| |
|
|
Hakemleri yenemeyen Beşiktaş!..
30yıl sonra finale çıkan Beşiktaş, on yıldan beri de ilk defa final oynayan kulüp takımı idi.. Basketbolümüze yıllardır egemen olan iki kulüp takımından biri Ülker'i yarı finalde devirmiş, finalde, kâğıt üzerinde kendinden çok çok üstün Efes'in karşısına, üstelik 1-0 yenik çıkmıştı. Ligde alınan sonuçları play- off'a yansıtmak gibi garip bir kuralın sonucu bu durum. Artık değişmeli.. 1-0 mağluptu ve ilk maçı rakip sahada oynuyordu üstelik.. 2-0'a gidiyordu görünüş, 4'te bitecek seride ve Efes yolu yarılayacaktı, kâğıt üzerinde.. Ama Beşiktaş bir mucizeyi yakaladı. Nerdeyse yakaladı daha doğrusu.. Maçı kazanıp 1-1'e geliyordu. İkinci maç kendi sahasında olacak ve 2-1 öne geçebilecekti. Avantaj Beşiktaş'a fena halde dönecekti. Hakemler engellediler. Alenen, resmen engellediler. O dev kadrolu Efes'i dize getiren Beşiktaş hakemleri yenemedi. Basketbolün en lanet tarafı budur. Hele başa baş giden maçlarda çalınan ya da çalınmayan birkaç düdük skoru tersine çeviriverir. Örnek.. Beşiktaş 4 sayı önde iken, Efesli sporcunun uçarak attığı smaçla top dışarı çıktı. Hakemler anında topu Efes'e verdiler. İtirazlara da hemen teknik faulü bastırdılar, o anı beklerlermiş gibi. İki atış içerden, top kenardan.. Dört sayı Efes'e.. Beşiktaş topu kullanıp farkı altıya çıkarabilecekken, bir düdükle Efes'e beraberlik geldi.. Bir düdükle altı sayı fark yaratmak, iki sayıyla biten maçta ne anlama gelir, varın hesaplayın. Daha önemlisi.. Beşiktaş'ı sürükleyen iki oyuncu var. El Amin ve Varda.. El Amin tam sokak basketbolü oynuyor, tek başına.. Ama çığırından çıkmış maçlarda böyle disiplinsiz, başı boş oyunun, hele atabiliyorsan faydası var. Öteki de Varda.. Beşiktaş'ın pota altındaki tek adamı. Makine gibi sayı yazıyor, savunma, hücum ribaunt alıyor, Efes savunma adamlarına durmadan faul yaptırıyor, forvetlerini iyi tutuyor. 2 faulü varken, bir dakika içinde beşinci faulü çaldı hakemler.. Beşiktaş bir anda pota altı silahından arındırıldı ve maç Efes'e hediye edildi. Bu üç faulden ilki tamam.. Varda'nın gereksiz bir faulü idi bu. İkincisinin faulle alakası yok. Üçüncüsü ilginç.. Çünkü birkaç pozisyon sonra, maçın kader anında, yani skorun döndüğü sırada, ayni faulü, hatta daha kötüsünü pota altında Efesliler yaptılar, çalmadı hakemler. Dönen topu Kaya saniyeler boyu yerde yatarken elinden çıkaramadı. Televizyon ekranında steps olup olmadığını fark etmedim. Döndüğünü, yuvarlandığını gördüm. Büyük olasılıkla stepsti.. Ama bir türlü elden çıkmayan top, herhalde hakem atışı idi, Tutulmuş top kararı ile.. Beşiktaş aleyhine faul oldu karar.. Hakemler tüm kritik kararları Efes lehine verdiler.. Efes aleyhine en kritik anlarda olanları da görmezden gelerek düdük çalmadılar. Üç hakemle idare ediliyor basket maçları.. Bilemediniz beş metre içinde altı göz görmüyor, ya da yanlış görüyorsa eğer, bunun tesadüf olduğunu bana anlatmaları zor. Play-off'un ilk maçında hakemler Beşiktaş'ın Efes için çizilen yolu değiştirmesini önlediler. Beşiktaş bugün kendi sahasında kazansa bile, en fazla 2-1 yapabilecek. Final avantajı gene Efes'te olacak.. Kulüp takımlarını 10 yıl sonra geldikleri finalde bile kurum takımları aleyhine ezen bir zihniyetle, Fenerbahçe ve Galatasaray'ı nasıl teşvik edeceğiz peki, "Basketbole dönün, ağırlık verin" diye.. İlle Efes, her zaman Efes, hep Efes ise, ötekilerin zahmetleri, masrafları, gayretleri boşa değil mi?.. Adamlar zaten güçlü.. Bir de hakemler.. Yok canım!..
|