kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Refik Durbas @ SABAH
 

Seferis, çocukluğu ile buluştu

Yorgo Seferis, 13 Mart 1900'de İzmir'in Urla ilçesinde dünyaya geliyor ve 1914 yılında ailesiyle Atina'ya göçene kadar da bu kentte yaşıyor. 20. yüzyıl Yunan şiirinin en büyük temsilcilerinden biri... 1953 yılında "Avrupa şiirine getirdiği yeniliklerden" dolayı Nobel Edebiyat Ödülü'nü alıyor. İki gündür, Seferis'in 71 yıllık ömrünün 14 yılını geçirdiği evdeyim. Defne Türk-Yunan Dostluk Derneği, dört yıldan bu yana iki ülke yazarlarını, sanatçılarını, şairlerini buluşturan bir "dostluk festivali" düzenliyor. Türk-Yunan dostluğuna gönül verenler geçen ayın başında Selanik'teydiler. Şimdi de Ege'nin iki yakasını şiir, müzik, sinema ile, bir başka deyişle "sanat" ile buluşturmak için İzmir'deler. Bu buluşmanın bir koyağı da dün Seferis'in doğup yaşadığı, bugün de kendi adıyla bir küçük otele dönüştürülmüş evindeydi. Herkül Milas, Marangopoulos ve Feridun Andaç, Seferis üzerine konuştular. Konuşmaların özeti bir başka yazıya kalsın, Seferis'in büyülü ortamından söz etmek istiyorum. Çünkü 1945- 1951 yılları arasında tuttuğu "Bir Şairin Günlüğü" nü bir kez daha okudum ve onun "Nasıl ki / Kalkar, doğup büyüdüğün şehre / Gidersin bir gece / Ve bakarsın temelinden yıkılıp yeniden kurulmuş o şehir / Ve yakalamaya çalışırsın geçen yılları / Onları yeniden bulmanın umudu içinde" şiiri eşliğinde onunla Urla sokaklarından dolaştım.

HARFLER GÜNIŞIĞINDA
Seferis'in Urla ile ilgisi yalnızca bu kentte bulunan baba evinde doğduğu için değil. Şairliği yanında diplomat da olduğu için 1948'de Ankara'daki Yunan Büyükelçiliği'nde görev alıyor. Bu yüzden de günlüğün son bölümü Türkiye'de yazılıyor. Türkiye'de kaldığı üç yıl şairin yalnızca uzun görevlerinden biri olmakla kalmıyor, çocukluğunun ülkesine ilk kez geri dönüş anlamını da taşıyor bu yüzden. Tam 55 yıl önce, 1950 yılının 2 temmuz pazar günü Seferis (ne rastlantı, bugünün bir gün öncesi), saat 08.00'de İzmir'den Urla'ya hareket eder. "Saat kuleli Konak Alanı"ndan Kokaryalı (şimdi Güzelyalı) ve daha ötelere bildik yolu tutar. Amcasının evini tanımaya çalışır, ama bulamaz. Belleği hiç şaşmadan çalışır. Buralardan gideli bir yılı geçmemiştir sanki. Ve birden kendisini büyükannesinin bahçesi ile kendi evinin arka bahçesini ayıran, kıyıya paralel yolda bulur. Alt kattaki pencerelerin camları kırılmış, demir kapı paslanmıştır. O evden saklayabildiği tek şey, o dönemdeki bakıcıları Mikhael Bougas'ın 1934 yılında verdiği anahtardır. Üst katın kepenkleri çürümüştür. Yine de "sakat yapılardan oluşan bu uyuşuk maiyet arasında tek bakımlı ev" onlarınkidir. Fakat on yaşında iken malayla duvara kazıdığı adının ilk harfleri kaybolmuştur. Defne, Türk- Yunan Dostluk Derneği'nin çabalarıyla bu harfler yeniden, bir kez daha gün ışığına çıkıyor. Ve Seferis'in evi, kendi adına yapılan söyleşilere ev sahipliği yaparak yeniden hayat buluyor. Seferis, bu topraklarda doğarak Ege'nin karşı yakasına gitmişti. N e c a t i Cumalı ise Ege'nin karşı y a k a s ı n d a , bugün Yunanistan'da bulunan Florina'da dünyaya geldikten sonra yaşamının bir bölümünü Urla'da geçirmiş; şiir, roman, öykü ve oyunlarına hem Urla'nın hem Florina'nın iklimini taşımıştı. Seferis gibi Cumalı'nın da evi Urla'da. Defne Türk-Yunan Dostluk Derneği, umarım önümüzde yapılacak bir dostluk festivalinde evleri aynı kentte bulunan bu iki şairin, Seferis ile Cumalı'nın buluşmasına da vesile olur.

***


* YENİ ÖNERİLER YENİ ÖNERMELER sergilerinin on üçüncüsü, on sanatçının katılımıyla 16 temmuza kadar Beyoğlu Borusan Kültür ve Sanat Merkezi'inde...

* Ahmet Taşğın, Eyyüp Tanrıverdi ve Canan Seyfeli'nin hazırladığı "SÜRYANİLER ve SÜRYANİLİK" başlıklı dört kitaplık çalışma Orient Yayınları arasında çıktı.

* LAURA TABANERA Flamenko Topluluğu'nun dans gösterisi 6 temmuz çarşamba günü saat 21.15'te İstinye Enka Açıkhava Tiyatrosu'nda...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Şairler dövüşüyor   / 26-06-2005
 Aşk, cehennemde yanmaktır   / 19-06-2005
 Ben maça gittiğimde   / 12-06-2005
 Fikret Mualla İstanbul Modern'de   / 05-06-2005
 "Dar-i Çin"den sakıza yolculuk   / 29-05-2005
 "gnçtrkcll"de gençlerle...   / 22-05-2005
 Çocukların seni özleyecek Selahattin Abi   / 15-05-2005
 Sayılarla Belçikalı   / 15-05-2005
 Güneydoğu'nun geleceği   / 08-05-2005
 Güneydoğu'nun geleceği   / 08-05-2005
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Aşk ve nefret. İnce bir çizgi...
Onlarınki gerçek bir...
MEHMET ALTAN
Perşembe ölen kim?
Perşembe günü 30 Haziran'dı... Hür...
ÖNCEL ÖZİÇER
Peki kendime 'Rüzgarın kızı' diyebilir...
REFİK DURBAŞ
Seferis, çocukluğu ile buluştu
Yorgo Seferis, 13 Mart...
O Picasso'nun gülen kadınıydı
O Picasso'nun gülen kadınıydı
Dora Maar, ünlü ressam Picasso'nun 'ağlayan kadını'ydı. Bugün 79...
Dünya mimarları İstanbul'u kurtarın
Dünya mimarları İstanbul'u kurtarın
Yabancı mimarlar İstanbul'da doğanın iyi korunmadığı, yeşilin çok az...
Basklılar yemeden günde kaç saat durabilir?
İspanya'da hep yeniliyor, içiliyor, konuşuluyor... Dinlendikten...
Sofrada başka dalında başka güzel kiraz
Rengiyle, tadıyla başdöndürücü bir meyve kiraz... Bu yıl doya doya yedik.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.