kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
  » Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
'Düzenleme ikili eğitime yol açacak nitelikte'
'Düzenleme ikili eğitime yol açacak nitelikte'

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, yeniTürk Ceza Kanunu'nda değişiklik yapan 5357 sayılı ''Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun''u kısmen iade gerekçesinde, yasanın 29. maddesiyle yapılan düzenlemenin zaman içinde ikili eğitime yol açacak nitelikte olduğunu ifade etti.

Sezer, demokrasiyi ve çağdaş değerleri özümsemiş, Cumhuriyet'in temel niteliklerini benimsemiş, her türlü dogmadan uzak kalıp sorgulayabilen, özgür düşünceli bir gençlik yetiştirmenin ve Ulus'un aydınlık geleceğinin temel koşulunun, bu amaçlara odaklanmış eğitim kurumları ve eğitim personeline sahip olmaktan geçtiğini ifade etti.

Sezer, ''Bu da, ancak anayasal ilke ve kurallar çerçevesinde çıkarılmış yasalarla sağlanabilir'' dedi.Gerek bu nedenle, gerek eğitimin Cumhuriyet değerlerine aykırı yönlere saptırılmasını önlemek amacıyla Anayasa'nın 42. maddesinde, eğitim ve öğretimin Devletin denetim ve gözetimi altında bulundurulmasının öngörüldüğünü kaydeden Sezer, çağdaş yönetim anlayışında eğitimin, devletin temel görevleri arasında sayıldığını, ülke olanaklarının bu alanlara özgülenmesiyle başarının yakalanacağının vurgulandığını dile getirdi.

Sezer, şöyle devam etti:''Özellikle eğitim konusunda başarılı olamayan ülkelerin
geleceklerinin tehlikede ve karanlık olduğu kuşkusuzdur. Çünkü eğitim, diğer tüm başarıların temelini, altyapısını ve kaynağını oluşturmaktadır.

Çocuklarımızın, ülkemizin gerçekleri ve gereksinimleri yönünde, gelişen ve değişen dünya gereklerine uygun çağdaş bir eğitim ortamı içinde yetiştirilmesi çağı yakalamanın zorunlu koşuludur.''

Anayasa'nın 42. maddesinde, eğitim ve öğretimin, Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılacağı; bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerlerin açılamayacağı, eğitim ve öğretim özgürlüğünün Anayasa'ya sadakat borcunu ortadan kaldırmayacağının belirtildiğini kaydeden Sezer, ''Devlet'in eğitim ve öğretimdeki gözetim ve denetim görevi, laiklik ve bunun eğitimdeki yansıması olan öğretim birliği ilkesine aykırı etkinlik ve öğretim yapılmasına izin
verilmemesi görevini de kapsamaktadır'' dedi.

''LAİKLİK, TEMEL TAŞ''

Laiklik ve öğretim birliği ilkelerinin anayasal içeriği konusunda değerlendirmeler yapan Sezer, Anayasa'nın ilgili hükümlerini anımsattı. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesinin, coğrafi ve siyasal yönden tekil devlet yapısını ve tam bağımsızlık ilkesini, yönetsel yönden laik, demokratik, sosyal, hukuk devletini, ekonomik, sosyal, kültürel ve sanatsal yönden de çağdaş bir Türkiye'yi hedeflediğini belirten Sezer, şunları kaydetti:

''Atatürk devriminin amacı, aydınlanma çağını yakalamak ve Türk toplumunu çağdaşlaştırmaktır. Bu amaç, Anayasa'nın başlangıcında 'çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak', 174. maddesinde de, 'çağdaş uygarlık düzeyini aşmak' biçiminde anlatımını bulmuştur.

Devrimin temeli, amacına bağlı olarak laiklik ilkesidir. Laiklik ilkesi, Türkiye Cumhuriyeti'ni oluşturan tüm değerlerin temel taşıdır.Anayasa'da benimsenen laiklik ilkesinin, yukarıda belirtilen amaç bağlamında değerlendirilmesi ve yorumlanması zorunludur.Anayasa Mahkemesi'nin çeşitli kararlarında da belirtildiği gibi, laiklik, ülkelerin içinde bulunduğu tarihsel, siyasal, toplumsal koşullara ve her dinin bünyesinin gerektirdiği isterlere bağlı olarak
ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir.

Bu farklılık nedeniyle her ülkenin laiklik anlayışı o ülkenin Anayasa'sına yansımıştır. Türkiye için özellik taşıyan laiklik de Anayasa'da benimsenen ve korunan içerikteki bir ilkedir.Anayasa, bireyin inanç alanında kaldığı sürece din ve inanç olgusuna sınırsız bir özgürlük tanımakta, buna karşın toplumsal yaşamı etkilediğinde, açığa vurulduğunda kamu düzenini koruma amacıyla bu özgürlük sınırlanabilmektedir. Bu bağlamda, devlet, dinin kötüye kullanılmasını ve sömürülmesini önleyecek önlemleri almakla yükümlü kılınmıştır.''

''İKİLİ EĞİTİM KAOS YARATIR''

Anayasa'nın 174. maddesinde, Türk toplumunu çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkarma ve Türkiye Cumhuriyeti'nin laiklik niteliğini koruma amacı güden devrim yasalarının tek tek sayılarak anayasal güvenceye alındığını belirten Sezer, bu yasalar, maddede de
belirtildiği gibi laiklik ilkesiyle doğrudan ilgili olduğunu, Cumhuriyetimizin laik niteliğini somutlaştırdığını ve ona içerik kazandırdığını vurguladı.

174. maddenin gerekçesini anımsatan Sezer, Türkiye'de laik öğretime geçişin, Anayasa'nın 174. maddesiyle korumaya alınan 03 Mart 1924 günlü, 430 sayılı Öğretim Birliği Yasası ile gerçekleştirildiğini, Türkiye'deki tüm okullar, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlandığını, Şeriye ve Evkaf Bakanlığı ile vakıflarca yönetilen medreseler ve dini eğitim veren okulların kapatıldığını, diyanet uzmanları yetiştirmek üzere ilahiyat fakültesi, imam ve hatip gibi din hizmetlerini yürüteceklerin yetiştirilmesi amacıyla okullar açılması için Milli Eğitim Bakanlığı'na görev ve yetki verildiğini anımsattı.

Sezer, öğretim birliği ilkesinin amacının, akla ve bilime dayalı programlarla çağdaş uygarlık hedefine yönlendirilmiş yurttaşlar yaratmak olduğunu belirterek, ''İkili öğretim, yani bir yanda akla ve bilime, öte yanda dinsel öğretiye dayalı öğretim toplumda ikiliğe yol açacak, kaos ve karmaşa yaratacaktır. Bunun çağdaşlaşma hedefine ve ulusal birliğe zararı açıktır'' dedi.

Öğretim Birliği Yasası'nın gerekçesinden konuya ilişkin alıntılar yapan Sezer, öğretim birliği ilkesinin, laik eğitim ve öğretimin vazgeçilmez koşulu olarak laiklik ilkesinin önemli alanlarından birini oluşturduğunu belirtti.

Öğretim Birliği Yasası'nın bir başka amacının da din kültürünü bilimsel ortamda edinmiş, aydın, toplumu batıl inançtan kurtarabilecek din adamlarının yetiştirilmesi olduğunu ifade eden Sezer, ''Bu amaç, imamlık, hatiplik ve Kuran kursu öğreticiliği gibi alanlardaki dini hizmetleri yerine getirmek için, öğrencileri bu mesleğe hazırlayıcı programlar çerçevesinde eğitim ve öğretim verilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır'' dedi.

''CUMHURİYET'İN KURULUŞ FELSEFESİYLE BAĞDAŞMIYOR''

Cumhurbaşkanı Sezer, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Yasası'nın 32. maddesinde, öğretim birliği ilkesine uygun olarak imam hatip liseleri, imamlık, hatiplik ve Kuran kursu öğreticiliği gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesi ile görevli elemanları yetiştirmek üzere, Milli Eğitim Bakanlığı'nca açılan, ortaöğretim sistemi içindeki öğretim kurumları olarak tanımlandığını anımsattı.

Sezer, şunları ifade etti: ''Böylece, bir yandan eğitim kurumlarının, bu bağlamda Kuran kurslarının Atatürk ilke ve devrimleri ile çağdaş bilim ve eğitim esaslarına aykırı eğitim verip vermediği Devletin gözetimi ve denetimine bırakılırken, öte yandan da Kuran kursu öğreticiliği gibi dini hizmetleri yerine getirebilecek elemanların yetiştirilmesi görevi Devlet okullarına verilmektedir.

Devlet gözetimi ve denetiminin olmadığı ya da sonuç vermediği ortamlarda dinsel ve bilimsel ikili eğitimin gelişip yerleşmesi kaçınılmazdır. İncelenen Yasa'nın 29. maddesiyle yapılan düzenleme zaman içinde ikili eğitime yol açacak niteliktedir. Yasaların izin vermediği kurumlarda din eğitimi yapılmasına, bu yerleri açmanın ve çalıştırmanın neredeyse teşvik edilmesine, bu kurumlara dolaylı destek verilmesine, zaman içinde ikili eğitime yol açacak nitelikteki düzenlemenin, laiklik ve öğretim birliği ilkeleriyle, çağdaş ve bilimsel eğitim anlayışıyla ve Cumhuriyet'in kuruluş felsefesiyle bağdaşmayacağı açıktır.

Öte yandan, Anayasa'nın başlangıç bölümüyle 3. maddesinde, Türkiye Devleti'nin ülkesi ve ulusuyla bölünmez bir bütün olduğu belirtilmiş; 5. maddesinde, Devlet'e, ulusun bütünlüğü ve ülkenin bölünmezliğini korumak görevi verilmiştir.

Yasa dışı ayrılıkçı ve dinsel eğitim kurumlarının yetiştireceği Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının sahip olacakları sapkın düşüncelerin gelecekte ülke ve ulus birliğine tehdit oluşturabileceği ortadadır. Bu nedenle, 29. maddeyle yapılan düzenleme ülke ve ulus birliği ilkelerine de uygun düşmemektedir.''

Anayasa'da yer verilen laiklik ilkesi uyarınca, İslam dininin aydın din adamlarınca anlatılıp öğretilmesinin Türkiye Cumhuriyeti'nin kalıcılığı yönünden de zorunlu olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Sezer, bu nedenle, Anayasa'nın 136. maddesinde, genel idare içinde yer verilen Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, laiklik ilkesi doğrultusunda, tüm siyasal görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak, ulusun dayanışması ve bütünleşmesini amaç edinerek, özel yasasında gösterilen görevleri yerine getireceğinin belirtildiğine işaret etti.

Sezer, 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Yasa'ya, 4415 sayılı Yasa'yla eklenen ek 3. maddede de, Kuran ve anlamını öğrenmek ve dini bilgiler almak isteyenlerden ilköğretimi bitirenler için Diyanet İşleri Başkanlığı'nca Kuran kursları açılacağı; ayrıca, 5. sınıfı bitirenler için tatillerde, Milli Eğitim Bakanlığı'nın denetim ve gözetiminde yaz kursları açılacağının kurala bağlandığını anımsattı.

633 sayılı Yasa'nın 16. maddesine göre de, il ve ilçe müftülerinin bölgelerindeki din hizmetlerini, dini kuruluşları yönettiklerini, din görevlilerinin hizmetlerini düzenleyip denetlediklerini belirten Sezer, şöyle devam etti:

''Görüldüğü gibi, Kuran kurslarının yönetim ve denetimi anayasal ilke ve kurallara uygun biçimde bir yönetim birimi olan il ve ilçe müftülüklerine verilmiştir.Türk milli eğitiminin genel amacı, Türk Ulusu'nun tüm bireylerini,Atatürk ilke ve devrimlerine ve Anayasa'da anlatımını bulan Atatürk Milliyetçiliği'ne bağlı, Anayasa'nın başlangıcında belirtilen temel
ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları yaşamında uygulayan yurttaşlar olarak yetiştirmektir.

Eğitimde, planlama ve program kadar, belki ondan da fazla önemli olan uygulamadır. Uygulamada yaşanacak sapmalar, laik eğitim ve ulusal birlik yönünden aykırılıklara neden olacaktır.Bu nedenle, eğitim hizmetlerinin, yurt düzeyinde, ülkedeki tüm yurttaşlara fırsat ve olanak eşitliği sunacak biçimde merkezi yönetimin genel sorumluluğu altında yürütülmesi gerekmektedir.''

Sezer, Yasa'nın 3 ve 29. maddelerindeki düzenlemelerin; hukuk devleti, eşitlik, laiklik, ülke ve ulus birliği, öğretim birliği ilkeleriyle, Cumhuriyet'in kuruluş felsefesiyle, çağdaş ve bilimsel eğitim anlayışıyla bağdaşmadığını, toplumun adalet duygularını incitecek nitelikte bulunduğunu kaydetti.

1 2 3 4 5
 
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 Sezer'den TCK değişikliğine iade
 'Yasaya aykırı eğitim kurumları özendiriyor'
 '55 kişi siyasal nedenlerle görevden alındı'
 'Suriye ABD'ye meydan okuyor'
 Belçika, AİHM'de mahkum edildi
 'Basına özgürlük sınırsız değil'
 Ölüme saniyeler kala
 Görevi tehlike olanlar İstanbul'da toplanıyor
 Kovboy mu, rektör mü?
 Müzeler, turistle dolup taştı
 Şimdi de memur affı krizi
 'Yabancı dille eğitim yapılmasın'
ERDAL ŞAFAK
Büyükelçi'nin derdi
Irak savaşının başında bazı sivil...
ÖMER LÜTFİ METE
Yalan Cumhuriyeti
Nihayet Hollanda halkının da Avrupa...
UMUR TALU
Cezamız neyse...
İki şeyi alt alta...
YILMAZ ÖZDİL
Zengin oluyoruz
İşin kolayını buldular... Önce TL'yi YTL...
ERGUN BABAHAN
Ankara'ya düşen görev
Türkiye'nin AB'yi bırakıp gideceği...
3 Ekim'de başlar
Avrupa Birliği (AB) anayasasının Fransa ve Hollanda tarafından...
Suriye karşıtı gazeteciye bombalı infaz
Suriye'nin Lübnan'daki varlığına muhalif gazeteci Semir Kesir,...
Yetenek ile güleceğiz
Yetenek ile güleceğiz
Yunanistan bizden daha tecrübeli, bizden daha sistemli oynuyor. Ama...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu