kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Asli Aydintasbas @ SABAH
 

Çankaya, 'Devlet' ve diğerleri

Herkesin ağzında aynı laf var: "Bu yaz sıcak geçecek."
Bundan tam olarak ne kastedildiğini, karanlık köşelerde kimlerin ne tür krizler planladığını ya da neyin fantezi, neyin gerçek olduğunu kestirmek güç. Ancak bir anda Ankara bir değil, kimi polisiye, kimi idari sayılabilecek birkaç vakayla sarsılıyor. Bizim bugünkü konumuz ise yalnızca idari olan...
Dün Çankaya'dan gelen TCK vetosu, zaten beklenmekteydi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in izinsiz Kuran kurslarına ceza indirimine karşı çıkacağını tahmin etmek için müneccim olmak gerekmiyor. Cumhurbaşkanı laiklik hassasiyetini, hükümetinkinden farklı nüanslar içeren laiklik vurgusunu, geçmişte de bu tür temel eğitim konuları çerçevesinde ortaya koydu. Muhtemelen hem Başbakan ve hem de Meclis'teki AKP grubu birkaç gün önce Çankaya'ya yollanan kanunun bu şekilde "veto yiyeceğini" biliyordu.
Ancak vetodan birkaç saat önce Çankaya'nın, bu sefer Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Mart ayında Başbakan Erdoğan'a yazdığı ve "vekaleten atamalar" konusunda ağır eleştiriler içeren mektubunu kamuoyuna açıklaması, günün önemli salvosuydu. Çankaya, adeta sesli bir muhalefet görevi üstlenmişçesine güne damgasını vurdu. Üstelik bunu, uzun zamandır alışık olmadığımız bir şekilde, Çankaya Sözcüsü Sermet Atacanlı'nın düzenlediği bir basın toplantısı aracılığıyla yaptı.
Cumhurbaşkanı Sezer'in mektubunun en can alıcı paragrafı, mektubun sonlarına doğru "devlet" ve "hükümet" arasındaki farkı üstüne basarak hatırlattığı bölümdü. Tabii ki bir çok ülkede, "devlet" ve "hükümet" arasında Türkiye'deki gibi keskin bir ayrım, hatta zaman zaman "zıtlık" veya "denetleme" nosyonları üzerine kurulu bir dinamik yok. Sokaktaki bir Fransız ya da İtalyan'a sorsanız, eminim bir Türk gibi açıklayamaz "devlet"i. Devlet baba, devletli, devlet kuşu gibi sözcükler, başka hangi dillerde var? Bir çok AB vatandaşının genetik kodunda, bizlerinki gibi bir "devlet" kavramı bile yok...
Ama kuşkusuz burada durum farklı. Türkiye, hukuk düzenini Anayasa'nın birinci maddesinden itibaren "vatandaş"dan ziyade "devleti koruma" ilkesi üzerine kurmuş bir ülke.
Cumhurbaşkanı'nın mektubu, "devlet-hükümet" meselesini şöyle açıklıyor: "Devlet belli ilkeler doğrultusunda varlığını sürdürmektedir. (Budevlet memurlarıyla olanaklıdır. Devlet memuru hükümeti değil devleti temsil etmektedir. Çünkü hükümetler geçici, devlet kalıcıdır. Devlet politikası olabilecek konu ve alanlar, hükümetten hükümete değişirse, devletin sürekliliği kalmaz."
Cumhurbaşkanı'nın çıkışı, Ankara'da "Devlet"in AK Parti'ye yönelik "direniş" başlattığı söylentilerinin iyice yoğunlaştığı bir döneme denk geliyor. Duyuyoruz ki devlet yolsuzluğa, vekaleten atamalara, laiklik karşıtı uygulamalara, hatta kimilerine göre AKP liderlerinin ilerde Çankaya'ya çıkmasına bile karşı. Ama Cumhurbaşkanı'nın dünkü açıklaması ve söylentiler ötesinde, bu direncin somut bir göstergesi yok...
Devlet denince kabaca ifade edilmek istenen, bürokrasi, Çankaya, ordu veya farklı birimler çerçevesinde, seçilerek değil, daimi olarak ülke hizmetinde olanlar. Ancak bu insanların tümünün aynı cephede olduğu ya da benzer düşündüğü meçhul...
Kabinenin etkin bir üyesine, "devlet ve hükümet arasındaki ayrışmanın iyice belirginleştiğini" söylediğimde, kızgın bir üslupla "Bak Aslı, devlet biziz!" cevabını alıyorum. İktidarın belkemiğinden bir başka isim ise, "Doğaldır. Yapısı gereği devlet direniyor" diye bu durumu kabulleniyor.
Kısacası Ankara'da kafalar karışık. Hem devlette, hem de hükümette...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Hançerleme sanatı   / 26-05-2005
 Erdoğan'ı Washington'da bekleyen hava   / 22-05-2005
 Denktaş: AİHM'nin Öcalan kararına uymak şart değil   / 19-05-2005
 Hazım meselesi   / 17-05-2005
 Bayar ve Mumcu DP'de   / 12-05-2005
 Demokrasi komisyona havale   / 05-05-2005
 İsrail'e giderken   / 01-05-2005
 Diyarbakır'dan İncirlik'e   / 21-04-2005
 Avrupa bizi parçalıyor   / 19-04-2005
 Patrikler Başbakan'la uçsaydı?   / 11-04-2005
ASLI AYDINTAŞBAŞ
Çankaya, 'Devlet' ve diğerleri
Herkesin ağzında aynı laf...
YAVUZ DONAT
İş bilenin, kılıç kuşananın
At binicisine göre kişner.
Genç dağcıyı ölüm bile yıldıramadı
Onur'a 4 yıl önce Kaçkarlar'da yıldırım çarptı, kalbi durdu. Uzun...
'Hayata dönüş' ayıbı
Cezaevinde öldürülen gencin yakınları tazminat davasını kazandı ama...
Vekil yöneticiler için Hükümet'e ültimatom
Vekil yöneticiler için Hükümet'e ültimatom
Başbakan'a 3 ay önce mektup yazarak, vetolu bürokratların 'vekaleten'...
AK Parti yumuşadı
AK Parti yumuşadı
"Veto edilirse aynen iade ederiz" diyen AK Partililer, dün...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu