kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Asli Aydintasbas @ SABAH
 

Erdoğan'ın ABD gezisinden üç görüntü

BİR: Mekân, Beyaz Saray. Başkan Bush, konuya "Sayın Başbakan, sizinle kişisel dostluğumuzdan çok memnunum. Ancak Türkiye'deki Amerikan karşıtlığı bizi kaygılandırıyor" diye giriyor. Konu kapandıktan sonra, Bush bir noktada Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Faruk Loğoğlu'na işaret ederek Erdoğan'a şu sözleri söylüyor:
"He's a good man, Mr. Prime Minister. Burada çok iyi diplomatlar var ama Faruk gerçekten diplomatik camiada bir lider." Başbakan, ABD Başkanı'nın ağzından kendi sefiriyle ilgili bu sözleri duymaktan memnun kalıyor. Gerçekten de bir süre sonra Washington'dan ayrılması beklenen Loğoğlu, ikili ilişkilerin en hassas ve türbülanslı dönemlerinde, ille de "Ankara'nın duymak istediklerini" değil, iyi bir diplomattan beklenen sağlam analizleri sağladı.
Söz kendisine gelince Erdoğan da, Bush'a dönerek ABD büyükelçisi Eric Edelman'ı övmeye başlıyor. Zamanında Türkiye'de sarf etmediği sözler bunlar. Ama Beyaz Saray'da söylenmesi anlamlı çünkü Bush hükümeti Edelman'ı diplomasinin parlak beyinlerinden biri olarak görüyor ve Ankara'nın şu ana kadar büyükelçiyi sahiplenmemiş olmasına hafif buruk...
İKİ: New York'un ihtişamlı otellerinden Regency'de şatafatlı bir akşam yemeği. Odada çok sayıda yatırımcı ve büyük fonların yöneticileri var. Klasik Manhattan iş yemeği mönüsü, ıstakoz, filet minyon, hafif bir meyve, ve evet, evet, California'dan şahane bir chardonnay ve ardından cabernet.
Başbakan'ın konuşması, Büyük Ortadoğu projesini öven ve Türkiye'nin ABD'nin bölgesel hedeflerini desteklemeye hazır olduğunu anlatan, bolcana tekrar ve teori dolu dış politika ağırlıklı bir metin. Oysa odadakilerin tümü bankacı ve yatırımcı. Para sihirbazları rakam ve somut şeyler duymak istiyorlar. Büyük Ortadoğu, Bush'la ne kadar anlaştığı ya da Suriye'de reform olup olmayacağı umurlarında değil. Merkel iktidara gelirse B planınız var mı? Cumhurbaşkanı olmaya çalışacak mısınız? Erken seçim var mı?
Duymak istedikleri, yarın işlem yaparken Brezilya bonolarının mı, Türk özelleştirme projelerinin mi daha karlı olduğu, hükümetin ekonomide yakaladığı istikrar tablosunun nereye kadar devam edeceği, 3 Ekim'de müzakereler başlarsa Türkiye pazarının nasıl etkileneceği.
Neyse ki Başbakan konuşma metnini bir kenara bırakarak rakam ve somut projelerden de söz ediyor. Soru-cevap bölümünde her zamanki direkt üslubuyla yatırımcılara "Batı'nın bir parçasıyız; 2007'ye kadar iktidardayız; ekonomik reformlara devam edeceğiz" mesajı veriyor. Manhattan için önemli olan "büyük resim."
ÜÇ: Birleşmiş Milletler'in hemen karşısında, İkinci Dünya Savaşı'nda Yahudi karşıtlığıyla mücadele eden Anti Defamation League'de kahvaltıdayız. Önümüzde tipik New York koşer kahvaltısı var: Füme somon, krem peyniri, bagel denilen simit ekmek ve domates.
ADL'nin karizmatik lideri Abe Foxman, Yahudi soykırımından kurtuluşundan ve tüm dünya yüzünü çevirmişken, isimsiz Türk diplomatların Berlin'de Hamburg'da, Marsilya'da, Atina'da Musevileri toplama kamplarına göndermemek için harcadığı çabalardan söz ediyor. Konu, kahramanca bir hareketle Nazilere kafa tutarak 200 Yahudi'nin hayatını kurtaran Rodos konsolosu Selahaddin Ülkümen'e geliyor. Ülkümen sayesinde hayatta olan bir avukat, Rodos'tan İzmir'e kaçışını anlatıyor.
Başbakan bu konuyu ne kadar yüreğinden hissediyor bilmiyorum ama dokunaklı bir konuşma yapıyor. Elindeki metin, "Musevi soykırımı tarih boyunca insanlığa karşı gerçekleştirilen en ağır suç" diyor ve "Anti-Semitizm ve terörün aynı kötülüğün iki farklı yüzü" olduğunu anlatıyor. Hızlıca plaketler alınıp veriliyor ve Erdoğan New York Times yayın kuruluyla buluşmak için alelacele oradan çıkıyor.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Beyaz Saray'la beyaz sayfa   / 09-06-2005
 Çankaya, 'Devlet' ve diğerleri   / 04-06-2005
 Hançerleme sanatı   / 26-05-2005
 Erdoğan'ı Washington'da bekleyen hava   / 22-05-2005
 Denktaş: AİHM'nin Öcalan kararına uymak şart değil   / 19-05-2005
 Hazım meselesi   / 17-05-2005
 Bayar ve Mumcu DP'de   / 12-05-2005
 Demokrasi komisyona havale   / 05-05-2005
 İsrail'e giderken   / 01-05-2005
 Diyarbakır'dan İncirlik'e   / 21-04-2005
ASLI AYDINTAŞBAŞ
Erdoğan'ın ABD gezisinden üç görüntü
BİR: Mekân,...
YAVUZ DONAT
Ne kadar iş o kadar maaş...
Telefonumuz çaldı.
'Bunu da alın, görelim!'
'Ömrüm yollarda geçiyor' diyen ve sahip olduğu her otomobilin moda...
Oğlu 'Hop' diyemedi
'Hopdediks'in oğlu Necati Kuzu Bergama'da altın madeninde işe...
3 çocuğun bedeli 130 Milyar Lira
3 çocuğun bedeli 130 Milyar Lira
Alt kattaki yatak imalathanesinde çıkan yangın nedeniyle üç çocukları...
'Önce kendi çocuğuyla ilgilensin'
'Önce kendi çocuğuyla ilgilensin'
Tuğçe'nin velayeti konusundaki tartışmalara, Sibel Alaş'ın kocası...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu