 |  |
 |
|
'Editör'e mektuplar
Metsamor kapatılsın!
KAZIM KOYUNCU'NUN kanser nedeniyle genç yaştaki kaybı, Çernobil Faciası'nın hafızalarımızda yeniden canlanmasına neden oldu. Çernobil'in Karadeniz Bölgesi'nde sebep olduğu facianın boyutlarını ve yıllardır görmezden gelinmesinin sonuçlarını yakından izliyoruz. Çernobil Nükleer Santralı ile benzer teknolojiye sahip olan sınırımızın yanı başındaki Metsamor Nükleer Santralı da ülkemiz için benzer bir sorun teşkil etmektedir.
Başta AB olmak üzere bütün dünyanın tehlikeli saydığı ve bir an önce kapatılmasına çalıştığı santralin, en az bir nükleer savaş kadar tehlike olduğu artık biliniyor.
Metsamor Iğdır'a 16 kilometre, Erivan'a 40 kilometre mesafededir. Yani, santralda herhangi bir kaza yada sızıntı olması durumunda, başta Iğdır, Türkiye'nin doğu ve güneydoğu bölgesi nükleer bulutların etkisi altında kalacaktır. Ayrıca Metsamor Nükleer Santralı sadece Kars, Ağrı, Iğdır, Erivan ve Nahçıvan'ın değil, Gürcistan, Azerbaycan, İran'ın da aralarında bulunduğu tüm bölge ülkelerinin sorunu olarak ortaya çıkmaktadır.
İlk nesil Rus teknolojisiyle inşa edilen santral, nükleer felaketleri önleyebilecek teknik donanımdan ve güvenlikten yoksundur. Uluslararası kuruluşların tüm uyarılarına rağmen, santrala Batı standartlarında güvenlik sistemi kurulmadığı gibi, santralın çekirdeğini kaplaması gereken en az iki metre kalınlığındaki çelik zırh bile halen yapılmamıştır. Metsamor, birinci derecede deprem bölgesinde faaliyet göstermektedir.
Trajik bir diğer durum da Metsamor Nükleer Santralı'nda kullanılan nükleer yakıtların Rusya'dan "hava yoluyla" Ermenistan'a getirilmesidir ki, bu tehlikeli uygulamanın dünyada başka örneği yoktur.
Santral, UluslarArası Atom Enerji Ajansı (IAEA) standartlarına göre, dünyadaki 146 nükleer santral arasında güvenlikte sonuncudur. Bu durumda, bölgemiz adına ciddi bir tehdit teşkil eden ve Çernobil'den bile daha riskli görülen Metsamor Santralı'nın kapatılması adına başlatılacak bir girişimin tüm Türk halkının sorumluluğu olacağını düşünmekteyiz.
Yıldırım Öztürkkan / Kars
Askerlikte adalet
SİZLERİN de bildiği gibi 4 yıllık fakülte mezunları askerliklerini 6 ay gibi komik bir sürede yapmakta. Bu ülkede paralı askerliğin süresini 28 günden 21 güne düşürmek için kanun çıkarılıyorsa ve yüksek okulların askerliğinin kısalma durumu hale gündeme alınmadıysa, ortada bir adaletsizlik var demektir.
Şu anda hiçbir şey yapmayarak bizi hayal kırıklığına uğrattınız. Zaten askerliğin toplamda kısalması gerekiyor. İki tane yüksekokul okuyan bir şahıs liseden sonra toplamda 2 yıl okumasına rağmen yine de 15 ay askerlik yapıyor. Babası zengin olan gençlerin aileleri yılda 20-30 bin dolar ödeyerek çocuklarını özel üniversitede 4 yıl okutarak askerliklerinin de kısa dönem yapılmasını sağlıyor.. Bazı "sanatçılar" tek bir konser ücretinin üçte biri ile paralı askerlik yapıyor. Gariban köylünün oğlu da 15 ay fakir anne ve babasını yalnız bırakarak vatani görevini yerine getiriyor. Yüksekokul mezunları olarak askerliğimizle ilgili düzenlemenin bir an önce yapılmasını ve bu haksızlığının giderilmesini istiyoruz. Eğer ilgilenmeyecekseniz 4 yıllık mezunları da 15 ay yapsın. Ayrımcılık olmasın.
Mehmet Şahin
|
