kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Bu kitapla babamı yeniden keşfettim
Bu kitapla babamı yeniden keşfettim

Ayşe Sarısayın babası Behçet Necatigil'i anlattığı "Çok Şey Yarım Hala"da ünlü şairin bilinmeyen dünyasını aydınlatıyor.

Babası, ünlü Şair Behçet Necatigil'le olan anılarını "Çok Şey Yarım Hala" adını verdiği kitabında anlatan Ayşe Sarısayın aynı zamanda başarılı bir edebiyatçı. "Yorgun Anılar Zamanı" adlı kitabıyla 2005 Sait Faik Hikaye Armağanı'nı kazanan Sarısayın, genişletilmiş baskısıyla ikinci defa okurla buluşan "Çok Şey Yarım Hala"da da babasının sıkıntılı geçen çocukluk yıllarını ve çocuklarıyla ilişkisini anlatıyor. Ayşe Sarısayın ve ablası Selma Esemen 1999 yılında, babalarının ölümünden 20 yıl sonra, ünlü şairin eşine yazdığı mektupları "Serin Mavi" adıyla yayınladı. Sarısayın mektuplar kendisini çok etkileyince babasını daha yakından tanıma ihtiyacı duydu. Anıları yazma düşüncesi daha önceden de vardı, ama bir türlü cesaret edemiyordu. Mektuplar bu düşüncesinin hızlanmasını sağladı. Sarısayın anıları yazarken oldukça tedirgin olduğunu söylüyor; "Necatigil adına yaraşır olmasını istiyordum. O dönemde şiirlerini, düzyazılarını, hakkında yazılanları tekrar okudum, elimdeki belgeler izin verdiğince geçmişe dönmeye çalıştım. Ve bir şekilde benim anılarım olmaktan da çıktı kitap. Şiirleri, yazıları ve onun için yazılanlarla desteklenen bir yaşam öyküsüne dönüştü." Kitapta Behçet Necatigil'in çocukluk yıllarının oldukça sıkıntılı geçtiğini görüyoruz. Ünlü şair annesini çok küçük yaşta kaybetmiş, anneannesi ve babasının evi arasında gidip gelerek büyümüş. Bu dönemin sıkıntıları şiirlerine de yansımış. Bunun da etkisiyle herhalde, özellikle kızlarının çocukluğunda onlarla iyi ilişkiler kurma çabası içinde olmuş. Akşam yemeklerinde onlara kendi uydurduğu masallar anlatmış. Ayşe Sarısayın için Cimbil Fare, ablası içinse Sarman Kedi adında iki ayrı masal kahramanı yaratmış mesela. Sarısayın anıları yazarken babasını bir anlamda yeniden keşfettiğini söylüyor: "Şiirleri baştan sona birkaç kere okumak onları daha anlaşılır kıldı benim için. Gerçek yaşamımızdaki bazı olaylarla, şiirlerini örtüştürebildim. 15 yaşında çok da anlamadığım bir şiiri, aradan çok uzun yıllar geçtikten sonra farklı yorumlayabildim. Onun iç dünyasını galiba biraz daha iyi anlayabildim."

AYRINTILARI YAZIYOR
Anılar, geçmişe dönmek, anımsamak Ayşe Sarısayın'da hiç aklında yokken yazma dürtüsünü oluşturdu. Ardından da öyküleri geldi: "Genelde ayrıntılar beni daha çok ilgilendiriyor galiba. Yaşam çok hızlı akıp gidiyor, görmeden geçip gittiğimiz ayrıntıların önünde biraz duruyor, görünenin ardında neler olup bittiğine bakmaya çalışıyorum. Sıradan yaşamların ardında olup bitenlerin, iç hesaplaşmalarımızın çevresinde dolaşıyorum. Yaşamın içinden, sıradan insanı anlatan öyküler yazıyorum." Ayşe Sarısayın, Necatigil soy adını kullanmamasını ise şöyle anlatıyor: "Necatigil soyadından hep onur duydum. Babamın bir şiiri vardır "Adım" diye; "Adım kimlere verilir/ Yok erkek evladım/Bu soy benimle biter/Geçmişlere verilir". Kitapta da anlatmıştım, bu şiire rağmen Necatigil soyadını kullanmaya devam etmek, hak etmediğim bir şeyi sahiplenmek gibi geldi bana. Bugün de bu düşüncem değişmiş değil." Babasının genç kuşaklarca da tanındığını, izlendiğini söyleyen Sarısayın, bu yüzden de Necatigil isminin yarınlara da kalacağını düşünüyor.

Eylem BİLGİÇ

DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Fasl-ı şahane gibi bir hayat
 Avrupa'dan İstanbul'a 'Yeni Sanat'
 Hormon tartışması yeniden alevlendi
 Harvard'a giriş kapısını yapay zeka projesiyle açtı
 Ayasofya'da alarm sistemi çalışmıyor
 "Kimseyi 20 çocuğumuz olduğuna inandıramıyoruz"
 'Uzun saçla güreşmek zor ama bana yakışıyor'
 Şampiyonların huzurevi Şampiyonların huzurevi
 Chirac'ın Brütüs'ü
 Kurtköy yarışa hazır ya siz?
 Hayatın nakış ustaları ressam dostlarım
 Yıkanmayan eller mi bebekleri öldürdü?
 Hanım... Hanım... Bu çocuğun babasını da getir!
 Çernobil'den çıkan masal kahramanı
 Müzenin içinde acı Aztek çikolataları
 Hayattaki tek 11 Eylül sanığının günlüğü
 Antep Kadısı'nın kayıtları
 Anadolu'nun 40 yıllık sanatkarları buluştu
 Bu üniversiteye gidenin işi hazır
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Aşk ve nefret. İnce bir çizgi...
Onlarınki gerçek bir...
MEHMET ALTAN
Perşembe ölen kim?
Perşembe günü 30 Haziran'dı... Hür...
ÖNCEL ÖZİÇER
Peki kendime 'Rüzgarın kızı' diyebilir...
REFİK DURBAŞ
Seferis, çocukluğu ile buluştu
Yorgo Seferis, 13 Mart...
O Picasso'nun gülen kadınıydı
O Picasso'nun gülen kadınıydı
Dora Maar, ünlü ressam Picasso'nun 'ağlayan kadını'ydı. Bugün 79...
Dünya mimarları İstanbul'u kurtarın
Dünya mimarları İstanbul'u kurtarın
Yabancı mimarlar İstanbul'da doğanın iyi korunmadığı, yeşilin çok az...
Basklılar yemeden günde kaç saat durabilir?
İspanya'da hep yeniliyor, içiliyor, konuşuluyor... Dinlendikten...
Sofrada başka dalında başka güzel kiraz
Rengiyle, tadıyla başdöndürücü bir meyve kiraz... Bu yıl doya doya yedik.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.