kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Seyyar karnaval Le Tour de France
Bisiklet turunu tamamlayan bile kahraman

1903'ten bu yana yalnızca iki savaş dönemi hariç kesintisiz yapılan bisiklet yarışının uzunluğu 3-4 bin kilometredir. Etap boyunca yüz binlerce insan yollara dökülür, gösteriler yapar


Seyyar karnaval Le Tour de France

1903'ten bu yana yalnızca iki savaş dönemi hariç kesintisiz yapılan bisiklet yarışının uzunluğu 3-4 bin kilometredir. Etap boyunca yüz binlerce insan yollara dökülür, gösteriler yapar.

20. yüzyılın hemen başlarında, iki Paris gazetesi arasında müthiş bir rekabet vardır. Le Petit Journal, Paris-Brest arasındaki gidişgeliş bir bisiklet turuna sponsorluk yapmakta ve elbette bu yarışın haberleri bir tek o gazetede yayınlanmaktadır. Bu haberlerin tiraj getirdiğini gören rakip Auto Gazetesi'nin eşkurucusu ve editörü Henri Desgranges, 1903 yılında Le Tour de France'ı lanse etmiştir. Gazetenin 25 bin olan satışı, 1903 Tour'uyla 65 bine, 1908'de 250 bine, 1923'te ise 500 bine çıkmıştır. Rekor, 1933 Tour'unda ulaşılan 854 binlik satıştır. Auto Gazetesi sonradan ad değiştirerek l'Equipe olmuştur. Bu gazete bugün Fransa'nın en çok satan spor gazetesidir. Fransa turu artık Equipe'in sahip olduğu Amaury Sport Organisation tarafından düzenlenmektedir. Türkiye'de spor olarak yalnızca profesyonel futbol, hatta sadece 3 büyüklerin yapıp ettikleri anlaşıldığı için, birkaç fanatik meraklısının dışında kimsenin bisiklet yarışlarından haberi yoktur. Oysa dünyada her yıl o kadar çok bisiklet yarışı yapılır ki, bunları sayıp dökmenin olanağı yoktur. Ancak bir tasnif denemesi olmak üzere ve velodromda yapılan pist yarışlarını bir kenara bırakırsak, esas olarak bir günlük yarışlar (örneğin Paris-Tours, Zürih turu, Hamburg HEW), birkaç günlük yarışlar (örneğin Paris-Nice, Tour de Romandie, İsviçre, Almanya, Hollanda, Britanya turları) ve nihayet Grands Tours (Büyük Turlar) denilen Le Tour de France, Giro d'Italia ve Vuelta a Espana. Bütün bisiklet yarışlarının en büyüğü, en ünlüsü ve en görkemlisi olan Fransa Turu, 1903'ten bu yana yalnızca iki savaş dönemi hariç, kesintisiz yapılmaktadır. Bu yıl 92'ncisi koşulan Tour, bir gün içinde bitirilen etaplardan meydana gelir. Etap sayısı eskiden oynakken, şimdi 1- 15 kilometrelik, bir saate karşı bireysel yarış olan prologue ile 21 etaptan meydana gelmektedir. Yarışın toplam uzunluğu 3-4 bin kilometre arasında değişmektedir. Etaplar da değişkendir ve süreler, 3 saat ile, bazı dağ etaplarında olmak üzere 7 saat arasında oynamaktadır. Tour etapları esas olarak Fransa içindedir ama birkaç etabın komşu ülkelerde yer alması adeti gelişmiştir. Şimdiye kadar İtalya, İspanya, İsviçre, Belçika, Lüksemburg ve Almanya'da birçok etap koşulmuştur ve bu yıl Almanya'da iki etap düzenlenmiştir. Ayrıca İrlanda Cumhuriyeti, İngiltere ve Hollanda'da da etap düzenlenmiştir. Tour'un yüksek prestijinden ötürü Moskova, Helsinki, Bükreş kadar uzakları da dahil, birçok ülke ve kent kendi topraklarında da etap düzenlenmesi için "kulis atmakta"dır.

PERFORMANSA GÖRE MAYO
Yarışın güzergahı her yıl değişir ama Tourmalet, Galibier, Alpe d'Huez gibi bazı dağ geçitleri her yıl programdadır. Yarış, düz yol etapları, dağ etapları, bireysel ve takım, saate karşı etaplarından oluşur. Tour de France, ilk seyredildiğinde hemen anlaşılır gibi değildir. Çünkü yarış içinde yarışlardan meydana gelir. Toplam süresi en düşük yarışçı, yarışın birincisidir, sarı mayoyu giyer. Etaplarda belli noktalara konulan sprint bölgelerine ilk giren üç yarışmacı puan alır, puanları en yüksek olan en iyi sprinter'dir, yeşil mayoyu giyer. Dağ etaplarında, 5 kategoriden zorluk derecesine dağılan zirvelere ilk varan bisikletçiler puan alırlar. En yüksek puanı olan yarışçı en iyi tırmanıcı unvanını alır ve kırmızı noktalı mayoyu giyer. Bunun dışında 25 yaşından küçük yarışçılar içinde en az süresi olan beyaz mayoyu giyer. Gruptan ileri çıkan tek veya küçük bir grup yarışçının "echappee" denilen kaçış harekatını sürdürebildiği kilometre başına verilen puanlarla, mavi-beyaz mayoyu giyecek en mücadeleci yarışmacı belirlenir. Tour'a her yıl, komite tarafından belirlenen 22 takım katılır. Bunlar performanslarına göre seçilir. Her takım 9 yarışçıdan meydana gelir, yedek yoktur. Düşme, kaza, güçsüzlük vb. nedenlerle terkler çok yaşanmaktadır. Ve hiçbir takım yarışı 9 üyesiyle bitirememektedir. Zaten 198 kişi ile başlayan Tour, çoğu zaman 100'ün altında bir sayıyla sona ermektedir.

KAÇAKLAR VE ARTÇILAR
Le Tour de France tam bir seyyar karnavaldır. Etap boyunca yüz binlerce insan yollara dökülmekte, çeşitli ve çok renkli gösteriler yapmaktadır. Televizyonun başında ise milyonlar vardır. Japonlar bile, bu büyük olayı kaçırmamak için çok geç saatlere kadar televizyon karşısında kalmaktadır. Dağ zirvelerine çıkarken seyirci o kadar yoğunlaşmaktadır ki, yolu açmak için motosikletli "iticiler" kullanılmaktadır. Tabii 92 kez yapılan bu yarışın bir folkloru ile bir dilinin oluşması kaçınılmazdı. En ünlü folklor unsurlarından biri, yarışı her yıl yolda izleyen ve bisikletçileri şeytan kıyafeti içinde kovalayan bir Alman emeklidir. Yarış "kaçaklar"ın önde gittiği, onun ardından ana grubun (peloton) geldiği ve nihayet retardes'nin (artçılar) yer aldığı karmakarışık bir "ileri doğru hareket"tir. Herkesin derdi başka olduğu için sprinterler birbirlerini, tırmanıcılar birbirlerini ve birincilik adayları da birbirlerini kollamakta, patron denilen geçen yılın birincisi ile takım liderleri, domestique'lerden (hizmetçi) destek almaktadırlar. Bu hizmetçiler, patronun rakiplerini yormak veya önünü kesmekle görevlidir, patronun suyunu bile onlar taşır. Bu arada yarışı çok sayıda araba izler. Gözlemci, hakem, doktor ve takım arabaları çok uzun bir konvoy oluşturur. Yarışın geçtiği bölgeden olan yarışçıya ise regional de l'etape denilir (etap memleketlisi). Bu yarışçı, ailesi ve komşuları tarafından karşılanır, öpüşmeler, sarılmalar olur. Yarışı en geride götürene ise lanterne rouge (kırmızı fener, stop lambası) denilir. Elbette yarışçıların yola attıkları su şişesi, yiyecek paketi gibi çöpleri toplamak üzere, en arkadan giden voiture-balai'yi (süpürge araba) unutmamak gerekir. Tour'a sporcuların yanı sıra çok sayıda yardımcı personel ve taşıt katılır. Tek bir örnek vermek üzere, her etabın sona erdiği yerde adeta bir köy kurulmakta, gazeteci, sporcu ve diğer görevlilerin kaldıkları bu köyü söküp takma ve taşıma işiyle yaklaşık 3 bin kişi uğraşmaktadır. 92 yıllık tarihi boyunca Fransa'yı çok aşarak bir dünya olayı haline gelen Tour'un elbette birçok kahramanı da vardır. Bunların en ünlüleri yarışı beş kere kazanan Fransız Bernard Hinault ile Belçikalı Eddy Merckx, yarışı 5 kere art arda kazanan İspanyol Miguel Indurain ve 6 kere peş peşe kazanan bu yıl da 7. şampiyonluğun en büyük favorisi olan Amerikalı Lance Armstrong. Bu dünyanın en büyük dayanıklılık yarışmasında, bisikletçiler ortalama 40-45 km., sprintlerde 70 km., dağdan inerken bazen 100 km. hız yapıyor. Örneğin İtalyan bisikletçi Fabio Casartelli, l995'te bir dağdan 89 km. hızla inerken düşmüş ve hayatını kaybetmişti. Bitirenlerin bile kahraman sayıldığı dünyanın en büyük spor olaylarından biri olan Tour'u kaçırmayın.

