kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Hukuk mantığın değil kuralların mesleğidir
"Seçilirsem hepinize iş vereceğim"
ŞAKA - Bir bilen

Hukuk mantığın değil kuralların mesleğidir

En fazla takıldığım düşüncelerden biri de "Okul önemli değil. Önemli olan hayattaki başarıdır" şeklindeki... Okulda öğretilenlerin üniversiteye giriş sınavındaki başarıya yetmemesi ve dershanelerin devreye girmesi, "Başarı" kavramının iyice çığırından çıkmasına dayandı.
Oysa bir meslek sahibi olmanın özünde okul ve eğitim vardır.
Sadece kullanım kılavuzlarını okuyarak olsa olsa iyi tüketici olursunuz. El kitapları ile, ne hukuku, ne ekonomiyi, ne de tarihi tam anlayabilirsiniz. Yalnızca gazete haberleri ile siyaseti, uluslararası ilişkileri anlamanız da mümkün değildir.
Örneğin çeşitli durumlarda insanların kendilerini yargıç konumunda gördüklerini ve bir anlaşmazlıktaki taraflardan bazılarını, kendilerince mahkum ettiklerini görünce, hem gülerim, hem de üzülürüm. Bunun nedeni, hukuk eğitimi almayanların, "Hukuk"u "Mantık"la karıştırmalarıdır.
Dün haberlerde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun bir kararı vardı.
Bu karara neden olan davada davacı, kocasını öldüren bir kadındı. Bu kadın kocasını öldürdükten sonra SSK'ya başvurmuş, ve öldürdüğü adamdan kendisine ölüm aylığı bağlanmasını istemişti.
Eğer böyle bir durumu hukuk eğitimi almamış bir topluluğun önüne getirseniz, duyacağınız görüşler bellidir. Büyük çoğunluk bunu bir ceza davası olarak görürdü.
- Bu kadın dayaklık. Özrü kabahatinden büyük. Böyle şey olur mu?
Herhalde böyle tepkiler alırdı kocasını öldüren kadının, kocasından ölüm aylığı bağlanması istemi.
Oysa hukuk devreye girince bakın hangi aşamalar yaşanmış.
Kadın, öldürme olayının kocasının ağır tahriki nedeniyle meydana geldiğini savunarak, ölüm aylığı bağlanması ve ödenmeyen aylıkların iadesine karar verilmesi istemiyle dava açmış.. Adana 1. İş Mahkemesi, davayı reddetmiş..
Kadın, yerel mahkemenin kararını temyiz etmiş ve.. Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozmuş. Dairenin bozma gerekçesinde, kişilerin sosyal güvenlik hakkından yoksun bırakılmamasının sosyal güvenlik hukukunun temel ilkelerinden olduğu belirtilmiş.. Gerekçede ayrıca, Türk Medeni Kanunu'nun "Miras bırakanı kasten ve hukuka aykırı olarak öldüren veya öldürmeye teşebbüs edenlerin" mirastan yoksun bırakılacağını öngören hükmünün, Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamında ölüm aylığına hak kazanmayı önleyici nitelik taşıdığından söz etmenin mümkün olmadığı belirtilmiş.
Bozma kararından sonra dosyayı yeniden inceleyen yerel mahkeme, ilk kararında direnince, davacı kadın bu kararı da temyiz etmiş ve dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na gelmiş. Bu defa Hukuk Genel Kurulu, yerel mahkemenin direnme kararını oyçokluğuyla onamış. Kararın gerekçesinde ise, bu konuda Sosyal Sigortalar Kanunu'nda ayrı bir düzenleme bulunmadığı ifade edilerek sorunun çözümünde genel hükümlerden yararlanılması gerektiği vurgulanmış..
Çoğunluğun görüşüne katılmayan 9. Hukuk Dairesi Üyesi Mustafa Kıcalıoğlu ise, karşı oy yazısında, bu durumda bir kanun boşluğu bulunduğunu belirterek, kanun koyucunun bu boşluğu bilinçli bıraktığı düşüncesinin daha doğru olacağını savunmuş ve şöyle demiş:
- Ölüm yaşama hakkını ortadan kaldırır, bunun karşılığı ceza hukukunun konusudur. Sosyal güvenlik hakkı ise bağımsız bir hukuk alanıdır. İnsanı hedefler, ihtiyaç halindeki herkesi kapsamalıdır. Kaldı ki davacı, eşini ölüm aylığı almak için öldürmemiştir. Ağır tahrik altında öldürmüştür. Miras hukuku ve hukukun genel kurallarının uygulama alanı bulunmamaktadır.
Görüyorsunuz değil mi? Hukuk mantık değil, kurallar mesleğidir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Türk siyasetinde mars gezegeninin etkileri   / 24-07-2005
 Başsavcı Ok'un doğrularla dolu konuşması   / 23-07-2005
 Tarihte duruma göre herkes hain olabilir mi?   / 22-07-2005
 Köşe yazarları kendi yazılarını okur mu?   / 21-07-2005
 Hem güzel hem de temiz ve düzenli olunamaz mı?   / 20-07-2005
 Bu coğrafyada çözümün yolu asla şiddetten geçmemeli   / 19-07-2005
 Emekli olmadan gerçek düşünce söylenmez mi?   / 18-07-2005
 Disneyland bile orta yaş krizine girmiş...   / 17-07-2005
 Global terörizmin ideolojik boyutu nedir?   / 16-07-2005
 Reha Muhtar neden denize palto ile girmiyor?   / 15-07-2005
EMRE AKÖZ
Mahir Çayan'ın ruhu
Türkiye'de gayet güçlü bir...
MEHMET BARLAS
Hukuk mantığın değil kuralların mesleğidir
En fazla...
İLKER SARIER
Eleştirinin akıllı olanı makbuldür
Her yıl temmuz,...
YAVUZ BAYDAR
Erken doğan bebek
Sabah'ın ekleri, ana gazete kadar...
SAVAŞ AY
Bazıları bana kızdı ama Bodrum kazandı
* Turizm...
Fener hazır değil
Fener hazır değil
Anelka, Appiah ve Servet'ten yoksun F.Bahçe, Bundesliga'nın yeni...
Ailton borçlu çıktı
Ailton borçlu çıktı
Schalke, Brezilyalı'nın kulübe 500 bin euro borçlu olduğunu, ödemezse...
Tolon Paşa sert çıktı
Atatürk ve Cumhuriyet'i içlerine sindirememiş olan şeriat yanlıları...
Dağ başını duman aldı
İsviçre'de miting düzenleyen 3 bin Türk, Lozan Antlaşması'nın 82.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu