kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Savas Ay @ SABAH
Tel:
0212 354 40 22
Fax:
0212 274 83 81
 
Kafkas Tebeşir Dairesi ve Ulusoy'lu adam
Benerci Kendini Niçin Öldürdü?..
KIYMIK - Di mi

Benerci Kendini Niçin Öldürdü?..

Şovun en etkileyici bölümü gelmişti. Ağzım, bıçaklarım, davul tramolam ve yerde yatan arkadaş hazırdı. Turistlerin şaşkın, endişeli bakışları arasında yine seke oynaya geldim ve savurdum ilk bıçağı. Ama o ne? Tahtaya değer değmez misket gibi sekip, yana düştü bıçak. Sonra ikincisi, üçüncüsü ve hepsi. Teki bile saplanmadı hançerlerin tahtaya.

Kuzguni adam

Rezil kepaze olup, şaşkın bakışlar arasında terk ettik sahneyi. Öğle vakti garsonlar "biz de yapabilir miyiz acaba?" diye antrenman yapmış meğer. Taş zemine vurdura vurdura köreltmişler bıçak uçlarını.
Hırsımdan ağlamaklı olduğum an kulis kapısı açıldı ve içeri o girdi.
O. Sonradan tanıyıp sevdiğime dünyalar kadar sevindiğim bir adam. Galata Kulesi'nin yöneticisi Kuzgun Acar yani.

Tamirci

Üzülmemem gerektiği üzerine çok hoş şeyler söyledi ve gönlümü tamir etti, gitti.
Onun aslında çok değerli, çok ünlü bir heykel sanatçısı olduğunu birkaç gün içinde kule ahalisinden öğrendim.
Bir gün yine kulise geldi ve bir davetiye uzattı. Dostlar Tiyatrosu'nda Kafkas Tebeşir Dairesi adlı bir oyun varmış. "Mutlaka gidin görün" dedi.

Temsil

Gittik gördük çok beğendik oyunu. İlk gece olduğu için oyun sonunda gazeteciler de geldi ve röportajlar yaptı oyuncularla. Temsilde kullanılan ve 'acayip beğenilen' maskeleri meğer Kuzgun Acar yapmış. Onun da çok fotoğraflarını çektiler.
Gidip tebrik ettik, Kuzgun Ağabey'i. Sevindi. Bizi oyunun yönetmeni olan sakallı, loş bakışlı bir adamın yanına götürüp tanıştırdı;
"Bu benim Parisli arkadaşım ve büyük tiyatrocu Mehmet Ulusoy'dur çocuklar. Siz de onu davet edin şovunuza."

Muhabbet

"Buyurun gelin ne olur?" dedik, "Severek gelirim" dedi. O hafta içinde de geldi kuleye Ulusoy. Bitişte oturduk sohbetler kurduk. Babamın tiyatrocu olduğunu öğrenince ilgisi arttı, bu kez tiyatro üzerine yoğunlaştı muhabbet.

Fatoş'u aldı

Aradan yıllar geçti. Yolum Paris'e düştüğünde de buldum onu oralarda. Fransız milletine Türk oyunlarını Fransızca oynuyor ve gazete manşetlerince alkış alıyordu. Devrisi yıllarda liseden sınıf arkadaşım Fatoş'la evlendiler ve 'aile dostu' olduk bu kez de.

İri iri
Şükür ki memleket dahilinde yaptığı hemen her çalışmayı da izledim, fotoğrafladım, yayınladım, alkışladım Mehmet Abi'nin. Zekası, aklı, yeteneği biz sıradanlara tur bindirdiği için dışardan bakana aklen geride kalmış, delirmeye yüz tutmuş gibi gelen bu dev sanatçıya hayranlığım irileşti her daim.

Takdim

Berduş tavrın ardındaki bilgelik, saçma görünen tavırların gizlediği dahilik, itici diye algılanan tarzda saklanmış yaratıcı güç. Benerci Kendini Neden Öldürdü'yü, Paris'ten sonra Türkiye'ye de takdim edişi nasıl da heyecan vericiydi.

Şalter

Veee. Ve bir de baktım ki dün, "Mehmet Ulusoy öldü" diye yazdı gazeteler.
Hastaymış bir süredir. Bedeni ve yüreği daha fazla direnememiş tekmil hoyratlıklara. Septik ruhum bir yandan eza çekerken öbür yandan sorgu suale başladı hemen. Ölmedi ve öldürülmedi Mehmet Ulusoy.
Üzerine hörelenen kabalıklara, saygısızlıklara, şapşallıklara, saçmalıklara "yetti len!" deyip bitirdi direnişi ve şalter indirdi bence.

Konu

Benerci'nin kendini neden öldürdüğü ayrı bir konu. Ama Mehmet Ulusoy denen o Sanat Titanik'i kendini işte bu yüzden öldürdü. Çok yaşasın, bin yaşasın Ulusoy'lu adam.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Salaklığım, mahallede şehir efsanesi olmuş!..   / 08-06-2005
 Giderken ardında ne kalacak?..   / 07-06-2005
 Cinayetlere çapraz kurgu!..   / 06-06-2005
 Pantolon fermuarı bile 'Düüüt' yapıyor!..   / 05-06-2005
 Saçın yok ki kafa sallayıp savurasın a şaşkın!..   / 04-06-2005
 Orda bir doktor var uzakta...   / 03-06-2005
 Kıpır kıpır bir dünya var..   / 02-06-2005
 Dün 'SABAH' sayfada gül açtı   / 01-06-2005
 Onlar erdi muradına!..   / 31-05-2005
 Gazetecilikte torpil olur mu?..   / 30-05-2005
REHA MUHTAR
Ekmek arası bir buçuk köfte...
Efendim söylemesi ayıp,...
MANSUR FORUTAN
Bir gün size de çıkabilir
Benim hakkımda ne...
SAVAŞ AY
Kafkas Tebeşir Dairesi ve Ulusoy'lu adam
İlk mektep...
MAHMUT ÖVÜR
Merhaba
Yaklaşık 9 aydır İstanbul sayfalarında halkın...
MEHMET BARLAS
Levent Kırca'dan "Ateşin Düştüğü Yer" başlıyor
Önceki...
Altı taşla 2 kuş
Altı taşla 2 kuş
Hem Kazakistan'ı 6 golle geçip kalan 3 maçımız için morallendik hem...
3 adım daha
3 adım daha
2006 yolunda millilerin hedefi Danimarka, Ukrayna ve Arnavutluk'u da...
Organlarımızı ancak savaşta veririz
'Satılık böbrek' pankartı ile iş istediği için Başbakan'ın "Burası...
Türk'e yakışmıyor öyle mi? Böyle giderse ben hırsız olacağım
Başbakan Tayyip Erdoğan'a geçen ay Uşak'ta, işsizliğe feryat...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu