kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Altan @ SABAH
 

AKP'nin Ortadoğu vizyonu var mı?

Türk toplumunun hafıza derinliğinin sadece yirmi üç gün olduğunu söyleyen eski bakanın bu tespitini her seferinde bir kez daha hatırlıyorum. Türkiye en derin ve trajik olayları bile yirmi üç gün içinde unutuyor.
Tabii 2002'deki "erken seçimin" üzerinden o kadar çok geçti ki şimdi artık bundan söz eden kimse kalmadı.
Halbuki, sorunun tam zamanı:
- Biz erken seçime neden gittik?


Bugün baktığımızda, erken seçim kararının Irak Savaşı ile bire bir ilgisi varmış gibi gözüküyor. Bir yandan Bülent Ecevit'in Saddam yanlısı politikası, diğer yandan Müslüman bir ülkeye karşı harekat başlatacak olan ABD'nin İslami hassasiyeti olan bir iktidarı işbaşında görme arzusu, bizleri erken seçime sürükledi.
İkili bir yapı ortaya çıkarıldı. Bundan da AKP aslan payını aldı.


Daha sonraki gelişmeleri de hatırlayın...
Henüz milletvekili seçilip seçilmeyeceği bile belli olmayan Recep Tayyip Erdoğan'ın Beyaz Saray'a kabulünü örneğin... Devlet ya da hükümet başkanlarının Beyaz Saray'a kabulünün ortalama dört aylık bir bekleme süresi gerektirdiği söylenir. Tayyip Erdoğan sadece çok hızlı kabul edilmedi, çok da sıcak karşılandı. Beyaz Saray kendisine küresel boyutta bir siyasal meşruiyet vermeyi hedefledi.
Bunların da kökeninde Irak Savaşı vardı.


Amerika'nın Irak'a saldıracağı belliydi...
AK Parti'nin iktidar olacağı da belliydi...
Kimse o zamanlar bu çok yakın geleceğe ait ciddi bir çalışma yapmadı. Hatta ABD'nin buralardaki hedefini çok açık bir şekilde anlatan Brezinski'nin "Büyük Satranç" kitabını bile neredeyse okuyan olmadı...
Zaman heba edildi.


Türkiye'nin ve AK Parti'nin bu zihinsel tembelliği daha sonrasında iyice açığa çıktı. ABD'nin politikalarına endeksli olarak çalkalanmaya başladık.
AK Parti hükümetinin ABD ile yaşadığı balayı, uzun vadeden vazgeçtik, orta vadeli bile bir ön çalışma olmadığı için ırgalanma sürecine giriverdi.
Akla dayalı bir dış politika yerine, duygusal ve eski tortulara dayalı refleksler öne çıktı. Bırakın ABD ile "stratejik ortaklığı" herhangi bir konuyu ortak zeminde konuşma olanağı kayboldu.
Çünkü ABD'nin ortaya koyduğu vizyona karşı, Türkiye'nin hiçbir ciddi çalışması yoktu, neye ve niçin itiraz ettiği konusunda da etkili bir söylemi yaratacak bir felsefesi oluşmadı.
"Sünni refleks" lafı bu nedenle doğdu.


ABD'nin kural tanımaz, silah ve petrol çıkarlarına yönelik, antipatik tavrını yerden yere vuran eleştirel bir tavır oluşturmak ancak Ortadoğu'ya yönelik kapsamlı bir strateji ile mümkün.
Ancak bu plan "yarına" yönelik bir ruha sahip olmak zorunda. Çünkü ABD şimdi orada kendi çıkarlarının avcılığını yapıyor ama tarihin de avı...
Saddam'ın gittiği, diktatörlüklerin yıkıldığı, Irak'ın kadınların aktif desteği ile sandıklara alıştığı, kısacası vurulan bir bilardo topunun öngörülemeyen hareketinin başladığı da bir dönem...
Türkiye ya da AK Parti nasıl bir Ortadoğu hayal ediyor, hangi ilkeler üzerinden "yarını" oluşturmayı hedefliyor?


ABD ile konuşulan konulara bakılırsa, yarına yönelik bir bütünsel değerlendirmeden ziyade, dünden gelen dosyalar peşinde koşmaktayız...
ABD'nin buradaki eski rejimleri dönüştürmek, diktatörlüklerle işbirliği yapmamak, Ortadoğu'da "demokrasiyi, insan haklarını, piyasa ekonomisini" oturtmak üzerine resmi bir söylemi var. Türkiye bunun içtenliğini, yöntemini, etkinliğini denetleyen bir müfettiş olma imkanına sahip iken, bu ilkeleri samimiyetle sahiplenen bir anlayışı demeç düzeyinde bile sürdüremiyor. Bunu yapamayınca da eleştirmek yerine sürekli mızmızlanan, huysuzlaşan, ne istediği anlaşılmayan kaprisli bir yaratığa dönüşüyor.


En unutulmaması gereken konu, dünyanın bir çağdan diğerine geçtiği...
Her şey alt üst oluyor... Ortadoğu da değişecek. Savaş tüm barbarlığına rağmen, statükoyu yıkıyor. Daha önce de vurguladığımız gibi Taliban ile İnternet bir arada olamaz... Eğer Türkiye ve AK Parti bakış alanını biraz daha genişletse, yarına yönelik bölgedeki çıkarları netleştirse çok daha rahat edeceğiz...
Hem kendi çıkarlarımıza endeksli olacağız, hem yarını ıskalamayacağız, hem ABD'nin terkisinde çalkalanmayacağız, hem de ABD ile daha rahat anlaşılabilir bir düzeyde konuşacağız...
Çağı okumadan uzun soluklu siyaset yapılamaz bir durağa geldik... Zorlukların temelinde bu var...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Sol'un işlevini TÜSİAD mı görüyor?   / 06-06-2005
 Fransa kendini azletti...   / 04-06-2005
 AKP rahmetli mi oluyor?   / 30-05-2005
 Maymun demokratlığı...   / 28-05-2005
 Yasak kitaplar ve türban   / 23-05-2005
 Bir resim çizdim...   / 21-05-2005
 Ferahlatıcı...   / 16-05-2005
 Yargılamadan korkma, C-4'ten kork...   / 14-05-2005
 Londra'dan...   / 09-05-2005
 Liberal solun zaferi...   / 07-05-2005
ERDAL ŞAFAK
The Times buyurmuş
İngiltere'nin en köklü, en ciddi ve...
ALİ KIRCA
Orhan Boran'lı günler!
Nostalji her zaman iyi bir şey...
YILMAZ ÖZDİL
Bir varmış, bir...
ABD gezisinden aklımızda kalan "tek...
ERGUN BABAHAN
Yasa ve küçük bir çocuk
Zorlu yumağı çözmek, elinde...
MEHMET ALTAN
AKP'nin Ortadoğu vizyonu var mı?
Türk toplumunun hafıza...
AB'de genişleme krizi
Hırvatistan'ın savaş suçlularını halen mahkemeye teslim etmemesi...
Türkiye'yi kaybediyoruz
İngiltere'de yayımlanan The Times gazetesi, Amerika ile ilişkilerin...
Kuş gribi salgını
Kuş gribi salgını
Daum'un tercümanı Murat Kuş için önce "Serhat, Kuş'un menajerlik...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu