kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Filiz Akin @ SABAH
 

Ödüllerin en güzeli

Şu Çırağan Sarayı'na bayılıyorum. İçindeki duvara ve tavan renklerine değil. Şebnem Balkan DTC Pırlanta Bilgi Merkezi olarak dünyanın en büyük pırlantasını kesip şekil veren Mr. Gabi Tolkowsky'yi dinlemeye bir konferanslı çaya çağırdı. Belki pırlanta kadın için çekici bir konu olabilir ama ben sadece Şebnem çağırdı diye gittim, çünkü o hastalığım sırasında bana olabilecek en zarif en incecik zincirli nazar boncuğunu pat diye evime gönderip beni şaşırtan ve en son baş ağrım için içinde neroterapiyi anlatan dergiyi buldurup gönderen çok düşünceli, pozitif bir dosttur. Çok da başarılıdır. Pırlantanın ham halini görseniz şaşarsınız. Bulanık mat bir cam ama içinde kesildiği zaman evrenin ışığını hapsettiği yerden yansıtan karanlıkta bile ışıl ışıl parlayan bir kalp taşıyor. Aşkın, özel günlerin sembolü. Marilyn Monroe'ya göre "Kadınların en yakın arkadaşı pırlantalar." Dünyanın en sert taşı hiçbir metalle kesilemiyor sadece pırlantayı pırlantaya sürterek şekil verebilmişler eski günlerde. "Hiç kırılmadığı için sonsuza kadar'' lafı boş değil. Işıltısını yansıtan, güzelleştiren statü sembolü bir şey. Bakıyorum da (gerçi daha az ışıldar yuvarlak kesimden ama) "mümkünse bütün kadınlarınkinden daha büyük tek taş pırlanta yüzüğüm olsa" diye iç geçirmeyen kadın yoktur herhalde... YILDIZ YAĞMURU Geçen salı akşamı Kral TV'nin yıllık ödül töreni gecesi vardı. "Siz bizim için gecenin anlamlı misafirisiniz. Lütfen kanserle mücadelenizden ve kansere karşı savaş için başlattığınız plastik bilezik kampanyasından bahsedin" diye ısrar ettiler. Üstelik bin beş yüz bilezik alıp kadife keseler içinde o geceki misafirlerine hediye etmeleri çok güzel bir jestti. Ödül alan sanatçıları kollarında sarı bileziklerle sahnede görmek gözümü yaşarttı. Gülben Ergen dünya güzeli, dünya şekeri bir insan. Sahneden indiğinde "Dayanamadım, öpmeye geldim" diye sarıldı. Ben de kötü günler çabuk unutulsun anlamında kolumdaki bileziği "İyi yaşa güzel kızım" diye bileğine takıverdim. O yalnız işinde kendini geliştiren değil, bilgisini, ruhunu geliştiren, okuyan, soruşturan özel bir insan. Örneğin Türk Eğitim Derneği'nin hedef altı yüz bin çocuğu okutmak falan gibi bir projede el ele görürseniz hiç şaşırmayın. O gece bir kere daha analım bir kere daha saygı duyalım diye unutulmaz sanatçı Melih Kibar'a düşünülmüş onur ödülü. Bu onur ödülünü vermek için beni sahneye çağırdılar. Bir alkış koptu ki sormayın! Dakikalarca devam ediyor. Bir de ayağa kalkıp alkışlamazlar mı! Çok duygulandım. Hay Allah! Şu ara ürettiğim bir şey yok. Hastalanıp iyileşmekten başka bir işim yok. Daha önce ürettiklerim de tartışılır. Acaba hak ediyor muyum diye mahcup oldum. Bir arkadaşım "Sizler bir işin değil, bir dönemin insanlara rüyalar, değer yargıları geçirmiş ünlülerisiniz. Sizler, birkaç kişi antika gibi nostaljik bir değer kazandınız. İnsanlar sizi yalnız sevmiyor saygı duyuyor. Size ayrı bir zaafı var toplumun. Sana gelince, son aylarda yaşadığın mücadeleyi hiç abartmadan çok yiğitçe yaptın. Paylaştın. Aldığın sevgi ve iyiliği de şimdi başkalarını iyileştirmek için kullandığını algılayanlar, gayretini görüyorlar. Bu ara sana karşı çok duyarlı olmak çok doğal" gibi bir şeyler söyledi. SEVGİ GÖSTERİSİ Eşim de bir işi olduğu halde iptal edip yanımda olmak istemişti biraz zorlanarak. O da çok şaşırdı gösterilen sevgi gösterisine... "Ne güzel. Ne mutlu sana çoğunlukla insanlara kaybettikten sonra gösterilen duygu selini sen şimdi yaşarken tadıyorsun. Bırak mahcup olmayı. Tadını çıkar. Bunlar herkese nasip olmayan özel durumlar. Ölmedin geri geldin. Başkalarına yardım için çok gayret ediyorsun. Bunu kutluyorlar. Seni seviyorum. Gurur duyuyorum" dedi. Hülya Avşar'la bütün gece göz göze geldik. Abartısız içten bir sevgiyle sarıldık birbirimize. "Çok güzel çok yetenekli" deyince hep ağzımdan onun ismi çıkar bilirsiniz. Tamer Karadağlı kendi yakışıklılığı ve karizmasında çok iltifat aldığından olacak bana moral depoladı. Erol Evgin gibi şarkıları ve görüntüsüyle hiç yaşlanmayan şöhretle tatlı tatlı sohbet ettik. Orhan Gencebay ve eşi Sevim'le son günlerde çok karşılaşır ve çok sevgiyle sohbet eder olduk son günlerde. O gece konuşma imkanımız olmadı ama göz ucuyla ayağı kalkıp beni alkışladığını gördüm sanki ve çok etkilendim. Gitmeden Kenan Işık'a ben yurtdışındayken programıma gelip bana okuduğu güzel şiirden dolayı bir kere daha teşekkür edip yanaklarından öptüm.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Türk-Yunan dostluk gecesi   / 04-06-2005
 Antalya'da iki gün   / 28-05-2005
 Seyahatin dayanılmaz hafifliği   / 21-05-2005
 Ödüllerin en güzeli   / 14-05-2005
 Anadolu'nun kalbi ve bir ödül   / 07-05-2005
 Sarı bilezik fırtınası   / 30-04-2005
 Bahar sarhoşluğu   / 23-04-2005
 Önce sağlık   / 16-04-2005
 Manolyam   / 09-04-2005
 Baharın ilk dokunuşları   / 02-04-2005
    Cumartesi Yazarlar
  » Güncel
    Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
BALÇİÇEK PAMİR
Kötü bir piyango gibi...
Anne oğluna sesleniyor:...
Bir yudum buzlu kahve ferahlatır
Bir zamanlar sadece köpüklü Türk kahvesini bilirdik. Şimdi espresso, capuccino,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.