kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ergun Babahan @ SABAH
 

Başmüzakereci rahat

Ankara'da işine dört elle sarılmış, emin, Türkiye'nin hak ettiği yeri alacağına inanan bir başmüzakereci var.

Fransa'daki referandumda ezici bir çoğunlukla hayır çıkması, Almanya'da Türkiye'nin tam üyeliğine karşı olduğunu her fırsatta yineleyen Merkel'in başbakanlığı ihtimalinin kuvvetlenmesi Avrupa Birliği sürecini destekleyen kesimlerde, çok açık ifade edilmese de bir kaygı yarattı.
Aslında Fransa'daki 'hayır'ın Türkiye'nin üyelik ihtimalinden çok ülkenin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal koşullara bir tepkinin ifadesi olduğu herkes tarafından kabul edildi. Fransa nüfusu, hükümete tepkisini göstermek amacıyla hayırda birleşti ve bu beraberlik pazar akşamı sona erdi. Hayır diyenlerin bir kısmı hâlâ ırkçı, bir kısmı sosyal demokrat, bir kısmı komünist olmaya devam ediyor.
Bu hayır, Avrupa Birliği'nin kendi içindeki dengeleri bozacak, AB sıradan bir serbest ticaret bölgesi olmakla mı yetinecek, yoksa global bir güç mü olacak; önümüzdeki döneme damgasını vuracak bir tartışma olacak bu...
Ama dediğim gibi, herkesin kafasında karışıklıklar var.
Bu atmosfer içinde dün "Başmüzakereci" olarak ilan edilen Devlet Bakanı Ali Babacan ile bir araya geldik. Babacan, beklediğimin aksine Fransa'daki gelişmelerden hiç etkilenmemiş. Kendinden çok emin, müzakere süreci için sıkı bir hazırlık dönemine girmiş durumda.
Müzakere sürecinin uzun ince bir yol olduğunun ayırdında.
Bu süreci en faydalı geçirecek bir hukuki yapılanmanın arayışı içinde. Bu konuda Başbakan ve Dışişleri Bakanı ile bir araya gelip nihai kararı verecekleri anlaşılıyor.
Aslında Babacan bugüne kadar çizdiği rolün tam zıddı bir göreve soyunmuş durumda. Bugüne kadar Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı olarak "ketum" bir politikacı ile karşı karşıyaydık. Şimdi ise sürekli olarak hem Avrupa, hem Türkiye kamuoyunu bilgilendirmek durumunda olduğunun, olabildiğince şeffaf olması gerektiğinin çok farkında. Özellikle Avrupa halklarını Türkiye konusunda bilgilendirmenin önemine inanıyor.
Müzakere sürecinin sonucunda bugünkünden çok farklı bir Türkiye tablosu çıkacağını, bu sürecin ülkeyi hem siyasi, hem ekonomik olarak kökten değiştireceğini biliyor. Bu nedenle, müzakere sürecine (Biz buna müzakere diyoruz ama aslında Türkiye'nin hukuk, idari ve ekonomik sisteminin Avrupa'ya uyumlu hale getirilmesini amaçlıyor. Yani müzakere edilecek bir şey yok ortada. Bizim, tüm sistemimizde yapmamız gereken değişiklikler var.) büyük önem veriyor.
Başmüzakereciliği beklendiği gibi, Avrupa başkentlerinde çok olumlu bir etki yaratmış. IMF ile görüşmeler sırasında elde etmiş olduğu deneyimin bu yeni dönemde çok işine yarayacağı da kesin.
Görev kendisine verildiği andan itibaren hummalı bir çalışma içine girmiş. Avrupa Birliği Genel Sekreterliği, Dışişleri Bakanlığı kadroları, Devlet Planlama Teşkilatı uzmanlarıyla bir dizi toplantı gerçekleştirip bu sürece katkıda bulunacak herkesin görüşünü almış.
Bütün konsantrasyonunu 3 Ekim'e kadar sağlam bir yapı oluşturmaya, süreci toplumun tüm kesimlerinin desteğiyle sürdürmeyi başarmaya vermiş. Fransa veya Almanya'daki yönetim değişikliklerinin bu süreci çok etkileyeceği inancında gözükmüyor. Liderlerin muhalefette başka, iktidarda başka bir söylem içinde olabileceği fikri aklının bir köşesinde duruyor.
Özetle, Ankara'da işine dört elle sarılmış, kendinden emin, Türkiye'nin bu süreç sonunda dünya üzerinde hak ettiği yeri alacağına inanan bir başmüzakereci var. Hayalci değil ama hiç karamsar da değil.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 "Etkin pişmanlık"   / 30-05-2005
 Bir yasanın anatomisi   / 28-05-2005
 Tarihi doğru okumak   / 27-05-2005
 Tarihçiler de tartışamadı   / 26-05-2005
 Aydın muhalefetine alışmak   / 25-05-2005
 Şampiyon haklıdır   / 24-05-2005
 'Adil yasalar'   / 23-05-2005
 Çifte standart   / 21-05-2005
 Önce adalet   / 20-05-2005
 'Lekelenmeme hakkı'   / 19-05-2005
ERDAL ŞAFAK
Bir "tehlike" sindirildi
Fransızlar'ın "hayır"ıyla kalbi...
UMUR TALU
Sancılı halk!
Halklar, başa beladır!
Bırakın...
YILMAZ ÖZDİL
Melek mi, şeytan mı?
Angela Merkel, Almanya'da Başbakan...
ERGUN BABAHAN
Başmüzakereci rahat
Ankara'da işine dört elle sarılmış,...
Yeni Fransa Başbakanı 'Neron'
Anayasa referandumuyla sarsılan Fransa'da dün istifa eden Başbakan...
Hollanda da 'Neen' diyor
Avrupa Birliği'nin kurucu ülkelerinden Fransa'dan sonra bir başka...
Eski Anelka değilim
Eski Anelka değilim
Dünya futbolunun en önemli yıldızlarından biri olan Nicolas...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu