kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
  » Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Denktaş'a Şeref Madalyası

KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a, Çankaya Köşkü'nde düzenlenen törenle ''Devlet Şeref Madalyası'' verildi.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, törende yaptığı konuşmada, ''Kıbrıs Türk halkının uzun yıllardan bu yana sürdürdüğü özgürlük, hukuk ve barış savaşımının önderi'' olarak nitelendirdiği Denktaş'a ''Devlet Şeref Madalyası''nı tevcih etmekten büyük mutluluk duyduğunu söyledi.

''Sayın Denktaş, tüm ömrünü ulusal Kıbrıs davamıza adamış seçkin bir devlet adamıdır'' diyen Sezer, Kıbrıs Türk halkının, Denktaş'ın dirayetli önderliğinde her türlü güçlüğü aşmasını bildiğini, barış yolunda, eşitlik temelinde özgür ve onurlu bir yaşamı seçtiğini kaydetti.

Denktaş'ın, 15 Kasım 1983'te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kuruluşundan 24 Nisan 2005 tarihine kadar geçen dönem süresince Cumhurbaşkanlığı görevini başarıyla sürdürdüğünü, son seçimlere ise kendi isteğiyle katılmadığını anımsatan Cumhurbaşkanı Sezer, Denktaş'ın bugüne kadar gösterdiği olağanüstü çaba ve devlet adamlığıyla Türk ulusunun tarihinde yerini aldığını, seçkin kişiliğini ortaya koyduğunu ifade etti.

Sezer, şunları söyledi: ''Bir önder ve fikir adamı olarak güçlü istenci, bilgisi, zekası, kalemi ve söyleviyle Kıbrıs Türk halkına en güç koşullarda umut ve cesaret aşılayan sayın Denktaş, Türk ulusunun da beğeni, sevgi ve saygısını kazanmıştır. Bir yandan Türk ulusunun ilke ve değerlerine, Atatürkçü düşünceye, diğer yandan da demokratik ve çoğulcu parlamenter sistem içinde Kıbrıs Türk halkına hizmet ederek, tarihsel bir görevi yerine getirmiştir. Sayın Denktaş, kendisini barış ve özgürlüğe adamış bir savaşçıdır. Bunun için seçtiği yol ise diplomasi ve hukuk yoludur.''

''İKİ AYRI HALK, İKİ AYRI DEVLET''

Cumhurbaşkanı Sezer, bugün Kuzey Kıbrıs'ta, insan haklarına ve çağdaş değerlere dayanan, çoğulcu, siyasal ve hukuksal kurumsallaşmasını çoktan tamamlamış demokratik bir devletin bulunduğuna işaret ederek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin, özverili bir halka, yerleşik bir demokrasiye, bağımsız yargıya ve çağdaş eğitimkurumlarına sahip olarak ilerlemesini sürdürdüğünü söyledi.

Sezer, şöyle devam etti: ''Kıbrıs'ta her yönden eşit iki ayrı halk, iki ayrı demokratik düzen ve iki ayrı devlet vardır. Ada'da çözüme yönelik çabalar da bu gerçekleri gözönünde tutmak zorundadır. Türkiye, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin çabaları doğrultusunda adil ve kalıcı bir çözüme ulaşılmasını desteklemeyi sürdürecektir. Diğer yandan, Kıbrıs Türk halkına 40 yılı aşkın bir süredir uygulanan haksız ambargoların kaldırılmasının zamanı çoktan gelmiştir. Bugün Kıbrıs'ta çözülmesi gereken en öncelikli sorun budur. Kıbrıs Türk halkı yıllardır hak etmediği engellerle karşı karşıya bırakılmıştır. Türkiye, Kıbrıslı Türk kardeşlerinin ekonomik ve toplumsal kalkınmasına desteğini sürdürecektir.''

Denktaş'ın, böylesine yoğun savaşım ve siyasal uğraşılarla dolu bir yaşamı aynı zamanda kültür ve sanatla zenginleştirebilmiş seçkin bir kişilik olduğunu dile getiren Sezer, Denktaş'ın hiçbir zaman yanından ayırmadığı makinesiyle çektiği sayısız fotoğraf, birikim ve deneyimlerini gelecek kuşaklara yansıtmak amacıyla kaleme aldığı onca eserin, yaratıcı ve sanatçı kişiliğinin değerli ürünleri olduğunu kaydetti.

TEŞEKKÜR

Cumhurbaşkanı Sezer, Denktaş'a, ''Türk ulusu, yapmış olduğunuz üstün hizmetleri hiçbir zaman unutmayacaktır. Savaşımınız ve eserleriniz her zaman saygıyla anılacaktır. Size, Kıbrıs'taki Türk varlığının korunması ve ulusal davamızın dünya kamuoyunda savunulması yolunda, tüm ömrünüz boyunca her türlü sıkıntı ve güçlüğü göğüsleyerek, inançla ve yorulmadan verdiğiniz hizmetler için kendim ve Türk ulusu adına yürekten teşekkür ediyorum'' diye hitap etti. Sezer, Denktaş'a, bundan sonraki yaşamında ailesiyle birlikte sağlık, esenlik ve mutluluklar diledi.

''KİMSE RUMLARIN HERHANGİ BİR UZLAŞMAYA RAZI OLACAĞI DÜŞÜNCESİNDE OLMASIN''

Devlet Şeref Madalyası ile ödüllendirilen KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Kıbrıs'ın Türkiye'nin güvenliği için, Ruma, Yunana ve AB'ye bırakılamayacak kadar önemli bir ada olduğunu söyledi.

Denktaş, kendisine ''Devlet Şeref Madalyası'' verilmesiyle dolayısıyla Çankaya Köşkü'nde düzenlenen törende yaptığı konuşmasına, Kıbrıs Barış Harekatı döneminin başbakanı Bülent Ecevit ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a teşekkürlerini sunarak başladı. Denktaş, hatırlayamadıkları olursa özürlerini ileterek, bütün arkadaşlarının, bu mücadeleye emek verenler ile hükümetin salonda olduğuna işaret etti.

Rauf Denktaş, Devlet Şeref Madalyası nedeniyle müteşekkir olduğunusöyleyerek, bu madalyayı ''kendisini yıllarca başında tutan, ona güvenerek oy ve hürriyet mücadelesi veren Kıbrıs Türk halkı ile şehitler adına kabul ettiğini'' kaydetti. Törende çocuklarının da yanında olmasını istediğini belirten Denktaş, ''Çünkü Denktaş soyadının acısını onlar da benimle birlikte yaşadılar ve hala yaşıyorlar'' diye konuştu.

Türkiye'nin büyük fedakarlıklar göstererek, evlatlarını feda ederek Kıbrıs'ta barış sağladığını belirten Denktaş, Türkiye'nin son fedakarlığının da Ecevit-Erbakan döneminde yapılan Barış Harekatı olduğunu söyledi. Denktaş, şöyle devam etti: ''Barış için mücadele artık gerekli değildir, artık uzlaşma için mücadele veriyoruz. Çünkü Barış Harekatı ile ölmeler, öldürmeler, hapsolunmalar, kaçırılmalar durmuştur. Barış devam ediyor. Tüm mesele Rumların uzlaşma istemesi meselesidir.''

Denktaş, Rumların ''Kıbrıs Cumhuriyeti'' unvanını taşıdığı müddetçe uzlaşmaya ihtiyacı olmadığına dikkat çekerek, ''Bunun anlaşılması, kabul edilmesi lazımdır'' dedi. Rumların istediği uzlaşmanın, Türk askerlerinin adadan çekilmesi, Rum göçmenlerin tümüyle geri dönmesi, yerleşik olarak adlandırdıkları Türkiye kökenlilerin ayrılmasını kapsadığını söyleyen Denktaş, ''Biz uzlaşma istiyoruz göründüğümüz sürece dıştan bize yardımcı olmak isteyenler anayasal bazı değişikliklerle bizi Rumlara yamalamayı düşünmektedirler'' diye konuştu.

Rauf Denktaş, Kıbrıslı Türklerin azınlık olmadığını ve olmayacaklarını belirterek, ''KKTC'nin tanınmamasının haksızlık, tanınmanın ise hakları olduğunu'' kaydetti. Denktaş, konuşmasını şöylesürdürdü:

''Biz ondan bile vazgeçtik. Kabul edilmesini istiyoruz, yapılan anlaşma yeniden yırtılıp atılan bir anlaşma olmasın diye. Kimse Rumların buna veya herhangi bir uzlaşmaya razı olacağı düşüncesinde olmasın.'' Denktaş, bu konuda boşa zaman harcanmaması gerektiğini ifade ederek, ''Dünyayı bu konuda ne onlar kandırsın ne de biz kandıralım'' dedi.

Denktaş, Rumların hiçbir dönemde uzlaşmaya ihtiyaç duymadığını kaydederek, ''Uzlaşma ihtiyacını Rumlara duyurmak istiyorsak devletimize sahip çıkalım, Kıbrıs Rumunu hiçbir zaman meşru hükümet olarak tanımayacağımızı bütün dünyaya duyuralım, neticede Türkiye'nin eşitlik haklarından vazgeçmeden, AB çatısı altında birleşebileceğimizisöyleyelim'' diye konuştu.

Slovakya Dışişleri Bakanı'nın adayı ziyaretine değinen Denktaş, konuk bakanın ''Ben Çekoslavakyalı olarak doğdum, yaşadım. Ama iki ayrı milletin neden birleştiğini hiç bilmedim. Gönüllü olarak ayrıldık, sonra AB içinde birleştik. Şimdi eskisinden çok daha rahatız, çok daha iyiyiz'' mesajını verdiğini söyledi. Denktaş, şöyle devam etti:

''Meydana gelmiş olan bir cumhuriyeti, bir devleti yok farz ederek bir anlaşma yapılamaz. Yapıldığı takdirde 800 bin Rumun içine 200 bin Türkü tekrar salacağız ve Rumun yeni bir yazılı anlaşmayı onore etmesini bekleyeceğiz. Bu hayaldir. Kanımca büyük bir cinayet olacaktır.''

Rumların 1963'den 1974'e kadar adada yaptıklarını kabul etmediklerini hatırlatan Denktaş, ''Bu tarihlerdeki olayları inkar eden, Kıbrıs Türklerine yaptıkları zararları ödemeyi, özür dilemeyi düşünmeyen, devamlı Türkiye'yi mahkemelere vererek, kendisine yapılanları güya talep eden insanlarla yapılacak yeni bir anlaşmanın yeniden yıkılamayacak kadar sağlam olması gerektiğini'' kaydetti. Bunun formülünün iki devlet esasına bağlı olacağını belirten Denktaş, kalıcı çözüm için mücadele verdiklerini, kalıcı barış olmayacaksa zaten onun adının barış olmayacağını kaydetti. Bazı yazarların, Rumun barış istediği, Türk tarafının isteklerininfazla olduğu, bu nedenle barışın sağlanamadığına yönelik varsayımları bulunduğuna işaret eden Denktaş, bu görüşün geri çevrilmesi gerektiğini söyledi.

Türk tarafının Annan planına evet diyerek büyük bir fedakarlıkta bulunduğunu söyleyen Denktaş, ''Ancak onların cevabını gördünüz. ŞimdiAB üyesi olarak daha da üstümüze gelmektedirler'' dedi.

'TÜRKİYE İLE ET VE TIRNAK OLMANIN GURURU İÇİNDEYİZ'

Verilen sözlerin tutulmadığı yönündeki şikayetlere de değinen Denktaş, ''Bize verilen cevap şudur; 'Kıbrıs üyemiz olmuştur. Yasal hakları vardır. Bunları çiğneyemeyiz. Yasal haklara dayanarak, vaat ettiğimiz yardımları yapmamızı engelliyorlar. Yumuşamamız lazım. Bununiçin de bize yardımcı olun.' Ne yapalım diyoruz? '5 bin asker çekin, Maraş'ı verin. Limanların idaresini AB ya da BM'ye verin ki size yardımcı olabilelim' diyorlar. Bu yardım, korumaya alınmış azınlık olarak yamalanmamız için bir açılımdır'' dedi.

Kıbrıs'ın bu milletin vicdanında Girit gibi bir yara olmaması gerektiğin söyleyen Denktaş, ''Şehitlerimiz boşuna şehit olmuş olmamalı'' diye konuştu.

''Kıbrıs'ın, Türkiye'nin güvenliği için, Ruma, Yunana ve AB'ye bırakılmayacak kadar önemli bir ada olduğunu'' belirten Denktaş, Rumların dünyayı daha fazla aldatmasına izin verilmemesi gerektiğini söyledi.

Birlikte çalıştığı Türk hükümetlerinin gösterdiği destekten ötürü teşekkür eden Denktaş, ''Paranız yoktu Kıbrıs'a para gönderdiniz. Can gerekti can gönderdiniz. Daha ne isteyeceğiz? Et ve tırnak olmanın gururu içindeyiz'' diye konuştu.

