kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Altan @ SABAH
 

Bulgarlar'a kızabilir miyiz?

2007'de AB Tam Üyesi olabilmek için hızlı bir depara kalkması gereken Bulgaristan'da yapılan seçim ertesi gelişmeleri izliyor musunuz? Komşumuzda seçim 25 Haziran'da yapıldı ama bizim gündemimize kıyısından köşesinden girebilmesi için bir ay beklemesi gerekti. Geçen pazartesi günkü gazetelerde " Bulgar hükümetinde dört bakan " başlıklı minik haberlere rastladık.
Bulgaristan Sosyalist Partisi, üyelerinin çoğunluğu Türk olan ve " Türk Partisi " olarak bilinen " Hak ve Özgürlükler Partisi " ile koalisyon antlaşması imzaladı. Hak ve Özgürlükler Partisi, 18 kişilik kabinede bir başbakan yardımcılığı ile üç bakanlık aldı. Başbakan Yardımcısı Emel Etem'in yanı sıra Cevdet Çakırov'un Çevre ve Su Bakanı, Nihat Kabil'in Tarım Bakanı, Hasan Ademov'un da Çalışma ve Sosyal Yardım Bakanı olması kararlaştırıldı.
Bu gelişmeyi Türkiye'de DEHAP'lı dört bakanın hükümette yer bulması fikriyle kıyaslayarak okuyun.


Bulgaristan Sosyalist Partisi ile Hak ve Özgürlükler Partisi'nin kurduğu koalisyon, 240 sandalyeli Bulgaristan Meclisi'nde 116 sandalyeye sahip. Ne var ki, iki partinin koalisyon protokolünün onaylanmasından sonra Bulgaristan'da ırkçı bir hareketlenme başladı. Eski bir gazeteci olan Volen Siderov'un kurduğu ve son seçimlerde büyük bir sürpriz yaparak yirmi milletvekili çıkartan ATAKA Partisi Meclis'te yapılacak güvenoyu oylaması öncesinde bir miting düzenledi. Bulgar televizyonundaki Türkçe yayınları kaldıracağını ve Türk isimlerine son vereceğini söyleyen bu partinin girişimi siyasal gündemi etkiledi. Bulgaristan'daki Türkler siyasetin fay hattı haline dönüştü.
ATAKA, Bulgarca " hücum " anlamına geliyor. Parti, güvenoyu sırasında da parlamentoyu " insan zinciri " ile kuşatacağını bildirdi. Kısacası hücuma geçti.
Güvenoyu oylamasının olduğu salı günü, ATAKA Meclis'in hemen yanında üç bin kişi topladı. Mitingde " Vatan hainlerini mahkemeye verelim ", " Bulgarlar Bulgaristan'ı kurtarın ", " Türk sancağı olmak istemiyoruz ", " Yeni Türk esaretine hayır " türünden pankartlar taşındı. ATAKA Genel Başkanı Volen Siderov da yaptığı konuşmada " Bazı bakanlıklarda Türkçe konuşuluyor, Bulgarlar'a gavur diyorlar " dedi. Mitingin yapıldığı gün muhalefet parlamentoyu terk etti ve güvenoyu oylaması çarşamba gününe ertelendi.


Çarşamba günü ise önce başbakan için güven oylaması yapıldı. Bulgaristan'da bizden farklı olarak başbakan ve hükümet ayrı ayrı oylanıyor.
Bulgaristan Sosyalist Parti Genel Başkanı ve Başbakan Stanişev bir oy farkla güvenoyu aldı. Oylama ertesinde yemin etti. Bunun ardından da ikinci oylamaya geçildi.
Oylama sonunda hükümet güvenoyu alamadı ve başbakan için yapılan oylama da geçersiz sayıldı. Türkler'in kabinede yer alması da en azından şimdilik gerçekleşmedi. ATAKA güvenoyu oylaması sırasında güvenoyu veren üç milletvekilini ise partiden ihraç etti. Güvenoyu için gereken 120 oy yerine hükümet 119 oy alınca, ülke yeniden bir siyasal belirsizlik ortamına girdi.
Şimdi birçok senaryo konuşuluyor. Bunlar arasında hükümet kurma yetkisinin Ulusal Hareket'e verilmesinden, erken seçime gidilmesine kadar birçok ihtimal var. Ancak erken seçime gidilmesi halinde ülkeyi " ırk " üzerinden gerginleştiren ATAKA Partisi'nin sandık başına gitmeyen yaşlı Bulgarlar'ı etkileyerek oyunu artırmasından da endişe ediliyor. Türkler de başta iktidar ortaklığı ihtimaliyle sevinirken, şimdi huzursuz beklemekte...


Bulgaristan, AB tam üyeliğine çok yakın bir ülke. AB ise " insan odaklı " bir proje. Bulgaristan'ın henüz " ırk ayrımını " aşamaması AB'nin canını sıkmakta. Algılamanın bir önceki çağın anlayış zemininde kalması yanında, siyasal istikrarın bozulması nedeniyle gerekli reformların gerçekleşememe ihtimali de ciddi bir sorun.
Bu nedenle de AB Komisyonu bir an önce ülkenin sağduyuya kavuşmasını temenni ediyor.
Biz özeleştiri yapabilen bir ülke değiliz. Kendi durumumuzu daha iyi değerlendirmemiz için kıyaslama yapabileceğimiz olayların olması gerekiyor. Seçim barajı en yüksek, hayata ırk üzerinden bakan, dünya vatandaşlığı anlayışını kabullenememiş, insan odaklı bir proje oluşturmak yerine siyasal milliyetçiliğe kapılmış bir ülke uzaktan bakınca nasıl gözükmekte? Bulgaristan'ı bir de bu açıdan seyredin ne olur.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Demirel'in askeri kodları...   / 25-07-2005
 Vahdettin Atatürk'e kaç para verdi?   / 23-07-2005
 Kürt sorunu, PKK ve AB   / 18-07-2005
 Terörü kim kışkırtıyor?   / 16-07-2005
 Yeryüzünün çöplüğü...   / 11-07-2005
 Terörün cehennem ateşi...   / 09-07-2005
 AB Komisyon Kararı duyuldu mu?   / 04-07-2005
 Asıl "gasp" banka soymak değil mi?   / 02-07-2005
 Blair modeli sizi ilgilendirir mi?   / 27-06-2005
 AB'nin yeni lideri Blair mi?   / 25-06-2005
ERDAL ŞAFAK
Öymen'i seçmek, Ecevit'i atmak
Siyasi yelpazenin...
YILMAZ ÖZDİL
AKP'nin pikniği...
Bizim meslekte bazı yaşananlar...
MEHMET ALTAN
Bulgarlar'a kızabilir miyiz?
2007'de AB Tam Üyesi...
Etrafınız sarıldı, teslim olun
İngiliz polisi, ikinci saldırının tüm zanlılarını yakaladı. Önceki...
'Sıra bize de gelecek'
Bulgaristan'da genel seçimde en çok oy alan Sosyalist Parti'nin...
Bu takıma sıradan oyuncu giremez
Bu takıma sıradan oyuncu giremez
G.Saray'ın hocası Gerets, transfer yapmak için çabalayan yönetimi...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu