kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ev hapsi biter bitmez servetini katlayacak
Ev hapsi biter bitmez servetini katlayacak
Program başına 100 bin dolar kazanacak

Atlarını asla güneşe çıkarmıyor

Amerika'da "ev dekorasyonu imparatoriçesi" olarak ünlenen Martha Stewart, şirketinin hisse senedi satışlarıyla ilgili bilgileri gizlediği için 5 ay hapis yatmıştı. Cezasının geri kalanını da New York'taki çiftliğinde tamamlayacak olan Stewart, "ev hapsinde" bile atlarının rengi değişmesin diye güneşe çıkarmıyor!


Ev hapsi biter bitmez servetini katlayacak

Hisse senedi yolsuzluğu nedeniyle cezalandırılan Martha Stewart, ev hapsiyle cezalandırıldığı için kaldığı çiftlik evinin dekorasyonuyla meşgul. Renk uyumuna o kadar önem veriyor ki siyah tüylerinin bozulmaması için atlarını güneşe çıkarmıyor.

ABD'nin yaşam tarzı gurusu olarak kabul edilirken, şirketinin hisse senedi satışlarıyla ilgili bilgileri gizlemek, adalete engel olmak ve görevlilere yalan beyanda bulunmak suçlarından mahkum edilen Martha Stewart, ev hapsinin sona ermesi için gün sayıyor. "Ev dekorasyonu imparatoriçesi" 1941 yılında, Kostyra ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi. Annesinden nasıl yemek yapılacağını, büyükanne ve büyükbabasından da sebze ve meyveleri koruma yöntemlerini öğrenen Martha Stewart, tüm bunları çok iyi kullandı. Amerikalılara evlerini, bahçelerini, yemeklerini, eşyalarını nasıl daha güzel hale getirebileceklerini anlattı. Ancak 2001 yılının son günlerinde sahip olduğu biyomedikal şirketi ImClone hisselerinden 3 bin 928 tanesini aniden satmasıyla hayatı değişti. Bu satıştan kısa bir süre sonra şirketin onay beklediği bir kanser ilacının devlet tarafından onaylanmadığı haberi çıktı. İmparatoriçe'nin Merrill Lynch brokerlarından Peter Bacanovic'ten aldığı gizli bilgi doğrultusunda hareket edip zarardan kurtulduğu iddia edildi. Geçen yıl mart ayında açılan davada Stewart, 20 yıl hapis ve bir milyon dolarlık cezaya çarptırıldı. Ancak her iki ceza da hafifletildi... Üniversitede tarih ve sanat tarihi okurken modellik yapan, 1961'de Andy Stewart ile evlenen "guru", kayınpederinin şirketinde brokerlık yaptı, daha sonra da catering işine girdi. Adımlarını hızlı atan Stewart, dergilere yazdı, yemek kitapları, hatta akşam yemeği CD'leri hazırladı. Kendi adıyla dergi çıkardı, TV programı yaptı. 1996'da ABD'nin en etkili insanlarından biri seçildi. 1997'de tüm yayınlarını, fikirlerini ve işlerini kapsayan Martha Stewart Living Omnimedia'yı kuran Stewart, Vanity Fair Dergisi'nin ağustos sayısında ev hapsini yaşadığı Bedford'daki evinde görüntülendi.

SADECE MUTFAK DÖŞELİ
Stewart, sağ ayak bileğindeki bir gözetleme cihazı ile ev hapsi yaşıyor, dışarı adım atmasına izin verilmiyor. Bu, New York Şehri Güneydoğu Bölgesi Mahkemesi'nin geçen yaz onu suçlu bulmasından sonra verdiği cezanın ikinci aşamasını oluşturuyor. Cezasının ilk bölümü 30 bin dolar ödeme ve Batı Virginia'daki Alderson Hapishanesi'nde beş aylık mahkumiyetti. Cezaevinden 4 Mart'ta çıkan Stewart'ın ev hapsi de ağustos ayının ilk günlerinde sona eriyor. Onunla birlikte hakkında dava açılan Peter Bacanovic ise Las Vegas'ın dışındaki Nellis Air Force Base Hapishanesi'nde yatıyor. Stewart kendine "altın kafes" olarak, Manhattan'ın bir saat kuzeyinde bulunan 15 milyon dolar değerindeki 62 hektara kurulu Bedford'daki Cantitoe Çifliği'nde bulunan evini seçti. Hapse girmeden önce ise Connecticut Wesport'taki koloniyal tarza sahip Turkey Hill'de yaşıyordu. Bedford'daki evde ise yoğun bir tadilat var. Stewart'ın eski arkadaşlarından ve peyzaj tasarımcısı Memrie Lewis ise "O sadece bir odasında mobilya bulunan bir evde yaşıyor. Orası da mutfak. Hiçbir yere gidemezken, 2.5 ay boyunca bir mutfakta yaşamanın nasıl olduğunu düşündüm. Sanırım bu onu gerçekten çıldırtacak."