Türkiye'nin büyüklüğünü büyük bir gururla yaşayan ve yaşatmak isteyen insanlar olduklarını belirten Denktaş, Türkiye gibi büyük bir devletin ağırlığını koyduğu her işte kazandığını, Kıbrıs konusunda da kazanacağını sözlerine ekledi.

TÖRENE KATILANLAR

Rauf Denktaş'a ''Devlet Şeref Madalyası'' verilmesi dolayısıyla düzenlenen törene, Başbakan Vekili ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, MGK Genel Sekreteri Yiğit Alpogan, DenizKuvvetleri Komutanı Orgeneral Özden Örnek, eski başbakanlardan Bülent Ecevit ile eşi Rahşan Ecevit, Bağımsız Cumhuriyet Partisi Genel Başkanı ve Denktaş'ın eski danışmanlarından Mümtaz Soysal, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, Halkın Yükselişi Partisi Genel Başkanı Yaşar Nuri Öztürk, YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, Yargıtay BaşkanıOsman Arslan, Danıştay Başkanı Ender Çetinkaya ve diğer üst düzey yetkililer katıldı.

Denktaş'ın ailesi de törende yer aldı. Eşinin konuşması sırasında gözyaşlarını tutamayan Aydın Denktaş'ın yanı sıra, Rauf Denktaş'ın oğlu KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş, kızları Ender Vangöl ve Değer Denktaş ile torunu Rauf Denktaş törende bulundu. Denktaş'ın kızları Ender Vangöl ile Değer Denktaş da töreni gözyaşları içinde izledi.

DEVLET ŞEREF MADALYASI

KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Devlet Şeref Madalyası'na layık görülen 7. isim oldu. Madalyayı Denktaş'tan önce, 5 Mayıs 1997'de Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, 9 Haziran 1997'de Bosna Hersek Cumhurbaşkanı Aliya İzzet Begoviç, 1 Aralık 1998'de Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek, 7 Ocak 1999'da Hırvatistan Cumhurbaşkanı Franjo Tudjman, 10 Şubat 1999'da Gürcistan Cumhurbaşkanı Eduard Şevardnadze ile 15 Kasım 1999'da ABD Başkanı Bill Clinton aldı. Rauf Denktaş'a Devlet Şeref Madalyası, ''Türkiye Cumhuriyeti'nin bekası, ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğü, toplumun huzuru, birlik ve beraberliği için yurt içinde veya yurt dışında gösterdiği üstün feragat, fedakarlık, başarı ve yararlık sebebiyle'' Bakanlar Kurulu kararı ve Cumhurbaşkanı Sezer'in onayıyla verildi.



(AA)

1 2 3 4 5
 
DİĞER SİYASET HABERLERİ
 Gül: İKÖ'deki karar olağanüstü
 Eski bakanlara soruşturma
 TÜBİTAK Kanunu'na dava
 Sezer, Sivil Havacılık Yasası'nı iade etti
 'Kadın raporu' AP'de kabul edildi
 Üç yasa yürürlükte
 Erdoğan devlere İslam'ı ve demokrasiyi anlatacak
 CHP'den uyuyan bakanlara 'uyanmatik'
 Hâkimlerin bildirisi Çiçek'ten döndü
 Ağar: Hesapları tek tek sorulacaktır
 3 Numara'da ince hesap
 Protestan heyetiyle Güneydoğu krizi
 Şener'den Madımak Müzesi için 'sinyal'
 Sezer'den dövizle askerliğe onay
 Yargı gündeminde AA'nın haberi var
 Yoğun programdan tansiyonu düştü
MAHMUT ÖVÜR
'Muhalefet iftira atıyor'
CHP İstanbul'da yaşananlar bir...
MUHARREM SARIKAYA
Putin-Erdoğan Soçi Zirvesi...
Türk ve Rusya Dışişleri...
YAVUZ DONAT
Öteki Türkiye
Beş gün Hakkari'nin dağını, taşını, uçan...
Ne yapıyorsun sen!
Adana'nın en işlek caddesinde kadınların çantalarına "el" uzatan 17...
Ölüm çukuru
Antalya'da üzeri sadece 'basmayın' yazılı bir kağıt parçasıyla kapalı...
Las Vegas'ın belalısı 5 Türk
Las Vegas'ın belalısı 5 Türk
Las Vegas kumarhanelerinde işaretli kağıtlarla oynayarak 2 milyon...
40 yıllık icraatın muhasebesi...
40 yıllık icraatın muhasebesi...
Son 40 yılda tam 30 farklı hükümet gören Türkiye sadece beş kez tek...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu