|
Terörün küresel efendileri
Londra saldırılarının ardından Amerikan ve İngiliz basını arasında başlayan sert tartışmalar zihinleri ' terörün küresel efendileri' ile ilgili sorguya zorluyor.
Doğrusu ABD'nin şahin ahkamcılarınca İngilizlere yöneltilen ' Müslümanlara aşırı hoşgörü gösteriyorsunuz' şeklindeki nifakçı suçlamalar en katıksız ' komplo teorileri'ne taş çıkartacak tahrik niteliğinde! Sanki yeni muhafazakar Amerikan seçkin takımının en sapkın uçları bilinçli bir şekilde ' medeniyetler arası çatışma' çağrıları yapıyorlar.
İngiltere'ye söylenenin yalın özeti şu:
- Ne duruyorsun, Müslümanların tamamına katil muamelesi yapsana!
Amerikan medyasında şahinliğin ana üsleri görünümündeki pek çok organ ve bu organlarda konuşlanmış bir sürü kurşun sıkıcı ağız her fırsatta ' medeniyetler arası çatışma' va'deden hararet alanlarını ateş altına alıyor.
Arada bir sureti haktan görünüp ' ılımlı İslam'a diyeceğimiz yok' türünden rüşveti kelam lakırdıları eden bu sapkın güruh İngiliz toplumunu tahrik etmek için Londra saldırılarını kullanmaya çalışıyor. Hatta iğrenç bir tuzak dili seçiliyor, sözgelimi ' Londonistan' yakıştırması ile hem İngiltere, hem bütünüyle İslam dünyası aşağılanmak isteniyor.
Bereket İngiltere'de, -şahinlik yardakçısı siyasi güçlere ve derin birimlere rağmen- ABD merkezli yeni muhafazakâr medya çetesinin denetiminde olmayan pek çok yayın organı ve bağımsız aydın var. Bu kurum ve kadrolar, Avrupa ile Atlantik arası ana köprü durumundaki ülkeyi, ateşe körükle gitmek isteyen şahin barbarlığa karşı dirençli kılıyor. Özellikle gelişmiş hukuk devleti duyarlılığı ve samimi demokrasi terbiyesi, her şeye rağmen iyimserlik telkin ediyor. Nitekim ABD şahinlerinin son azgın sataşmalarına karşılık İngiliz aydınının saygın duruşunu Financial Times'tan örneklemek mümkün:
- Eğer Londonistan hukuk devleti anlamına geliyorsa, varsın öyle olsun.. Hiçbir demokrasi, terör saldırılarından muaf değildir, zira korumaya çalıştığı özgürlükleri, kendi içindeki radikallere de tanır. Ama bu özgürlükler aynı zamanda bizim en güçlü savunma kalkanımızdır. Amerika, 11 Eylül saldırılarından sonra bu ilkeyi göz ardı etti. Guantanamo, Ebu Gureyb veya Bagram'da zanlılara yapılan kötü muameleler, ABD'nin güvenliğini mi artırdı, yoksa eylemcilere yandaş bulmaları için paha biçilmez bir fırsat sunarak Batı'yı saldırılara karşı daha korumasız mı kıldı?
Asıl ürkütücü olan, ABD medyasına hâkim şahin tavrın, bir tür ' Londra saldırılarını üstlenme' mantığı yansıtmasıdır.
Bilindiği üzere terör eylemi ile ilgili üstlenmeler, gerçek failin kimliği ve cephesi açısından hiçbir zaman yeterli bir veri sayılmazlar. Eylemden kimin taktik veya stratejik yarar sağlayabileceği hususu her şeyden önemlidir.
Bu doğal değerlendirmenin ışığında ABD şahinliğinin İngiltere'yi ' Müslümanlara aşırı hoşgörü' ile suçlaması düpedüz eylem üstlenmek kadar ahmakça bir tavır değil de ne? Yoksa ' bilinçli bir kışkırtma ve ürkütme programı' mı demeli? Pişkinliği dayanılmaz boyutlara vardırmış şahinlerin aba altından değil üstünden sopa göstermediğini kim garanti edebilir? Zira adamlar adeta ' medeniyetler arası çatışma tasarısını desteklemezseniz Londra'daki resimde görüldüğü gibi, başınıza daha çok saldırılar gelir' demek istiyorlar.
Tutuklulara özenle işkence yaptırabilen, hatta bunun için saldırmaya hazırlandığı Suriye'nin acımasız polisiyle işbirliğine girdiği BBC araştırma dizilerine konu olabilen şahinlerin hangi ölçütlerinden ve hangi ilkelerinden emin bulunabiliriz ki? Blair'in seçimden gerileyerek galip çıkması, İngiliz kamuoyunun Irak savaşı konusunda yükselmeye devam eden bir oranla rahatsızlığını yansıtması, her zaman terörü kullanmış küresel oyuncular için neden bir ' müdahale gerekçesi' olmasın? Üstüne üstlük tam da İngiliz hükümeti örtülü bir operasyonla Irak'tan asker çekmeye hazırlandığı sırada?! Tabii bu soruları hemen ' komplo teorisi' diye tükürükle boğabiliriz.
Oysa uluslararası terörün asıl teşvikçisi, bazı alanlara yönelik şüphe yasağı koyan bu zihniyettir! Terörün küresel efendilerini keşfetmek için ' komplo martavalları' dahil her ihtimali dürüst şüpheciliğin çemberi içine çekmedikçe, şiddet örgütleri ile gizli servisler arasındaki bağlantılara dair evrensel bir sorgulama ve yargılama sistemi geliştirmedikçe, ' uluslararası terör' denen kahpelikler savaşı hepimizi boğmaya devam edecek.
Efendiler tezgâhı katmerli kurmuş. Tezgâhın tezgâhı da, ' komplo teorisinin lüzumu yok' şeklindeki şahin yasak!
|
