SABAH - 19/07/2005 - Önce kendi insanımı güldürmek isterim

Şu an 19 Temmuz 2005 - Salı tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

	Son Dakika

	Yazarlar

	Günün İçinden

	Ekonomi

	Gündem

	Siyaset

	Dünya

	Spor

	Hava Durumu

	Sarı Sayfalar

	Ana Sayfa

	Dosyalar

	Arşiv

	Etkinlikler

	» Günaydın

	Televizyon

	Astroloji

	Magazin

	Sağlık

	Cumartesi

	Aktüel Pazar

	Otomobil

	Sinema

	Çizerler

Google Arama

Önce kendi insanımı güldürmek isterim

Şu sıralar yeni komedi filmi 'Organize İşler'in çekimleri nedeniyle yoğun günler geçiren komedyen Yılmaz Erdoğan, Türk komedisinin sanıldığının aksine evrensel olabileceğini dile getirdi. Hollywood Film Festivali'nde gösterilen 'Vizontele Tuuba' ile Amerikalılar'ın yüzde 90'ınını güldürdüğünü söyleyen Erdoğan: Yine de önceliğim bizim insanımızı güldürmek....

Nasrettin Hoca'dan Cem Yılmaz'a kadar köklü bir geleneği olan Türk komedisinin evrensel olmadığı ve Türkler'in dışında yabancıları güldüremediği düşüncesine ünlü komedyen Yılmaz Erdoğan katılmıyor. Hollywood Film Festivali'nde gösterilen 'Vizontele Tuuba' filmini örnek gösteren Erdoğan, "Vizontele Tuuba'yı izleyen yabancıların yüzde 90'ı esprilere güldü" diyor.

FIRSAT VERİLMELİ
Cem Yılmaz ve Tolga Çevik ile birlikte şu sıralar çekimini sürdürdüğü komedi filmi 'Organize İşler'in setinde konuştuğumuz Yılmaz Erdoğan, köklü bir geleneğe sahip Türk komedisinin fırsat verildiğinde kendisini yurtdışında da gösterebileceğinden emin. 'Vizontele Tuuba'da komik olmasını düşünmeden yazdığı "İçimde yaramın kabuğu var" sözüne bile Amerikalılar'ın çok güldüğünü belirten Yılmaz, yine de önceliğinin Türk seyircisini güldürmek olduğunu vurguluyor:

ÖNCE BURADAKİ İNSAN
"Vizontele Tuuba'nın Hollywood Film Festivali'ndeki gösterimini izleyenlerin yüzde 90'ı esprilere güldü. Ancak anlamadıkları, koptukları yerler de oldu. Bizim dilimize özgü espriler olduğunda gülmüyorlar. Ama mesela ben yazarken de hissediyorum. Bir espriyi yabancıların anlayıp anlamayacağını tahmin ediyorum ama ondan vazgeçemem ki... Sonuçta bir numaralı seyirci benim seyircim. Bizi oralara gönderen de bizim seyircimiz. Önce buradaki insan gülmeli. Yurtdışındakiler de yazarken "Acaba Türkler bizim şakaları anlar mı?" diye düşünmüyor. Bir filmin evrensel olmasını ya da olmamasını sağlayan genel cümlesidir, derinliğidir."

Bülent İPEK / MAGAZİN