|
 |
 |
 |
|
| Basbakan'dan türban formülü
|
|
"Devlet ve vakıf üniversiteleri arasında ayrım olsun. İsteyen kızlar vakıf üniversitelerine türbanla girsin".
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD yolculuğu sırasında Genel Yayın Yönetmenimiz Ergun Babahan'a şu çarpıcı açıklamaları yaptı:
TELEKOM İHALESİ:
Tüpraş gibi bir olay yaşamak istemiyoruz... Ancak, Etisalat'ın son anda peşin ödeme teklifi getirmesi hukukçuların kafasını karıştırdı...
UCUZA MI GİTTİ?:
Telekom'da en çok peşkeş sözü ağırımıza gidiyor. İhale herkesin gözü önünde yapıldı... Komutanlarla yemekteydik, heyecanla izlediler...
YABANCILARA MEDYA:
Maalesef ben yurtdışındayken arkadaşlar yabancı payını sınırlayan kanunu Meclis'ten geçirmiş. Çok kızdım... Düzelteceğiz...
Konutta müjde var
BAŞBAKAN bu yıl sonuna kadar Toplu Konut'ta 150 bin yeni evin üretileceğini, bu projelere büyük talep olduğunu söyledi. İstanbul'daki projeye kısa sürede 80 bin talep gelmesini alım gücündeki artışa bağladı... Erdoğan'a göre "Halkın cebine bir şeyler girmeye başladı..."
Ankara'dan Sun Valley'e yaklaşık 23 saat süren yolculuk sırasında Başbakan Erdoğan ile iktidarlarının 3 yılını ve son gelişmeleri değerlendirdik.
Başbakan, türban sorununun çözümü konusunda "Devlet ve vakıf üniversiteleri arasında ayrım yapalım, isteyen kızlar vakıf üniversitelerine türbanla girebilsin" eğiliminde
Başbakan Erdoğan partisinin iktidardaki üç yılının halk açısından tatmin edici olduğu düşüncesinde. İktidarının daha başında halka "Benden ilk üç yıl bir şey istemeyin" çağrısı yaptığını hatırlatınca Başbakan, "Üç yılın sonunda halkın cebinde bir şeyler olmaya başladı" yorumu yaptı. Ankara'da Türkiye saati ile sabah 09.00'da başlayan uçuşumuz Reykavik ve Şikago'da birer saatlik iki duraklama ve Twin Falls Havaalanı'ndan Sun Valley'e 1.5 saatlik otobüs yolculuğunun ardından yine Türkiye saatiyle sabah 08.00 sıralarında noktalandı. Yaklaşık 23 saat süren yolculuk sırasında Başbakan Erdoğan'la iktidarının üç yılını ve son gelişmeleri değerlendirdik. AK Parti'nin yüzde 34 enflasyon, yüzde 70 faiz oranı devraldığını hatırlatan Erdoğan, bugün enflasyonun yüzde 8-9, faizlerin de yüzde 16 seviyelerine düştüğünü belirtti ve "Aradaki fark halkın cebine girdi" dedi. Enflasyonun düşmesi sonucu halkın cebindeki paranın alım gücünün arttığını vurgulayan Başbakan, faizdeki düşüşün de eskiden sık sık gündemde olan zamları engellediğini belirtti. Yüksek faizin halka zam olarak döndüğünü hatırlatan Erdoğan, dışa bağımlı olan petrol gibi ürünler dışında kamunun zam yapmadığının altını çizdi. Petroldeki artıştan memnun olmadığını yeniden vurguladı. Ancak Başbakan'ın asıl beklentisi ve memnuniyeti konut alanındaki gelişmelerde yatıyor. Toplu Konut'un projelerini anlatırken heyecanlanıyor. Bu yıl sonuna kadar Toplu Konut'ta 150 bin konut üretileceğini ve bu konutlara büyük talep olduğunu söylüyor. İstanbul'daki 1180 konutluk projeye 80 bin talep gelmesini, halkın alım gücünde farklılık olmasına bağlıyor. Aynı gelişmenin beyaz eşyadan, televizyona, mobilyaya kadar uzandığını anlatıyor. Piyasaların canlanmakla kalmadığının, halkın günlük ihtiyacını karşılama yöntemlerinde de köklü değişiklikler olduğunun altını çiziyor. Büyük ve modern marketlere ve alışveriş merkezlerine ilginin bunun bir göstergesi olduğunu belirtiyor. Telekom'un satışından memnun görünüyor ama son anda bir engel çıkması ihtimalini sorduğumuzda "Olmaz öyle şey" diyemiyor.