Mehmet Ali Kılıçbay

DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Kafada kırılıyor ama acıtmıyor
 Enrico Macias ve İstanbul bir aşk hikayesiydi
 60 yıl sonra yeni sözlük hazırlandı
 İstanbul'un fethini daha ne kadar kutlayacağız?
 Erkekler de artık tüylerini aldırıyor
 Genç Türk çizerden Amerikalı kahraman
 Keşke benim olsa
 Yunan sosyetesinin güzel buluşması
 Yeşillikler içinde serin bir tatil
 Günübirlik de gidebilirsiniz
 Van Doğu'nun ot cenneti
 Caddebostan Plajı 40 yıl sonra İstanbulluları ağırladı
 Damacılar yarışmak için Türkiye'ye geliyor
 Dört matematik zekası kumar cennetini bitirdi
 120 dolara sahte diploma
 Japon dağcılar Ağrı'da arındı
 Altın raket altın kalp
 Pamuk son kitabında aşkı yazdı
 Market ve fast food hafiyeleri
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Bir gölün kaç rengi olur?
Üç, on, otuz... Açıkçası...
MEHMET ALTAN
Keme seks mi kokar?
Önceki hafta yazdığım "keme...
KAZIM KANAT
80'lik nine üstü açık Mercedes'le vın diye...
REFİK DURBAŞ
Van'daki çeşmeden İstanbul'un gamzesine
Bu hafta...
Yerasimos için Sabuni Helva
Yerasimos için Sabuni Helva
Geçtiğimiz hafta kaybettiğimiz Stefanos Yerasimos, Türk kültürü için...
Deve yarışlarına robot jokey
Deve yarışlarına robot jokey
Katar'daki geleneksel deve yarışları yüzyıllardır çocuk jokeylerde...
Yeni üreticiler rakıda standardı değiştirdi
Sabah Gazetesi yazarları Ahmet Örs, Refik Durbaş, Emre Aköz ve Cumhuriyet...
Tatlı rakıyı kadınlar beğeniyor
Piyasada bulunan sekiz ayrı rakıdan en çok beğenileni Efe Yaş Üzüm oldu. Klasik...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.