kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Gazi Ercel @ SABAH
 

AB faturayı bize çıkarıyor

Avrupa Birliği'ndeki politikacıların yaptıkları hatalar Fransa ve Hollanda'daki referandumlarındaki "hayır" oyları ile ortaya çıkınca, sorumluluğu atacak yerler aramaya başladılar. Referandumdaki "hayır" sonucunun nedenleri arasında Türkiye'nin tam üyelik faktörünün minimumda kaldığı anketlerden anlaşılmasına rağmen, sonunda faturayı bize kesmeye karar verdiler. Geçtiğimiz haftada da bunu iyice seslendirme başladılar.
Politikacılar dünyanın her yerinde aynı içgüdü ile hareket ediyorlar. Bir sorun veya başarısızlık ortaya çıkınca, sorumluluğu birilerine atmaya çalışıyorlar. "Politikacılık, sorumluluk almadan malumu ilan etmek sanatıdır" diye boşuna dememişler.

Neden başarısızlar?
AB'ne dahil ülkelerin siyasetçileri, politik bütünleşme sürecinde önemli hatalar yaptılar. Bunları kısaca sıralayalım.
1- 350 sayfalık bir anayasa hazırladılar. Bu kadar detayın gereksizliği yanında, içeriğini de vatandaşlarına tam olarak anlatamadılar.
2- AB projesinin tamamlanması için hazırlanan anayasaya evet denilmesinden başka alternatifleri yokken ve demokratik kurallar çerçevesinde bunun gereğini parlementoda yapmak varken, halkın oyuna başvurdular.
3- Ekonomileri için gerekli yapısal reformları gerçekleştiremediler.
4- İşsizlik sorununa çare bulamadılar.
5- Rekabetçi bir ekonomik yapı kuramadılar.
6- Zayıf liderlik örnekleri sergilediler.
Bunun sonucu üç yılda hazırladıkları anayasa çöpe atıldı. Politik bütünleşme sürecinde çözülmesi güç sorunlar oluştu. Kendi vatandaşlarına ve seçmenlerine olayı bu şekilde anlatacak yerde, "genişlemeyi durduralım, AB'ne yeni üyeler almayalım, sizin vergilerinizi onlar için harcamayalım" gibi gerekçelerle işin içinden sıyrılma yolunu seçtiler. Başarısızlıklarının bedelini Türkiye gibi üye adaylarına ödetmeye karar verdiler. İstisnaları kuşkusuz var. Ancak "AB sermayenin esas sahipleri"nin sesi bu yönde ve güçlü olarak çıkıyor.

Şimdi ne olacak?
AB politikacıları başarısızlar ama aptal değiller. Bu nedenle, Türkiye ile 3 Ekim 2005 tarihinde başlanması kararlaştırılan müzakere tarihini değiştireceklerini veya erteleyeceklerini sanmıyorum. Bunu göze alamazlar. Dünyaya rezil olurlar ve azalan kredibilitelerine bir darbe daha vururlar.
Ancak, örneklerinden de gözlediğimiz gibi, ev ödevlerimiz ile ilgili listeyi genişletip, "uygulamayı görmek istiyoruz" diye tutturacaklardır. Kıbrıs sorunu, Ermeni meselesi gibi hassas olduğumuz konulardaki baskıları giderek artacaktır. Düşünmediğimiz konuları da gündeme getireceklerdir. Amaç, "ucu açık" müzakereler başladıktan sonra sabrımızı taşırıp, sinir limitlerimizi zorlayıp, bizi bu işten vazgeçirmektir.
Bu tür bir strateji ile, Türkiye'yi dışlayarak, karşı karşıya bulundukları sorunlarını aşacaklarını kendilerin de düşündüklerini sanmıyorum. Eğer Türkiye'yi AB'ne almamakla ekonomilerinin etkinliğini arttıracaklarsa, işsizlik sorununa çözüm bulacaklarsa, ABD ile giderek derinleşen verimlilik uçurumunu azaltacaklarsa, teknolojik buluşlara öncülük yapacaklarsa, seçmenlerine fazla çalışmadan iyi bir hayat yaşatacaklarsa, politik bütünleşmelerini tamamlayacaklarsa, o zaman zaten sorun da kalmamış olur. Ama bunun böyle olmadığını kendileri de gayet iyi biliyorlar.
Bu durumda bize düşen görev, serin kanlılıkla hareket ederek karşı tarafın oyununu bozmaktır. Onurumuzdan ödün vermeden üyelik için geçecek sürenin uzunluğunu da dikkate alarak sabırlı olmak, tahriklerden kaçınmak ve politik yapısallarımızı güçlendirmek bizim için en iyi seçenektir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Anadolu'nun dinamizmi ve sorunları   / 02-07-2005
 Kamu borcu neden artıyor?   / 29-06-2005
 Sürdürülebilir büyüme ve kurumsallaşma   / 27-06-2005
 Bankaların denetimi ciddi bir iştir   / 25-06-2005
 Anayasa'nın krizlerdeki rolü   / 22-06-2005
 Yüzde 9-10'un altına inecek reel faiz gerekli ancak riskli   / 20-06-2005
 Rezervlerimizi 100 milyar dolara çıkarabilecek miyiz?   / 18-06-2005
 Yeterli rezerv biriktirmek   / 17-06-2005
 Afrika için yeni bir sayfa   / 15-06-2005
 Bu havaalanı 2 milyon dolara muhtaçtı...   / 13-06-2005
GÜNTAY ŞİMŞEK
TT özelleştirmesi daha bitmedi
Türk Telekom'da...
ABDURRAHMAN YILDIRIM
Yabancılar liradan kazanıyor dövizde kalan yerliler...
GAZİ ERÇEL
AB faturayı bize çıkarıyor
Avrupa Birliği'ndeki...
Ne yapıyorsun sen!
Adana'nın en işlek caddesinde kadınların çantalarına "el" uzatan 17...
Ölüm çukuru
Antalya'da üzeri sadece 'basmayın' yazılı bir kağıt parçasıyla kapalı...
Las Vegas'ın belalısı 5 Türk
Las Vegas'ın belalısı 5 Türk
Las Vegas kumarhanelerinde işaretli kağıtlarla oynayarak 2 milyon...
40 yıllık icraatın muhasebesi...
40 yıllık icraatın muhasebesi...
Son 40 yılda tam 30 farklı hükümet gören Türkiye sadece beş kez tek...
IMKB
E: 27.378 D:% -1,17
DOLAR
S: 1,349 D:% 0,335
EURO
S: 1,605 D:% 0,407
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu