kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
11 Eylül kontrollü bir patlamadır
11 Eylül kontrollü bir patlamadır

Erol Mütercimler 'Komplo Teorileri'nde Türkiye'de ve dünyada pek çok karanlık olaya farklı açıklamalar getiriyor. 11 Eylül saldırısını büyük bir komplo olarak değerlendiren Mütercimler, Orgeneral Bitlis'in de öldürüldüğü kanısında.

Erol Mütercimler fizik eğitimi almış, uluslararası ilişkiler doktorası sahibi eski bir deniz subayı. Bu güne kadar deniz tarihi, çokkültürlülük, strateji gibi alanlarda yayınlanmış 10 kitabı ve pek çok makalesi var. Son kitabı ise "Komplo Teorileri" başlığını taşıyor. Mütercimler'le kitabını, komplo teorilerini, kimi karanlık girişimleri konuştuk.

* Neden komplo teorileriyle ilgileniyorsunuz?
Televizyonlarda yapılan konuşmaları dinlediğimde, gazete ve dergileri okuduğumda fark ettim ki bizim insanımız komplo teorisini çok olumsuz, çok kötü, insanları aşağılayan anlamlar yükleyerek kullanıyor.

* Komplo teorisi nedir?
Komplo teorisi ile komplo karıştırılıyor. Çok özet olarak söyleyeyim; eğer ortada komplo yoksa komplo teorisi yazılamaz. Bir matematik akıl egemen olacak, verileri alt alta sıralayacaksınız. Sonra bir çizgi çekersiniz. O çektiğiniz çizgiden çıkardığınız sonuç Erol Mütercimler'in ya da bir başkasının sonucudur. Yeter ki verileriniz düzgün, doğru olsun.

* Dünyada da komplo teorisyenleri de aynı tepkileri alıyor mu?
Bu olumsuzluklar bizim ülkemize has çünkü bilgisizlikten, cehaletten kaynaklanıyor. Da Vinci'nin Şifresi bir komplo teorisidir. Bu ülkenin insanları söylediği zaman 'komplo teorisyeni' diye küçümseyen köşe yazarları bu kitabı göklere çıkarıyor. 'Türk insanı düşünemez', 'Türk insanı akıl oyunu yapamaz'... Bu aşağılık kompleksinden kaynaklanıyor.

* Kitapta Adnan Menderes ve iki bakanın asılmasıyla ilgili farklı bir teziniz var?
Süleyman Demirel cumhurbaşkanı olduğunda, Mim Kemal Öke ile bana DP döneminin dış politikasıyla ilgili araştırma yapma görevi vermişti, devlet politikasıydı. Yaptığımız anlaşma yüzünden üç yıl geçtikten sonra bunu kamuoyu için yeniden düzenledik. Orada çıplak biçimde bir şey gördüm; Adnan Menderes ve iki bakanın asılmalarının arkasında başka bir neden vardı. Bu da Sovyetler Birliği'ne yakınlaşmak istemesiydi.

* Eşref Bitlis'in ölümünü de suikast olarak değerlendiriyorsunuz?
Eşref Bitlis öldürülmüştür. Bunu uyduruyor muyum? Hayır, datalara bakıyorum. Raporda 'Bu bir sabotajdır' diyor. Ve neden sabotaj olduğunu rapordaki uçak mühendisleri, üniversite hocaları gibi bilirkişiler anlatmış. Nöbetçi er gece şüpheli bir şahsın uçağa kadar gittiğini anlatmış. Hiç kimse bu ifade üzerinde durmamış. Orgeneral Necati Özgen'in anlatımı var, Sabah gazetesinde; 'İçinde Orgeneral Bitlis'in olduğu helikopteri Amerikan jetleri takip etti ve neredeyse düşecekti' diyor. Bu ülkede başbakanlık yapan Necmettin Erbakan anlattı Amerikan jetlerinin neler yaptığını. Ve bunlar Türkiye Cumhuriyeti meclisinde konuşuldu.

* 11 Eylül olaylarını da farklı bir açıdan yorumluyorsunuz?
11 Eylül'de iki tane kule çöktü. Bu çöküşün kare kare tahlilini yaptım. Ortaya çıkan çıplak sonuç şu; bu kontrollü bir patlama. Gördük ki 8,5-9 saniyede çöktü bu koca binalar. Venezüella'da yandı çökmedi, İspanya'da yandı çökmedi, ABD'de batar gibi aşağıya çöktü. Bu kadar kısa zamanda nasıl çökebilir? Görüldü ki bu binalara tonlarca patlayıcı yerleştirilmiş. Buradan yola çıkarak ben şunu söylüyorum; ABD ikiz kuleleri bahane ederek Afganistan'a girdi, Irak'a geldi. Acaba bundan sonraki bahanesi Türkiye mi? Irak ve Afganistan'a doğalgazın, petrolün kontrolünü ele geçirmek için geldi. Türkiye'de de bor madeni var. Bunun için de Türkiye'ye mi gelecek? Kulelerin çöküşünü başka türlü nasıl açıklayabilirim? Bilim adamlarının hemfikir olduğu gibi ikiz kulelerin çökme nedeni uçaklar değil. Kaldı ki her şey yanıyor yok oluyor ama Muhammed Atta'nın pasaportu sapasağlam çıkıyor.

* Ergenekon adlı derin devlet örgütünden söz ettiniz. Kitapta yer vermemişsiniz, neden?
Onu anlatmadım, anlatmayacağım da zaten. O bana 12 Mart'ın faşist, işkenceci generali diye bilinen Memduh Ünlütürk'ün vasiyetidir. O vasiyette çok şey vardı ama ben sadece o kısmını anlattım, sonra kitap haline getirildi. Artık o konuyu irdelemek istemiyorum. O program ve kitap dışında o konu hakkında yazılanların hiçbiri doğru değil. Bende çok şey var ama benimle mezara gidecek.

* Bunları açıklama sorumluluğu hissetmiyor musunuz?
Çok önemli şeyler var. Pek çok sol grup için anlatılanlar var. Ama oradaki insanların neredeyse tamamı devlet tarafından öldürüldü. Şimdi onları doğrulatma şansımız yok, doğrulatamayınca da hem sol ideolojiye, hem o kuşağın anılarına saygısızlık olur. Bu bana yakışmaz. Müthiş spekülatif olur, onlarca baskı yapar o kitap. Türkiye'de bir yazarın kazanabileceği en büyük parayı da kazanırım ama yakışmaz. Komplo teorisi yazarken de bir ahlak anlayışınızın olması gerekiyor. Benim bütün yaşamımda da ahlak vardır. Para pul için bir şeyler yapmam.

* Peki Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı olacak mı ?
Bence burada çok büyük kumar oynuyorlar, Tayyip Erdoğan'ı ancak harcamak için cumhurbaşkanı yaparlar. Kimler harcamak ister? Bülent Arınç, Abdullah Gül ve Abdüllatif Şener. Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanlığına giderse bunlar da partinin başına gelir. Bakınız burada partinin kendi içinde komplolar oluşuyor. Ve buradan yola çıkarsak Recep Tayyip Erdoğan'ı cumhurbaşkanı yapmak istemeleri ona karşı kurulmuş bir komplodur.

Eylem Bilgiç

DİĞER RÖPORTAJ HABERLERİ
 İstediğim roller oldu ama nedense yönetmenlerin aklına...
 Kadına kafes arkası layık görüldü
 Sörf için medyatik oldum
 Çeşme'ye rüzgarı için yerleştim hiçbir zaman pes etmedim
 Ahmet, Mehmet kadar Türküm
 Her yaştan ve meslekten kadına hizmet veriyoruz
 Herkes iktidar ve para peşinde mutsuzluğun asıl nedeni de bu
 Pornografi batağına saplandık
 Keşke şiirden kazanıp bu işe bulaşmasaydık
 Ciddi bir insanım ama soğuk değilim
 Onurlu bir insana yapılan çok büyük haksızlık
 Türkiye ketçaba benziyor
 Ajda Pekkan'ı kovalamaktan yoruldum
 Eşimden ayrılınca tek başıma kaldım
 Türkiye'de herkes barut fıçısı gibi
 Daha kadınsı olmak istiyorum
 O kadar çok çalıştım ki gençliğimi yaşayamadım
 Kızımın zorlamasıyla ilk kez bir evim oldu
 Mücevher alırken pazarlık edemediği için ağlayan
    Aktüel Pazar Yazarlar
    Güncel
    Hobi
  » Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
Fasl-ı şahane gibi bir hayat
Fasl-ı şahane gibi bir hayat
Şarkılarıyla dört kuşağı içmeden sarhoş etti o. Akşamcılar için de...
Avrupa'dan İstanbul'a 'Yeni Sanat'
Avrupa'dan İstanbul'a 'Yeni Sanat'
Bu yıl İstanbul'da yapılan Uluslararası Mimarlık Kongresi...
Sofrada başka dalında başka güzel kiraz
Rengiyle, tadıyla başdöndürücü bir meyve kiraz... Bu yıl doya doya...
O Picasso'nun gülen kadınıydı
Dora Maar, ünlü ressam Picasso'nun 'ağlayan kadını'ydı. Bugün 79 yaşında olan...
Dünya mimarları İstanbul'u kurtarın
Yabancı mimarlar İstanbul'da doğanın iyi korunmadığı, yeşilin çok az olduğu...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.