kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Harvard'a giriş kapısını yapay zeka projesiyle açtı
Harvard'a giriş kapısını yapay zeka projesiyle açtı
Kızımıza teşekkür borçluyuz

Harvard'a giriş kapısını yapay zeka projesiyle açtı

Sabancı Üniversitesi'nden bu yıl mezun olan 22 yaşındaki Ece Kamar, Harvard Üniversitesi'nin doktora bölümüne tam burslu kabul edildi. Başarılı olduğu kadar sosyal bir öğrenci olan Kamar "Harvard'da okumayı hayal bile etmezdim" diyor.

Dünyanın en iyi üniversiteleri arasında yer alan Harvard, Oxford, Yale gibi okullara kabul edilen, hatta bu okullardan burs alan öğrencileri duyunca çoğumuzun aklına hemen tüm hayatı ders çalışmakla geçen, sosyal hayatı yok denecek kadar az insanlar gelir. Oysa geleceği bu okullarda çizmek için günlerin ve gecelerin kitap başında geçirilmesi gerekmiyor. Ağustos ayında Harvard Üniversitesi'nde doktoraya başlayacak olan İzmirli Ece Kamar da bunun kanıtı. Kamar herkese, sosyal hayattan ödün vermeden, hayatı ders çalışmak üzerine kurmadan da çoğu kişinin hayalini kurduğu bu okullara girilebileceğini gösteriyor. ÖSS Türkiye 35'incisi olarak girdiği ve tam burslu okuduğu Sabancı Üniversitesi Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği Programı'ndan mezun olan Kamar, başarılarını artık Harvard Üniversitesi'nde devam ettirecek. Harvard Üniversitesi Mühendislik ve Uygulamalı Bilimler Departmanı'na tam burslu doktora eğitimi için seçilen Kamar, Sabancı Üniversitesi'nin Harvard'a gönderdiği ilk öğrenci. Harvard'da Bilgisayar Bilimi programına kabul edilen 22 yaşındaki genç öğrenci, bu başarısını dört yıllık öğrencilik hayatında imza attığı projelere ve kendi çabalarına borçlu.

HARVARD'I GEZDİRDİLER
Üniversite hayatı boyunca içinde yer aldığı projeler ve öğretmenlerinin kendisi hakkındaki görüşlerini içeren bir özgeçmişi, elektronik posta yoluyla Harvard'a gönderen Kamar, bununla yetinmeyip okulun yetkilileriyle yüz yüze bir görüşme de ayarlamış: "Elektronik posta yoluyla başvurumu yaptığımda Amerika'ya gelirsen tanışmaktan mutluluk duyarız demişlerdi. Tatil için Amerika'ya gidecektim. Bu arada okul yetkilileriyle de görüşeyim dedim. Gittiğimde Harvard'ı tanımam için bana özel bir program hazırlamışlardı. Oradaki öğrencilerle yemek, birlikte çalışacağım öğretim görevlilerinin hepsiyle ayrı ayrı toplantılar ayarladılar. Yüz yüze görüşmek avantajlı oluyor tabii. Beni kabul etmeden önce onlar beni, ben onları tanımış oldum." Ece Kamar, sanıldığının aksine Harvard'ın küçüklüğünden beri hayallerini süsleyen bir okul olmadığını söylüyor; "Doğrusu hayat sizi bir şekilde bir yola sokuyor. Lisedeyken üniversiteye girip sonrasında bir iş bulup çalışmayı düşünüyordum. Ama üniversiteye gelip, seçiminizi yapıp burada akademik projelerde yer aldığınız zaman önünüzü çok daha rahat, net görebiliyorsunuz. Bir de her işte şans faktörü de var. Siz ne kadar iyi olursanız olun, bir problem çıkar başvurunuz kabul edilmeyebilir."

YAŞITLARINA ASİSTANLIK YAPTI
Kamar'ın özgeçmişini ve çalışmalarını gönderdiği tek okul Harvard değil. MIT, Brown ve Boston Üniversiteleri'ne de başvurmuş. Harvard'a tam burslu olarak kabul edilince tercihini bu okuldan yana kullanmış. Bu tercihinin en önemli nedenlerinin başında Harvard'ın akademik başarısı ve Sabancı Üniversitesi gibi disiplinler arası bir eğitim anlayışı olması geliyor. Kamar, böyle bir sistem sayesinde öğrencilerin, kendi uzmanlık alanları dışındaki disiplinler hakkında da bilgi sahibi olduklarını, ileride ilgi alanları değiştiği takdirde diğer alanlara kayabildiklerini söylüyor. Harvard'ın Ece Kamar'ı tercih etmesinin nedenlerinin başında ise üniversite hayatı boyunca imza attığı başarılar geliyor. İkinci sınıftayken iki arkadaşı ve bir öğretim görevlisiyle yapay zekayla doğal dil işleme üzerine bir proje başlatan Kamar, bitirme tezini de bu konu üzerine vermiş. İki yıl master, dört yıl doktora yapacağı Harvard'da da doğal dil işleme ve makinelerin karar vermesi üzerine çalışacak. Sabancı Üniversitesi'nde dört yıl boyunca yürüttüğü akran asistanlığın da önümüzdeki dönemde kendisine çok yardımcı olacağına inanıyor: "Kendi yaşıtlarıma ve alt sınıflara, üniversite dersleri denilen başlangıç derslerinde yardım ediyordum ve danışmanlık veriyordum. Bu grubun koordinatörlüğünü de yaptım. Harvard bundan da çok etkilendi. Çünkü alacakları mastır ve doktora öğrencileri asistanlık da yapacağı için insan ilişkileri iyi olan ve ders anlatmaya yatkın olanları tercih ediyorlar."

DALGIÇLIK BRÖVESİ VAR
Ece Kamar, "Gözünü korkutan bir şey var mı?" sorumuzu ise şöyle yanıtlıyor: "Her şey ilk başta insanın gözünü korkutuyor, çünkü bilmediğim bir ülkeye ve ortama gidiyorum. Ama yapamam diye bir korkum ya da düşüncem yok. Çünkü şimdiye kadar o kadar insanın arasında kendimi göstermem daha zordu. Kabul edildikten sonra zaten orada da burada yaptığım işlerin aynısını yapacağım." Kamar tüm bu başarılara imza atarken, sosyal hayatını da ihmal etmemiş. İki yıl üniversite bünyesinde dalgıçlık yapmış. Bröve almakla yetinmeyip "kurtarıcı dalgıç" olmuş. Üniversitede Okyanus adındaki dergiyi çıkaranlar arasında yer almış. Okulun çeşitli organizasyonlarında çalışmış. Kendi deyimiyle hayatı sırf akademik açıdan düşünmemiş ve önüne çıkan tüm seçenekleri değerlendirmiş.

MÜZİKLE DERS ÇALIŞIYOR
İzmir Fen Lisesi mezunu olan öğrenci hiçbir zaman çok çalışan biri olmadığını söylüyor: "Odama çekilip ders çalıştığımı hiç hatırlamıyorum. Hep televizyon izleyerek, müzik dinleyerek hazırlandım sınavlarıma. Herhalde bu yöntem bana yaradı." Bakalım bugüne kadar, kendi deyimiyle "zorlanmadan" birçok başarı elde eden Ece, başarılarını Amerika'da da devam ettirip Türkiye'yi gururlandıran isimlerden biri olacak mı?

Eylem BİLGİÇ

DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Fasl-ı şahane gibi bir hayat
 Avrupa'dan İstanbul'a 'Yeni Sanat'
 Hormon tartışması yeniden alevlendi
 Ayasofya'da alarm sistemi çalışmıyor
 "Kimseyi 20 çocuğumuz olduğuna inandıramıyoruz"
 'Uzun saçla güreşmek zor ama bana yakışıyor'
 Şampiyonların huzurevi Şampiyonların huzurevi
 Chirac'ın Brütüs'ü
 Kurtköy yarışa hazır ya siz?
 Hayatın nakış ustaları ressam dostlarım
 Yıkanmayan eller mi bebekleri öldürdü?
 Hanım... Hanım... Bu çocuğun babasını da getir!
 Çernobil'den çıkan masal kahramanı
 Müzenin içinde acı Aztek çikolataları
 Hayattaki tek 11 Eylül sanığının günlüğü
 Bu kitapla babamı yeniden keşfettim
 Antep Kadısı'nın kayıtları
 Anadolu'nun 40 yıllık sanatkarları buluştu
 Bu üniversiteye gidenin işi hazır
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Aşk ve nefret. İnce bir çizgi...
Onlarınki gerçek bir...
MEHMET ALTAN
Perşembe ölen kim?
Perşembe günü 30 Haziran'dı... Hür...
ÖNCEL ÖZİÇER
Peki kendime 'Rüzgarın kızı' diyebilir...
REFİK DURBAŞ
Seferis, çocukluğu ile buluştu
Yorgo Seferis, 13 Mart...
O Picasso'nun gülen kadınıydı
O Picasso'nun gülen kadınıydı
Dora Maar, ünlü ressam Picasso'nun 'ağlayan kadını'ydı. Bugün 79...
Dünya mimarları İstanbul'u kurtarın
Dünya mimarları İstanbul'u kurtarın
Yabancı mimarlar İstanbul'da doğanın iyi korunmadığı, yeşilin çok az...
Basklılar yemeden günde kaç saat durabilir?
İspanya'da hep yeniliyor, içiliyor, konuşuluyor... Dinlendikten...
Sofrada başka dalında başka güzel kiraz
Rengiyle, tadıyla başdöndürücü bir meyve kiraz... Bu yıl doya doya yedik.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.