Terim'den kadrolaşma
Kadro denilince her 'sporseverin' aklına sportif müsabakalarda mücadele edecek ekip gelir. Bu ekibin asli unsuru da mutlaka sporcular olur. Onlar olmaksızın asla olmaz. Terleyecek, mücadele edip gayret gösterecek ve neticeye varacak şüphesiz onlar olacaktır. Ya bunların yanında bu ana gövdeyi sürekli canlı tutacaklara ne demeli! Mücadele periyodunda koşacakların önünü açacaklara ne ad vermeli? Takımın malzemecisinden masörüne, psikoloğundan, yardımcı antrenörüne takıma hizmet verenlere ne isim koymalı? 'KADRO' ya da 'EKİP'! İşte Milli Takım hocası Fatih Terim'in şu an yaptığı budur. Milli takımın hocası 'ekip' veya 'kadrosunu' kuruyor. Yani Terim 'kadrolaşıyor!' Terim; Müfit Erkasap, Oğuz Çetin, Mehmet Özdilek (Şifo), Ünal Karaman ve diğerlerinden oluşan kadrosunu Olimpiyatevi'nde basına tanıttı. Dokuz-on kişilik değerli bir ekip. Sadece Terim değil bunu herkes yapıyor! Siyasi iktidarlar, büyük holdingler, özel öğretim kurumları ve diğer kuruluşlar. Herkes kadrosunu kuruyor ve öyle çalışıyor! Fakat bir farkla... Kadrodaki isimlere ve menşeilerine bir bakınız.! Biri Fenerbahçeli, biri Beşiktaşlı, Galatasaray ve Trabzonsporlu! Tek ortak noktaları ise 'işlerinin ehli' olmaları! İşte başarılı olmak için kadro böyle kurulur. Bu kritik dönemde Milli Takım'ın hocası, önemli bir hassasiyet sergilemiştir. Terim, kadrosunu kurarken, milli menfaatleri hislerinin önüne koymuş; teknik ekibini buna göre oluşturmuştur. Galatasaraylı Fatih, sorumluluğunu sempati duyduğu camia ile değil tüm Türkiye ile paylaşmıştır. Bu örnek ise Fatih Terim'in farklı bir yönünü bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Hocanın bu tavrı her kuruma da örnek teşkil edip 'ders' olmalıdır. 'Ehil olanlarla çalışmak' mantığı, 'Bizim adamlarla' çalışmak fikrinden de öne geçmiştir. Bu tür akıllı hareketlerde Milli Takımı sadece Almanya'ya götürmekle kalmaz, gittiği yerde de iddialı kılar. Ne diyor Terim; "Biz sadece Avrupa'ya gitmeyi değil, orada kupa kaldırmayı hedefliyoruz!" Helal olsun Fatih hoca, bir kez daha helal olsun sana.
|