kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Belkis Kilickaya @ SABAH
 

Fransızlar Bıkkın

AB Anayasası'na evet oyu atanlar bezgin, hayırcılar da neredeyse patlamaya hazır bir bomba gibi

Henry Kissenger, birinci Irak Savaşı'ndan sonra sormuştu: "Avrupa dediğiniz yer neresidir, telefon numarası kaçtır''? Avrupa'nın kurucu ve anayasa konusunda da en ısrarcı ülkesi Fransa'da ve diğer 24 ülkede anayasa kabul edilmiş olsaydı, hemen bir telefon numarası bulunacak değildi, ama bir gün 450 milyon adına konuşabilecek ehliyette birinin var olabileceğine dair beslenen ümit artacaktı. Sembolik bir cumhurbaşkanı olacaktı Avrupa'nın. Gerçi ülkeler yine pek çok konuda, mesela söz konusu bir savaşta görüş beyan ederken kendi egemenlik haklarını kullanabilecekti. Irak Savaşı'nda olduğu gibi. Adı anayasa olmakla birlikte zaten bir anayasa da değil, bir anayasa sözleşmesiydi. Chirac geçen yaz anayasa sözleşmesini referanduma götüreceğini açıklarken, sonucun 'evet' çıkacağını, bunun da 'kendisinin halk tarafından onayı anlamına geleceğini' ve böylece '2007'de üçüncü kez aday olmayı' diliyordu. Elysee'nin hesabı tutmadı. Son yıllarda seçimlerde oy atmaya üşenen Fransızlar referandumda geniş bir katılımla 'hayır' dediler. Hem hükümet hem de Chirac, mühim bir darbe yedi. Fransızlar Avrupa'yi reddetmiş değiller, anayasayı da! Onları en çok ilgilendiren; ekonomik ve sosyal sorunları. 'Evet' atanlar bezgin, 'hayır' atanlar patlamaya hazır bomba gibi Avrupa'da yüzde 10'larla işsizliğin en yüksek olduğu bu ülkede Fransızlar liberalizmden, yabancı göçünden, Çinliler'in tişörtlerinden, kuşatılmaktan, yeni üyelerden korkuyorlar. Fazladan sistemin bir yerde şu andaki çöküşünün de bir izahı gibi duran, ciddi korumacı ve 'bir Fransiz istisnası' diye geçen 'Fransız sosyal modeline' de değil, dokunulmasına, tartışılmasına dahi tahammül edemiyorlar. En çok da hükümete ve Chirac'a! Cumhurbaşkanı referandum gecesi "mesajı aldığını'' söyledi! Chirac, kimsenin aklına gelmeyen bir hükümet bileşimi yaptı. Seçilmemiş, seçilmeyi de denememis, üst düzey bir bürokratı, ama kendisine daima sadık kalmış bir ismi, Dominique De Villepin'i başbakan yaptı. Şiir kitaplarıyla tanınan, gümüş rengi saçları, ince yapısı, uzun boyuyla, at üstünde bir şövalyeyi andıran biri.

İŞSİZLİĞİN ÇÖZÜMÜ KOLAY
Atandığı günün akşamı televizyona çıktı ve dedi ki: "Hiç merak etmeyin işsizlik konusunda daha denemediğimiz çok şey var. Onlara bakacağız yürürse, ne ala! Yürümezse başka çözümlere!" Chirac, en büyük rakibi ve sağın yeni lideri Sarkozy'i de içişleri bakanı yaptı. Böylece ülkede otoritesini vahim ölçülerde yitirmiş bir cumhurbaşkanı, kimsenin takmadığı bir başbakan, hükümetin 2 numaralı koltuğunda da herkesten güçlü bir adam var. Başbakanlık, yarı-başkanlık sistemi nedeniyle cumhurbaşkanı ve başbakanın aynı siyasi görüşten olduğu dönemler için, aşağı yukarı dekoratif bir makam gibi Fransa'da. Bu seferki hepten dekoratif! Fazladan başbakanla, içişleri bakanının dünya görüşleri birbirinin tamamen zıddı, bir nev'i koalisyon hükümeti. Chirac'la, Sarkozy'nin durumu da bir çesit kohabitasyon gibi anılabilir. Sola gelince, referandumdan anlaşılan halkın bir süredir sol görüşe yakın olduğu. Ama solda da muktedir bir lider yok. Fransa bir süre çok eğlenceli olacağa benziyor.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Hint Kumaşı   / 26-06-2005
 Dağları Sever Misiniz?   / 12-06-2005
 Fransızlar Bıkkın   / 05-06-2005
 Gelecek Kaygısı   / 24-04-2005
 Sanki Bir Filozof   / 17-04-2005
 Bir Mektup   / 13-03-2005
 Barış İntifadası!   / 06-03-2005
 Asi Torun Büyüklerini Ziyaret Etti!   / 27-02-2005
 Önyargılı Kararlar   / 13-02-2005
 Hitler'in Son Günleri   / 06-02-2005
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Aşk ve nefret. İnce bir çizgi...
Onlarınki gerçek bir...
MEHMET ALTAN
Perşembe ölen kim?
Perşembe günü 30 Haziran'dı... Hür...
ÖNCEL ÖZİÇER
Peki kendime 'Rüzgarın kızı' diyebilir...
REFİK DURBAŞ
Seferis, çocukluğu ile buluştu
Yorgo Seferis, 13 Mart...
O Picasso'nun gülen kadınıydı
O Picasso'nun gülen kadınıydı
Dora Maar, ünlü ressam Picasso'nun 'ağlayan kadını'ydı. Bugün 79...
Dünya mimarları İstanbul'u kurtarın
Dünya mimarları İstanbul'u kurtarın
Yabancı mimarlar İstanbul'da doğanın iyi korunmadığı, yeşilin çok az...
Basklılar yemeden günde kaç saat durabilir?
İspanya'da hep yeniliyor, içiliyor, konuşuluyor... Dinlendikten...
Sofrada başka dalında başka güzel kiraz
Rengiyle, tadıyla başdöndürücü bir meyve kiraz... Bu yıl doya doya yedik.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.