kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Şiddet ve dehşetin egemen olduğu filmler
Şiddet ve dehşetin egemen olduğu filmler


Ustaların en son filmleriyle yarıştıkları bu yılki festivalde, şiddet, dehşet, suç, kötülük ve hatta cinnet düzeyindeki temalarla yüklü filmler yarışıyor.

58.Cannes Şenliği bu akşam sonuçlanıyor. Son, yılların en tartışmalı, tepki ve yankı uyandıran filmleriyle dolu bir şenlikte ödüllerin hangi filmlere gideceği kesinleşmedi. Ve ne olursa olsun, sonuçların uzun boylu tartışılacağı kesin. Çünkü, ustaların en son filmleriyle yarıştıkları bu yılki festivalde, şiddet, dehşet, suç, kötülük ve hatta cinnet düzeyindeki temalarla yüklü filmler izledik. Avusturyalı Michael Haneke'nin filmi "Saklı" sakin yaşamları aniden teknolojinin tehdidi altına giren bir çiftin öyküsünü anlatırken, aşırı boyutlarda gelişen iletişim teknolojisinin özel yaşamlara müdahelesini ürkünç boyutlarda verdi. Kanadalı David Cronenberg, "Bir Şiddet Hikayesi" nde bir çizgi romandan yola çıkmasına karşın son derece olgun ve hatta klasik bir anlatımla, çağdaş toplumlarda şiddetin yaygınlaşması ve buna karşı bireysel karşı çıkışlar teması üzerine etkileyici bir parabol sundu.

DÖRT FİLM KAPIŞACAK
Yine bir çizgi romandan yola çıkan "Sin City-Günah Şehri" yaratıcısı Frank Miller ve Robert Rodriguez ortak yönetimi altında ve şaşırtıci bir siyah- beyaz estetik içinde yine kötülük, suç ve ciayete teslim olmuş bir megapolun öyküsünü anlatıyordu. Danimarkalı Lars von Trier son filmi "Manderlay"de 1930'ların Amerikasındaki ırkçılık ve zenci düşmanlığını radikal ve hatta acımasız bir uslupla anlatıyordu. Ne var ki filme bir önceki başyapıtı "Dogville"le aynı tiyatro estetiği ve aynı dekor-mekân sembolizmi içinde gelişiyor ve bu acıdan önceki filmin etki gücüne ulaşamıyordu. Amerikalı bağımsız yönetmen Gus van Sant "Son Günlerde" rock müzisyeni Kurt Cobain'in son günlerine değinirken, bütün bir rock kuşağının hüzünlü öyküsünü son derece üsta biçimde vermeyi başarıyordu. Meksikalı Carlos Reygades ise "Cennetteki Kavga"da festivalin en irkiltici görüntülerini perdeye getirdi. Şiddetten de daha etkileyici olan, tahammül edilmesi zor bir gerçekçilik içeren seks sahneleriyle... Bu film sanki çağdaş dünyamıza kara, hatta kapkara bir dürbünle bakan has bir sanatçının umutsuzluk çığlığı gibiydi. Elbette görünürde daha yumuşak filmler de vardı ama onlar bile sonuç olarak ya derin bir hüzün duygusu ya da insanlığın geleceğine umutsuz bir bakış atmaktan kendilerini alamıyorlardı. Örneğin, Belçikalı Dardenne kardeşler "Çocuk" adlı son filmlerinde bırakınız çocuk sahibi ve ana-baba olmanın sorumluluğunu, daha doğru dürüst yaşama sarılmayı bile öğrenememiş çok genç iki insanın öyküsünü anlatırken, belgesel sadeliğinde ama insanın üzerinde balyoz etkisi yapan bir filmle karşımıza geliyordu. Amerikalı bağımsız Jim Jarmusch ise "Kırık Çiçekler"de Bill Murray'ın olağanüstü biçimde canlandırdığı eski Don Juan'ın geçmişine doğru yaptığı yolculuğu bir büyük melankoli şarkısına dönüştürmeyi başarıyordu. Başka filmler de var elbette. Tüm bu filmler üzerine ülkemize geldikleri zaman daha uzun boylu yazacağız. Ama, ödüllerin eşiğine geldiğimiz şu gün, son dakika sürprizinin dışında, bu yıl Altın Palmiye ve diğer ödüllerin büyük bir olasılıkla "Saklı", "Bir Şiddet Hikayesi", "Çocuk" ve "Cennetteki Kavga" filmlerine gideceği rahatlıkla söylenebilir.
DİĞER SİNEMA HABERLERİ
 Sürpriz filmlerle akıp giden bir şölen
 Boş evlerde doğan tutku
 Globalizme karşı çıkan gençlik
 Paris'ten Kapadokya'ya kimlik ve bellek arayışı
 Haftanın savaş ve macera filmleri izlemeye değer
 Sokaklarından müzik akan kent
 Üçüncü Episod'la tüm efsane bütünleniyor
 Macera, aşk, belgesel ve bir de çizgi film
 Komşu ülkeden soğuk ve insan manzaraları
 Zoraki porno yönetmeni olanlar
 Yolları sürekli kesişen marjinaller
 Cannes 2005: Sinema sanatının büyük buluşması başlıyor
 Orada köyler var uzakta
 Irak Savaşı ve paranoya
 Tarihin en büyük din savaşları
 Onun memleketinden çocuk manzaraları
 Macerayla nefes nefese
 İşsizlikten doğan cinayetler
 Almanya'da buluşan ırklar
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
    Yaşama Dair
  » Sinema
    Gurme
Şarap peynir flörtü
Şarap peynir flörtü
Tuz oranı yüksek olan Türk peynirlerine en iyi uyum sağlayanlar...
Zaman akıyor
Zaman akıyor
Balzac, "Otuz yaş kadını" adlı romanında "orta yaş"a geçişi anlatır.
Erkekler egoist, kadınlar masum
Fransız yazar Claudine Bilan'ın 'Yalancının Psikolojisi' adını...
Prenses sinema aşkıyla anılacak
Osmanlı Prensesi Sara Ertuğrul Korle, mirasının 70 bin dolarını...
Fındık, fıstık ve cevizli diyet
Fındık, fıstık ceviz ya da badem yemiyorsanız bir an önce beslenme düzeninizi...
Sıkıldım sıkıldım uçmak istiyorum
Beni bu havalar mahvetti... Gerçi "evkaftaki memuriyetimden" filan ayrılmadım...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.