kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Muharrem Sarikaya @ SABAH
 

Erdoğan ve Arınç'ın açıklamaları...

Dünya Londra'daki saldırılara odaklanırken, terörün sıkıntısını her gün yaşayan Türkiye'de gündem farklıydı.
Önce, iki açıklama ve iki cümle ile başlayalım.
Biri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ait.
Erdoğan, yabancılara medya satışıyla ilgili kanunda yüzde 25 sınırlama getirilmesine şu tepkiyi veriyor:
"Maalesef ben yurtdışındayken arkadaşlar bunu geçirmişler (Meclis'ten). Yanlış yaptılar ve ben çok kızdım... Düzelteceğiz..."
Diğeri ise TBMM Başkanı Bülent Arınç'a ait:
"Meclis'in yasama iradesini kimseyle paylaşması ya da bu iradeye bir ipotek koymak isteyenlere sessiz kalması mümkün değildir..."
Tabii ki Arınç, bu sözleri Erdoğan'ın açıklamasına yanıt olarak söylemedi...
Konuşmasının başına bakıldığında mesajının adresleri de belliydi.
Son dönemde hükümete yönelik eleştirilerini sıklaştıran yargı, üniversite, sendikalar ve vetoları dolayısıyla Cumhurbaşkanı'na söylendiği anlaşılıyordu.
Ancak Arınç, kişi ve kurum ismi vermedi.

Tepkinin
nedeni
Başbakan Erdoğan'ın sözlerine dönersek..
Erdoğan'ın yabancılara medya satışı konusundaki sözleri aslında iktidar partisi içindeki rahatsızlığın da temelini oluşturuyor.
Milletvekillerinin çoğunluğundan, hatta partinin etkin isimlerinden dahi şu yakınma sıkça duyuluyor:
"Bir yerlerden yasalar hazırlanıp getiriliyor, üzerinde tartışmıyoruz dahi, önümüze konup makine gibi oylamamız isteniyor..."
Parti içindeki yakınma, "tek adam yönetimi" anlayışıyla sınırlı kalmıyor.
Her ne kadar Arınç, Meclis'in her kararı alma yetkisi olduğunu söylese de bunun "devlet organları arasındaki uyum" da dikkate alınarak yapılması gerektiği görüşü AKP'de bulunuyor.
Nitekim, AKP milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır da dünkü sohbetimizde bu duruma dikkat çekti.
Yargı ile hükümet arasında son dönemde ortaya çıkan gerginliğe işaret ederek şunları söyledi:
"Demokrasi anlayışının oturması gerekir, bu partiler için de geçerlidir. Karşılıklı görüş alışverişi içinde adımlar atılmalıdır..."

Dikkate
alınmadı
Meclis'in etkin hukukçularından biri olan Yalçınbayır'ın bu sözlerinden yola çıkarak şu sorunun yanıtını arayalım..
"Hükümet ile yargıyı karşı karşıya getiren Hakimler ve Savcılar Yasası konusunda yargının görüşü alındı mı?"
Konunun tarafları ile dün yaptığımız görüşmede söylenen yanıt benzer..
"Evet alındı..."
Peki, yasa hazırlanırken bu görüşlere ne kadar uyuldu?
Yargıtay Başkanı Osman Arslan, dünkü sohbetimizde yeni bir polemiğe meydan vermek istemediğini vurgulayıp kısaca şöyle dedi:
"Başkanlar Kurulumuzun açıklamasında ne varsa, yasa ile ilgili görüşlerimiz de benzerdir..."
Adalet Bakanı Cemil Çiçek ise sorumuza şu yanıtı verdi:
"Barolar Birliği'nden görüş gelmedi. Ancak, bazı üniversite ve kuruluşlardan imtihan sistemine ilişkin itirazlar geldi. Sistemin tartışılması ve imtihan konusu ayrı bir şey. Akıl akıldan üstündür, bunun üzerinde tartışılabilir."
Çiçek, yargının tepkisi yerine CHP'yi eleştirmeyi tercih etti:
"1972'den bu yana sistem uygulanırken CHP neredeydi? Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yetkisini elinden aldığımız doğru değil..."
Çiçek, bu aşamada bir konuya daha açıklık getirmek istediğini belirterek şöyle devam etti:
"HSYK'nın açıklama yapmasını engellemek istediğim, bundan dolayı bir günlük gecikmeyle açıklama yaptıklarına ilişkin iddialar doğru değil. Benim bir talebim olmadı..."
Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in dün yargı organlarını ziyaret etmesi konusunda ise Çiçek şunları söyledi:
"Mehmet Ali Bey'in ziyaretinin nedeni yargının kadro talebi ile ilgili. Kendisi kamu personelinden sorumlu olarak yargının taleplerini dinlemek istedi. Yoksa tartışılan konuyla ilgili değil..."
Çiçek, yaşanan gerilimi yumuşatma çabasında.
Ancak, Arınç ve Erdoğan'ın sözlerine bakılırsa gerilim tırmanacak.
Geçmişte de örneklerine sıkça rastlandığı gibi bundan zarar gören yine siyaset olacak...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Putin-Erdoğan Soçi Zirvesi...   / 06-07-2005
 Ağar'ın Güneydoğu çağrısı   / 05-07-2005
 Meclis tatile girerken...   / 03-07-2005
 Pissagor'un Köyü   / 01-07-2005
 Hukukta ters orantı   / 29-06-2005
 Silkeleyen Maliye...   / 28-06-2005
 100 vekilin hesabı...   / 26-06-2005
 YSK'nın seçim hazırlığı   / 24-06-2005
 Eylül beklentisi...   / 22-06-2005
 Demirel: İmza Kıbrıs'ı tanımadır...   / 21-06-2005
ASLI AYDINTAŞBAŞ
Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için
New York'da...
MUHARREM SARIKAYA
Erdoğan ve Arınç'ın açıklamaları...
Dünya Londra'daki...
YAVUZ DONAT
Bomba
Köylünün biri Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e dert...
E-5'te can pazarı
İstanbul Pendik'te üç otobüs, bir TIR ve bir kamyonun karıştığı...
500 bin kişiye bir itfaiye aracı
İstanbul Beylikdüzü'nde 12 katlı bir binada çıkan yangında 8...
Türban formülü gerdi
Türban formülü gerdi
Erdoğan'ın "özel ve vakıf üniversitelerine türbanla girilsin"...
Hedef 338 yolculu Doğu Ekspresi'ydi
Hedef 338 yolculu Doğu Ekspresi'ydi
Erzincan-Erzurum demiryoluna döşenen uzaktan kumandalı mayın, yük...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu