  |
|
Biz Pekin ördeği miyiz?
IMF Başkan Yardımcısı Anne Krueger geldi geçenlerde Ankara'ya... Ve, "Türkiye'de asgari ücret çok yüksek" dedi.
"Bu paraya geçinebilir misiniz?" sorusuna ise, şu cevabı verdi:
"Yerseniz..."
Senin Anne'n güzel mi diye bir laf vardır, bizde.
Kibarca söylenir...
Bir de Anne'ni diye başlayan laf vardır ki, yazarsak ayıp olur...
Ama, Anne Krueger'e hakaret etmemizin bize pratik bir faydası yok.
Çünkü "matematik" olarak, doğru söylüyor.
Kendimizi ABD ya da AB ülkelerinin asgari ücreti ile kıyaslarsak, "elma ile armutu" değil, "kaşıkçı elması ile Amasya elması"nı karıştırmış oluruz.
Yarattığımız milli gelir "güdük." Bu milli gelire, bu asgari ücret yüksek.
Paylaşacağımız "pasta"yı büyütmek zorundayız, eğer daha fazla asgari ücret istiyorsak.
Bu kesin...
Ama dikkatinizi çekmek istediğim nokta bu değil.
Anne Krueger'in lafından yola çıkan; kendisini uyanık, milleti keriz zanneden "göbeği sermayeye bağlı" sözde gazeteciler...
Diyorlar ki... "Rekabet edebilmek için Türk işçisinin ücreti, Hindistan'daki, Çin'deki gibi olmalı."
Bu, şu demek...
Hint işçisi, 20 saat çalışır, kutsal ineğin yanında yatar, kalkar 20 saat çalışır, yine kutsal ineğin yanına kıvrılır... Aldığı para 3 kuruştur.
Çin işçisi, 20 saat çalışır, makine tezgahının altında yatar, kalkar 20 saat çalışır, yine tezgahın altına kıvrılır... Aldığı para 3 kuruştur.
Türk işçisini de getirmek istedikleri "tezgah" bu...
"Yönetici" pozisyonundaki bu gazeteciler, millete akıl verirken, hep Çin işçisinin aldığı maaşı örnek gösteriyorlar.
Peki neden, Çinli "yönetici"nin aldığı maaşı örnek göstermiyorlar?
Ortalamaları kıyaslayın... Türkiye'de "üst düzey yönetici maaşı" yıllık 120 bin Euro...
Çin'de "üst düzey yönetici maaşı" yıllık 40 bin Euro...
Yani... Çin'de işçi az alıyor ama, yönetici de az alıyor...
Türkiye'de, "işçi az alsın" diyen "yönetici" çok para alıyor...
Türkiye'de üst düzey yöneticinin maaşı, ABD'den fazla.
Dikkat isterim...
Türkiye'de üst düzey yönetici maaşı, Fransa'dan İngiltere'den İspanya'dan Yunanistan'dan fazla...
Sen "yönetici" olarak dünyayı götüreceksin, sonra çıkıp, "işçi çok para alıyor" diyeceksin.
Allah bilir, kendi patronları bile, "yönetici"lerinin bu kadar yüzsüz olmasından utanıyordur...
Gelelim özete.
Herkesin kriteri kendine... Benimki de şöyle...
Bir "yönetici"nin altında çalışan personel, geleceğine güvenle bakıp, işten atılmayacağını gözüne kestiriyor ve otomobil taksidine, ev taksidine giriyorsa, "o yönetici" adam gibi yöneticidir.
Bir "yönetici"nin altında çalışan personel geçim sıkıntısı çekiyor, yönetici peşin peşin bastırıp yeni otomobil alıyor, üç katlı villa kapıyorsa, "o yönetici" alçaktır...
|