DÜZEN TAKINTISI
Stewart'ın Cantitoe Çiftliği'nde yaptığı düzenlemeler Lewis'i haklı çıkarıyor. Niye mi? Çiftlik düzenlemesi iki renk teması üzerine şekilleniyor; binalar gri, hayvanlar siyah. Siyah koyunlar, siyah inekler, siyah atlar... Hatta çiftlik hayatının yeni üyesi Fransız bulldog Francesca bile siyah. Başka bir renkteki hayvanın çiftlikte yaşamasına izin verilmiyor. Bunun tek istisnası ise Stewart'ın sekiz yaşındaki Chow Chow cinsi köpeği Paw Paw. Onun rengi kızıl. Bir zamanların "iyi yaşam gurusu"nun bu konudaki takıntısını daha iyi anlayabilmek için, Avrupa'nın ıslah edilmiş en eski soylarından Friesian cinsi 5 siyah atın renginin değişmemesi için ne yaptığına bakmak gerekiyor. Anavatanı Hollanda'nın kuzeyindeki Friesland olan bu atlar, siyah olmasına karşın, güneşte çok kalmaları halinde renkleri kızıla dönüyor. Bu nedenle Stewart at bakıcılarına hayvanları gün içerisinde kapalı tutmaları talimatını veriyor: "Geçen yıl renkleri kırmızıya dönmüştü ve bu hiç hoşuma gitmedi. Bu nedenle atlar geceleri dışarıya çıkıp dolaşıyorlar ve gündüz de güneş ışığından uzak tutuluyorlar." Onun bu takıntısı çalışanlarını da etkiliyor. Bedford'un mülk yöneticisi Shawn Carroll, "Ben rüyalarımı bile gri görüyorum" diyor. Çünkü evin dışı ve içi de gri ağırlıklı dekore ediliyor. Kanada'dan ithal edilen sedir ağacından padok çiti, gri granit dış cephe malzemesi hatta mutfak bile grinin senfonisi gibi... "Bedford Grisi" yakında Martha Stewart imzasıyla mobilya koleksiyonu olacak. Daha sonra da satışa çıkarılacak. Stewart daha önceki tasarımlarıyla birçok Amerikan evini etkilemişti. Hatta yaşadığı bir olayı da şöyle anlatıyor: "Geçen gün bakkalda alışveriş yapıyordum. Bir elimde poşet diğerinde köpeğim vardı. Bir kadın bana yardım etmek istedi. 'Bütün evim Martha Stewart eşyaları ile dolu. Eşim havlularınıza bayılıyor' dedi. Guatemala'da yaşıyorlarmış." Arkadaşı Memrie Lewis de onun bu çiftlikte yapmaya çalıştığı şeyi şöyle özetliyor: "Büyülü bir yer yaratıyor. Konsepti ise kendi kendine yeten bir Amerikan çiftliği. İhtiyaç duyduğun her içeceği ve yiyeceği yetiştirebileceğin, üretebileceğin bir yer onun uzun süredir hayaliydi." Bir zamanlar internet siteleri, kitapları, dergileri ve programları ile Amerika'yı etkileyen bu "guru" nun evinden dışarı çıkabileceği zaman haftada 48 saat ile sınırlı. Bu süreyi çalışarak, alışveriş yaparak ve dini vecibeleri yerine getirmek için kullanıyor. Ancak ev hapsinin son günlerini yaşayan Stewart, bugünlerde oldukça yoğun. NBC'nin daha önce emlak kralı Donal Trump ile gerçekleştirdiği "The Apprentice" (Çırak) programı için hazırlanıyor. Cezası sona erer ermez "The Apprentice: Martha Stewart" şov ekranlarda olacak. İşleri bununla sınırlı değil. Haftada beş gün, birer saat ekranda olacağı yemek programı Martha'ya da hazırlanıyor.

HILLARY'YE HAYRAN
Stewart'ın evden dışarı adım atabilmesi için saatin 10.30 olması gerekiyor. Dakikaları saydıktan sonra ise merdivenlerden adım atarak, çiftlikteki işlerin nasıl gittiğini denetleyebiliyor. Başına gelen olumsuzlukları aşmaya çalışırken ABD eski Başkanı Bill Clinton'ın eşi Hillary Clinton'a olan hayranlığını da örnek veriyor: "Yaptıklarına, ona o kadar hayranım ki. Çok zor bir durumun üstesinden gelmeyi başardı. Başını dik tutup, kocasıyla kaldı. Onunki kişisel bir durumdu ancak kamuya mal oldu. Benim ilk reaksiyonum ne mi olurdu? Onu çöpe gönderirdim. Ancak o böyle davranamazdı. Çünkü first lady'ydi ve onun yaptığı daha doğru." Aynı dergiye 2001'de "Martha İmparatorluğu" başlığıyla konu olan Stewart, dolar milyarderi olarak en dikkat çeken kişiler arasındaydı. Geçen yıl 16 Haziran'da mahkeme önünde açıklama yaptığı gazeteci ve televizyonculara "Geri döneceğim. Geri döneceğim" demişti. Görünen o ki, Stewart geri dönüyor...

Halime Sürek Kahveci

DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Pizza kraliçesi yeni tariflerle geldi
 VIP konuklar imambayıldı yiyecek
 Osmanlı'nın şehri yeganesi İstanbul
 Efsane yaratan Türk bürokratlar
 Yazarların 3. Dünya Savaşı
 Dünya turizminin gözdeleri Roma, Floransa, İstanbul!
 Bir tuğla da siz koyun
 Çocukluktan kadınlığa geçen kayıp kuşak
 Çeşme'nin fiyatları Mikonos'u solladı
 Kafada kırılıyor ama acıtmıyor
 Enrico Macias ve İstanbul bir aşk hikayesiydi
 60 yıl sonra yeni sözlük hazırlandı
 İstanbul'un fethini daha ne kadar kutlayacağız?
 Erkekler de artık tüylerini aldırıyor
 Genç Türk çizerden Amerikalı kahraman
 Keşke benim olsa
 Yunan sosyetesinin güzel buluşması
 Yeşillikler içinde serin bir tatil
 Günübirlik de gidebilirsiniz
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Zor iştir selam vermek
Bir gün büyükbabamın karşısına...
MEHMET ALTAN
Çocuğunuza bu kitaptan aldınız mı?
Bettina Stiekel,...
REFİK DURBAŞ
Hisar'ın ışığı ruh halidir
Ahmet Hamdi Tanpınar, "Beş...
ÖNCEL ÖZİÇER
Darısı hepimizin başına
Geçen hafta burada yoktum. Çünkü...
KAZIM KANAT
Annem tatilde kızdı başörtüsünü çıkardı
Anneme hep "Ayşe...
THY'nin yeni yüzü
THY'nin yeni yüzü
Modacı Cemil İpekçi'nin THY için hazırladığı kıyafetler rahatlığıyla...
Avrupa'dan 5 yıldızlı havayolu çıkmadı
Avrupa'dan 5 yıldızlı havayolu çıkmadı
Her yıl havacılık dünyasının 'en'lerini seçen araştırma şirketi...
Gen taramasıyla olası hastalıkların önüne geçin
Kalp hastalığına yakalanma riskinizi mi merak ediyorsunuz, yoksa...
Hamsiyle en iyi rakı gider
Yeme içme kültürüne yönelik kitaplarıyla tanınan Deniz Gürsoy yeni çıkan kitabı...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.