaya böyle bir yakışıklı ile düşsem ne yapardım sorusu geldi... Bir kere; öncelikle adaya giderken eğer bottan yanlışlıkla denize düşersem asla geri çıkmayı başaramam. Bu kilo ile akrobatik bazı hareketleri takdir edersiniz ki yapmak pek mümkün olmuyor... Bundan yıllar önce bir arkadaşımın küçük teknesiyle Büyük Ada açıklarına yüzmeye gitmiştik. Denize atladım. Olimpiyat şampiyonları edasıyla yüzdüm. Ancak tekneye çıkışta bir sorun vardı: Merdiven çok kısaydı ve benim kıçımı kaldırıp, tekneye atmam çok zordu. Birkaç deneme sonrasında; çok sinirlendim ve 'hayda' diye kendimi merdivenin üzerine attım. Ne olsa beğenirsiniz: Merdiven kırıldı... Kalabalık arkadaş ekibine ne kadar rezil olduğum konusunda herhangi bir kelime sarf etmemeyi kendime uygun görüyorum... (Yazar o anın verdiği utancı adeta yeniden yaşamaktadır...) Yani konuya dönersek...

PAREOMU ÇIKARMAM
Eğer yolda tekneden düşersem, geri çıkamayacağım için balıklara yem olurum. Eğer adaya çıkmayı başarabilirsem ilginç olayların beni beklediğine garanti verebilirim. Bir kere konaklayacağımız kulübe öyle sarp tepelere filen yapılamaz. Çünkü ayağım kayabilir çıkmaya çalışırken! Balık tutulacağı zaman mutlaka iri kılçıklı balıklar tercih edilmelidir. Çünkü kılçık ayıklamayı hiç beceremem. Mümkünse ıstakoz, kalamar türü arkadaşlar tercih edilmelidir. Eğer adada kalınacak süre uzar ve olası aşk kırıntıları bende oluşmaya başlarsa işim daha da zorlaşır. Öncelikle Madonna'nın külotunu çıkarmadığı gibi ben de hiçbir koşulda, karnımı içine sakladığım pareomu çıkarmam! Yakışıklı arkadaşın denize girdiği yeri keşfedip, adanın en uzak yerine gidip denize girerim.

KAÇACAK YERİ YOK
Sürekli güzel zayıf kızların bana yaptığı haksızlıklardan bahsedip, nezih bir kendimi acındırma ortamı hazırlarım... Mecburen onun aşk hikayelerini dinlerim. Kızların yaptıkları şımarıklıkları yüzüne vurup, benim asla öyle şeyler yapmayacağımı hissettirmeye çalışırım. Olası bir yakınlık artık kaçınılmazsa bu ilk yakınlığın gece karanlığında olmasına özen gösteririm. Böylece etlerimin, mutluluğuma engel olmasını önlemiş olurum. Eğer adam, bana sarılınca elleri kavuşmazsa ve bundan tedirgin olursa da tüm kadınların en sevdiği silaha başvururum:
Ben şişman fakat onurlu bir kadınım diye avazımın çıktığı kadar ağlarım... Nasılsa ıssız adadayız... Kaçacak bir yeri veya benden başka bir şansı yok...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Neyim varsa döktüm ortaya   / 02-08-2005
 Bir türkü rica etsem döverler mi acaba?   / 28-07-2005
 En ağır talk show! İnanmazsanız tartın   / 26-07-2005
 Kıldan tüyden meseleler   / 21-07-2005
 'O' gün Bebek'te Demet Akalın'laydım   / 19-07-2005
 Balaban Kebabı ve Şebnem Ferah   / 14-07-2005
 Sakın, ruhunuzu açık büfelere satmayın   / 12-07-2005
 Marslılar ve şişmanlılar   / 07-07-2005
 Karbondioksit tedavisi birazcık acıtıyor   / 09-06-2005
 İki kez LPG yaptırdım farkı hemen fark edildi   / 07-06-2005
RAHŞAN GÜLŞAN
Issız ada... Ben ve tabii ki...
Dün gece sabah saat...
HAKAN & UTKU
Sıcak Hava Abuklamaları
* En sıcak günümüz böyle...
AYŞE TÜTER
Kayısı bohçası
Yumurtaların sarı ve beyazını ayırın.
Prof. Dr. BENGİ SEMERCİ
Şebnem Ferah konseri
Bugün elime bir fırsat geçti ve...
Basit bir göz muayenesiyle her hastalık teşhis edilebilir
Basit bir göz muayenesiyle her hastalık teşhis edilebilir
Göz kontrolünü küçümsemeyin: Sıradan bir göz muayenesiyle;...
Kuralını bozmadı
Kuralını bozmadı
Bodrum Marina'daki bir kebapçının açılışı için Bodrum'a gelen...
Yeni yaşına üzgün girdi!
Yeni yaşına üzgün girdi!
Ünlü modacı Cemil İpekçi'nin dün akşam Bodrum'da doğum günü...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.