kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Kazim Kanat @ SABAH
 

Çayeli'nden öteye!

Şu 'çay' var ya... Hani Rize'nin sembolü olan çay... İşte o 'çay'ı bir Rizeli'nin değil, Muğlalı'nın bulduğunu biliyor muydunuz? Peki fındığı kim buldu? Ordulular mı yoksa...? Bilenlerden acil cevap beklerim efendim. Hani diyorum, şu fındığı bir Kahramanmaraşlı bulmuş olmasın sakın... Çünkü çocukluğumda bizim bahçede her ağaç vardı. Büyükdedem Abdullah Efendi'- nin ömrünün yarısı Arabistan çöllerinde, yarısı da esir kamplarında geçmişti. Dönüşte bahçeye her ülkenin meyve ağacını dikmişti. Üzerine titrediği ağaç ise fındıktı... Dedemin üç eşi, doğal olarak da benim üç tane babaannem vardı. (Öz babaannem Emiş Anam kadro dışı kalınca ölene kadar hiç kimseyle konuşmamıştı. Kumalığı içine sindirememiş susma hakkını kullanmıştı...) Hani diyorum şu dedemin fındık işi aganigi için olmasın sakın! Bu satırları Rize'den yazıyorum... Trabzon'a indik, Rize yoluna saptık ya... Yanımda İlyas Namoğlu (Hürriyet'in 40 yıllık gazetecisi) 'Çayeli'nden Öteye' şarkısını söylemeye başladı. (Kendisi bizzat Çayeli eşrafındandır...) Soruyorum, "Burası neresi?" İlyas Ağabey hiç sıkılmadan cevap veriyor: "Sürmene, Trabzon'a bağlı." "Burası neresi?" Gülümseyerek cevaplıyor; "Burası Of... Allah'a bağlı!" 'Of' konusunu açacak oldum, eliyle dudaklarını işaret etti, "Sus" dedi, "Burada adamın eline bir vesikalık fotoğraf, bir de adres verdiler mi gidersin." Ben "Nereye gidecek mişim?" diyorum ve İkizdere sapağını geçerken susmuyorum, yüksek sesle anlatmaya başlıyorum; "Geçen yıl bizim Yemen Ekşioğlu'nun (Aslında o Biberoğlu ailesinden ya...) köyüne gittim. İkizdere'- nin ana caddesi var, araba geçmez. Büyük cadde üzerinde trafik lambası vardı. Belediye Başkanı'- na sordum. "Arabalar yok, trafik lambası ne işe yarar?" Başkan bana dedi ki, 'Çocuklarımız için yaptım. Yarın İstanbul'a okumak için gidecekler, karşıdan karşıya geçmeyi burada öğrensinler." Sevgili İlyas Namoğlu benim bu sözlerime tepki göstermedi. "Ben de Kayseri gibi Rizeliler de akıllı çocukları okutmaz, ticaret, siyaset öğretirlermiş" dedim, yine tepki yok. Benim güzel İlyas ağabeyim akşam kendi attığı kağıda kendisi pişti yapmaz mı!... Rize'ye yaklaşırken hüzünlendim, benim canım kardeşim Yusuf Tunaoğlu aklıma geldi... Türk futbolunun unutulmaz starı (Ah, ah!...O Maradona'dan bile büyük top ustasıydı.) Beşiktaşlı Yusuf Tunaoğlu Rize'nin Tuna köyünden bir gemicinin oğludur. Türkiye'nin en yetenekli çocukları da bu bölgeden çıkar çünkü daracık sokak aralarında başlarlar futbola... Hani UEFA'- nın şimdi bir planlaması var; sokak futbolcusu projesi. İşte bu proje bugün, Karadeniz'de yaşanıyor. O sokaklarda üstelik yokuş yukarı, topu kaçırmadan topla oynamayı öğreniyor çocuklar... Rize'ye geldik ya... Kuru fasulye ile balık yeme konusunda sorun yaşadık. Kafile başkanımız Sevgili Atilla Gökçe her zamanki klasik metodunu kullandı. 'Başkanlar her zaman haklı' maddesini işleme koydu. Öğlen fasulye, akşam ise balık yenecekti. Fasulyeyi Lale'de yedik, harikaydı ama sütlaç inanılmaz lezzetliydi. Bu kadar çok yiyince elbette sıkı bir öğlen uykusuna yattım ve yediğim iki kap fasulye etkisini gösterdi. Öyle bir gaz çıkardım ki sesten kendim korkup uyandım. (Pardon. Kurunun bu top sesleri...) Otelimizin dış cephesi İsviçre ya da Avusturya dağlarındaki (Grand Çavuşoğlu) otellerin bir benzeri. Sahibi Brezilya'ya sefer yapan geminin kaptanı. Hayatında Avrupa'ya gitmemiş. Herhalde resimlerden seçmiş. Gecenin konusu da siyasetti. Rize'den iki başbakan çıktı ya (Mesut Yılmaz ve R. Tayyip Erdoğan), "Cumhurbaşkanı ne zaman çıkar?" diye soruyorum. Her masadan aynı ses yükseliyor, "Yakında!..." "Peki kim?" diyorum, "Mesut Yılmaz" diyorlar.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Gençler kaymakam değil şoför olmak istiyor   / 10-07-2005
 Ozmoz   / 03-07-2005
 O gülü suya koy. Solmasın!   / 19-06-2005
 Dünyanın 7. harikasından mektup var   / 12-06-2005
 Karya Prensesi Ada ve Mefharet Hanım   / 05-06-2005
 Denizde balık boğuldu!   / 29-05-2005
 Yüzbaşı Şeref'in hikayesi   / 22-05-2005
 Bütün düşeşlerin gücü adına!   / 15-05-2005
 Liseli deli kızın hikayesi   / 08-05-2005
 Çayeli'nden öteye!   / 01-05-2005
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Fakir ama onurlu manikürcüyle kaynak ustasının aşkı
Yeni...
MEHMET ALTAN
Yakamoza Pansiyon
Önümde hiç gitmediğim ve görmediğim...
ÖNCEL ÖZİÇER
Ayıp artık ama!
İki ortak varmış İstanbul'da. Biri...
KAZIM KANAT
O kara gözleri tanıdım
Zürih'e giden uçağa bindiğim...
Bu start unutulmaz
Bu start unutulmaz
Deniz Kuvvetleri Kupası, SABAH Açıkdeniz Yat Yarışları'nın startı...
Bence Fazıl Say bir uzaylı olabilir
Bence Fazıl Say bir uzaylı olabilir
İstanbul Caz Festivali yine birbirinden etkileyici isimleri konuk...
Son yemeğiniz ne olsun isterdiniz?
İngiltere ve Fransa arasındaki ezeli muhabbetin eğlenceli temalarından birisi...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.