kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Yıkanmayan eller mi bebekleri öldürdü?
Yıkanmayan eller mi bebekleri öldürdü?

Edirne'de sekiz bebeğin ölmesine neden olan mikrobun salgın haline gelmesinin nedeni personelin yıkanmayan elleri.

Geçtiğimiz hafta Edirne'de ardı ardına yaşanan bebek ölümleri tüm Türkiye'nin gözlerini bu kente çevirdi. Sekiz bebeğin hayatını kaybettiği Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi Yeni Doğan Bölümü'ndeki bu olağandışı gelişmenin suçlusu uzmanlar tarafından kısa zamanda tanımlandı. Bebeklerin kanına girerek ölmelerine neden olan bu mikrobun adı Serratia Marcescens'di. Kalın bağırsakta bulunan ve orada kaldığı sürece zararlı olmayan bu mikrop dışarıya çıkmış ve bebeklere bulaşarak ölümcül süreci başlatmıştı. Anadolu Sağlık Merkezi doktorlarından, iç hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Semra Çalangu bu mikrobun bağırsaktan çıkmasının ancak dışkıyla mümkün olduğunu söylüyor:

TEK KAYNAK HASTANE
"Serratia, Enterobacter, Klebsiella gibi bağırsakta bulunan bakteriler buradan çıkar, olmamaları gereken yerlere bulaşırlarsa orada hastalık yaparlar. Dışkıyla bulaşmış idrar sondaları, enjektörler, kateterler, yapay solunum cihazları yoluyla insanın akciğerlerine, idrar yollarına ya da kana karışır. Mikrop vücuda nereden girerse orada hastalığa neden olur. Örneğin idrar yoluyla girerse mesane veya böbrek iltihabı yapar, yapay solunum cihazıyla girerse zatüreye neden olur. Mikrop ölen bebeklerin kanında bulundu, dolayısıyla bebeklere enjektör yoluyla bulaştıkları söylenebilir." Semra Çalangu'ya göre bu üç bakteriyle meydana gelen bir enfeksiyon mutlaka hastane kaynaklı oluyor, yani bu bakteriler sokakta bulunmuyor. Bu bakterilerin ortaya çıkmaması ve bulaşıcı bir salgın haline gelmemesi için yapılacak olan tek şey temizlik zincirinin bozulmaması. Temizlik zincirinin yıkanmayan ellerle bozulduğunu söyleyen Çalangu, hastane personelin o hastadan bu hastaya koştururken ellerini iyi yıkamaması sonucu buna benzer salgınların ortaya çıktığını anlatıyor: "Zincirin hangi halkası koparsa kopsun başkalarına bulaşmadaki kopan halka el yıkama halkasıdır. Mikrobu taşıyan bir hastadan bir başka hastaya bakım verirken personelin elini yıkamamış olması çok önemlidir. El yıkama kuralına uyulması salgının durdurulmasında da en önemli etkendir." Bu mikroplar hastanelerde antibiyotik kullanımının fazla olduğu, bağışıklık sisteminin çöktüğü dolayısıyla da vücudun bunlarla savaşamadığı hastaların yattığı bölümlerde yayılıyor. Yoğun bakım birimleri, bağışıklığı gelişmemiş bebeklerin yattığı yeni doğan birimleri, kan, kanser, yanık hastalarının yattığı birimler bu bölümlerin başında geliyor.

ENJEKTÖRLE BULAŞTI
Edirne'de hayatını kaybeden sekiz bebekten yedisinin erken doğum nedeniyle küvözde yatan bebekler olduğu biliniyor. Yani bu bebeklerin henüz bağışıklık sistemi gelişmemişti ve hayatta kalabilmeleri için damar yoluyla besleniyorlardı. Semra Çalangu Serratia Marcescens mikrobunun işte bu damardan beslenme için kullanılan ve iyi dezenfekte edilmeyen bir enjektör yoluyla bebeklere bulaşmış olabileceğini söylüyor. Bu bakteriler bağışıklık sistemi çökmüş yetişkinleri de bebeklerle aynı ölçüde etkiliyor. Bağışıklık sistemi çökmüş olanlarda ölüm riski yüzde 80-90 civarındayken, sağlıklı erişkinlerde, bu mikroplara etkili antibiyotik kullanımıyla hastanın kurtulması kolay oluyor.

Eylem Bilgiç

DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Fasl-ı şahane gibi bir hayat
 Avrupa'dan İstanbul'a 'Yeni Sanat'
 Hormon tartışması yeniden alevlendi
 Harvard'a giriş kapısını yapay zeka projesiyle açtı
 Ayasofya'da alarm sistemi çalışmıyor
 "Kimseyi 20 çocuğumuz olduğuna inandıramıyoruz"
 'Uzun saçla güreşmek zor ama bana yakışıyor'
 Şampiyonların huzurevi Şampiyonların huzurevi
 Chirac'ın Brütüs'ü
 Kurtköy yarışa hazır ya siz?
 Hayatın nakış ustaları ressam dostlarım
 Hanım... Hanım... Bu çocuğun babasını da getir!
 Çernobil'den çıkan masal kahramanı
 Müzenin içinde acı Aztek çikolataları
 Hayattaki tek 11 Eylül sanığının günlüğü
 Bu kitapla babamı yeniden keşfettim
 Antep Kadısı'nın kayıtları
 Anadolu'nun 40 yıllık sanatkarları buluştu
 Bu üniversiteye gidenin işi hazır
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Aşk ve nefret. İnce bir çizgi...
Onlarınki gerçek bir...
MEHMET ALTAN
Perşembe ölen kim?
Perşembe günü 30 Haziran'dı... Hür...
ÖNCEL ÖZİÇER
Peki kendime 'Rüzgarın kızı' diyebilir...
REFİK DURBAŞ
Seferis, çocukluğu ile buluştu
Yorgo Seferis, 13 Mart...
O Picasso'nun gülen kadınıydı
O Picasso'nun gülen kadınıydı
Dora Maar, ünlü ressam Picasso'nun 'ağlayan kadını'ydı. Bugün 79...
Dünya mimarları İstanbul'u kurtarın
Dünya mimarları İstanbul'u kurtarın
Yabancı mimarlar İstanbul'da doğanın iyi korunmadığı, yeşilin çok az...
Basklılar yemeden günde kaç saat durabilir?
İspanya'da hep yeniliyor, içiliyor, konuşuluyor... Dinlendikten...
Sofrada başka dalında başka güzel kiraz
Rengiyle, tadıyla başdöndürücü bir meyve kiraz... Bu yıl doya doya yedik.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.