TÜPRAŞ KORKUSU
"Tüpraş olayında yaşandığı gibi bir olay yaşamak istemediklerinin" altını çiziyor. Şimdi bazılarının Tüpraş'ın daha yüksek fiyata satılacağını hatırlatarak "İyi ki satılmamış" yorumu yaptıklarını hatırlatıp "Ama itibarın bedeli yoktur" diye ekliyor. Tüpraş olayından sonra Özelleştirme İdaresi'nin tecrübe kazandığını, bu kez Telekom'a daha iyi hazırlandıklarını belirtiyor. Telekom'da son anda bir gelişme yaşandığını, finale kalan iki gruptan 6 milyar 500 milyon dolar teklif eden Etisalat'ın bu paranın tamamını peşin ödemeyi teklif etmesinin hukukçuların kafasını karıştırdığını vurguluyor. Kimi hukukçuların Etisalat'ın bu teklifinin, ihaleyi 6 milyar 550 milyon dolarlık teklif ile kazanan ancak bu parayı yüzde 20 peşin, kalanı 5 yıl vadeli ödeyecek olan Oger grubununkinden daha iyi olduğunu savunduklarını anlatıyor. Telekom ucuza gitti mi sorusuna ise "Bu soruyu bize değil, geçmişte bunun özelleştirilmesini engelleyenlere sormak lazım. Tansu Hanım'ın açıklamalarına katılıyorum. Telekom'a bitti gözüyle bakılıyordu. Bakın bitti denildiği noktada fiyatı nereye geldi" yorumu yapıyor. Telekom'la ilgili "peşkeş çekildi" iddialarına ise hayli sinirlendiği anlaşılıyor. Başbakan'ın bu eleştirilere yanıtı şöyle: "En çok bu söz ağırımıza gidiyor. İhaleyi kime vereceğimizi önceden belirlediğimizi söyleyenler bile var. İhale herkesin gözü önünde yapıldı. Biz o sırada Genelkurmay'da komutanlarla yemekteydik. Komutanlar bile bizimle birlikte heyecanla ihaleyi izlediler. Biz bu ülke için fedakarca çalışıyoruz. Ama bakın nelerle karşılaşıyoruz. Bu söylentiler piyasaları da olumsuz etkiliyor. SEKA'da da aynı şeyi yaptılar. SEKA'ya her yıl 30 trilyon lira para veriyorduk. Bu kimin parası? Milletin, hepimizin. Onun da arazisini peşkeş çektiğimizi yazdılar, çizdiler. Araziyi belediyeye verdik. Orada eski makinelerle müze yapacaklar. 600 dönümü de park olacak."
YÖK MESELESİ
Başbakan'la bir röportaj türban konusu açılmadan tamamlanamıyor. Sohbet kaçınılmaz olarak bu konuya da geliyor. Başbakan türbanın önce vakıf üniversiteleri ve özel üniversitelerde serbest bırakılmasına, daha sonra devlet üniversitelerinin gündeme gelmesine sıcak bakan bir yaklaşım içinde. Erdoğan, YÖK'ten ciddi biçimde şikayetini sürdürüyor. YÖK'ün basiretsiz tutumunun üniversite gençliğini birbirine düşecek bir noktaya getirmesinden korktuğunu anlatıyor. Fenerbahçe'nin transferlerini merakla bekliyor Başbakan. Takımı güçlendirebilecek bir-iki isim duyduğunu, ancak Avrupa'da bu yıl büyük bir başarı beklenmemesi gerektiğini söylüyor.
Sun Valley - IDAHO
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
