kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Lutfi Mete @ SABAH
 

AİHM ile daim ve kaim

Öcalan ile ilgili AİHM'den beklenen karar karşısında Türkiye'nin ne yapacağına ilişkin belirsizlik sürerken Yurt Partisi lideri Sadettin Tantan feryat ediyor ama sesini duyurmakta zorlanıyor:
-1 Haziran gelmeden acil yasal tedbirler alınmalıdır.
Bu tarihte yeni TCK yürürlüğe gireceği için şurada yarım ay bile kalmadığına göre hükümetin bir düzenleme yapması hemen hemen imkansız gibi. Esasen onlar istekli de değiller. 'Konuyu yargı kendi bildiği gibi halletsin' diyen hükümet taca attığını zannettiği topun üstüne oturuyor.
Oysa bu konu etrafında ciddi risklerle karşı karşıyayız.
Tantan'ın deyimiyle 'malum şahsın' yeniden yargılanma talebinin arkasından başka tuzaklarla da karşılaşabileceğiz.
Tantan bir numaralı muhtemel tuzak olarak yeni TCK'da vatana ihanet suçunun tanımı ile ilgili değişikliğe dikkatimi çekmeye çalışıyor.
Eski yasada var olan ve vatana ihanet suçunu tanımlayan 125. madde ile yerine 1 Haziran'da yürürlüğe girecek 302. madde birbirlerinden çok farklıdır; bu fark Öcalan'ın lehinedir. Dolayısıyla 1 Haziran gelmeden acilen yasal bir hazırlık yapılmazsa PKK liderinin yeniden yargılanması kararı başka anlamlar kazanabilir. Çete liderine baştan beri derin bir muhabbet besleyen Avrupalı pek kıymetli dostlarımız onu yeni 'vatana ihanet tanımı'ndaki değişiklikten bütünüyle yararlandırmak için mevzuatımızdaki esnek kapılardan içeri girmeye çalışacaklardır.
Türkiye şimdiden harekete geçmez ve gerekeni vaktinde yapmaz ise neler olabileceğini düşünelim:
-Öcalan'ı tekrar yargılamadan tazminat ödemekle meseleyi savuşturma seçeneğini tamamen yitirebiliriz.
-Yeniden yargılamayı dosya üzerinden yapma imkanı kalmayabilir.
-Yargılama yapılacaksa tekrar, 1 Haziran'da yürürlükten kaldırılmış yasanın eski maddelerine göre suç tanımı yapılamayacağına göre nasıl hüküm verileceği hususu yeni bir karmaşaya yol açabilir.
-Sanık için tekrar ömür boyu ağırlaştırılmış hapis cezası vermenin yolunu kesmek için AİHM üzerinde yeni tezgahlar oluşturulabilir.
-Böylece Öcalan'ın şu veya bu zaman gelince genel af kapsamında salıverilmesinin önündeki engel kaldırtılabilir.
Bunların bir kısmı çok çok uzak ihtimal gibi görünebilir.
Ancak bu konuda AİHM'ye ve AB kurullarına güven olur mu?
Eğer 'olur' diyen varsa bazı hususları hatırlatmalıyız:
AİHM Türkiye dışında bazı ülkelerin kendi mevzuatında AB ölçütlerine uygun değişiklikler yaparken koyduğu sınırlama ve kayıtları benimsemektedir. Sözgelimi bir ülke 'ben bu değişikliği yapıyorum ama yeni düzenleme şimdiden sonraki konularda geçerlidir' derse AİHM anlayışla karşılamakta, davayı reddetmektedir. Fakat aynı türden bir sınırlama getiren ülke Türkiye olursa onu hiç kaale almamaktadır. Nitekim biz bunu Öcalan için yapmış, onun davasını dışarıda bırakma şartıyla düzenlemeyi gerçekleştirmiştik. AİHM bunu hiç nazarı itibara almadan 'Öcalan adil yargılanmadı' diye hüküm verebilmiştir. Üstelik o dönemde Öcalan ve avukatlarının mahkemeye apaçık teşekkürleri olduğu, sanığın adilce yargılandığına ilişkin beyanları bulunduğu halde!
Daha beteri var:
Türkiye'de bağımsız AİHM'nin 'adil yargılanmadı' derken tespit ettiği gerekçelerden biri de gözaltı süresinin uzunluğudur. Oysa o günlerde başka AB ülkelerinde de gözaltı süresi şimdiki AB ölçütünün üzerindedir.
Hasılı kesin olarak ortadadır ki AİHM siyasi bir karar vermiştir.
PKK söz konusu oldukça her sefer aynı tavrı sergileyecektir.


Tantan'ı feveran ettiren bir husus daha var: PKK militanları ile ilgili on bine yakın dosya Yargıtay'da beklemektedir. DGM'ler tarafından karara bağlanmış bu dosyaların Yargıtay tarafından kısa zamanda görüşülmesi mümkün bulunmamaktadır.
Yarın Öcalan'ı yeniden yargılamaya başladığımız takdirde bu on bin dosya da AİHM'den aynı kararı alıp karşımıza çıkabilecektir.
Her durumda Yargıtay'daki bu on bin dosya Türkiye'nin başını ağrıtabilecek ciddiyette bir konudur.
Tantan ısrarla vurguluyor ki, bu meselede büyük sıkıntıya düşmemek için yasa değişikliği yapılması gerekmektedir. Yeni TCK'nın yürürlüğe girmesi bir daha ertelenmeli ve gerekli kanun değişiklikleri yapılmalıdır.
Yine de umut edelim ki Tantan'ın kaygıları gerçekleşmez.
AİHM'nin bu özel himayesi sürdükçe PKK niçin terörü bıraksın?!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Düşman kazanma sanatı   / 16-05-2005
 İzzet'lü kuyruk acısı   / 13-05-2005
 Zirveden aşağı demokrasi   / 12-05-2005
 Gün yiyen ejder   / 10-05-2005
 'Vatandaşın süfli meseleleri'   / 09-05-2005
 Kalkınma, Adalet ve Koç   / 06-05-2005
 Almanya, Erdoğan ve dostluk   / 05-05-2005
 Darbeci mayasıyla yargı devleti   / 03-05-2005
 Yüz elli yıllık atlatma haber   / 02-05-2005
 Anlayana sivrisinek   / 29-04-2005
ERDAL ŞAFAK
Diyalog felsefesi
İktidarın ağır topları son dönemde...
ALİ KIRCA
Usame'nin yengesi konuşuyor!
Kitap; "Usame Bin...
ÖMER LÜTFİ METE
AİHM ile daim ve kaim
Öcalan ile ilgili AİHM'den...
UMUR TALU
Merhaba...
Merhaba.
Nasılsınız?
Ben iyiyim.
Bir...
YILMAZ ÖZDİL
Cümleten merhaba
Gazetecilerin yeni TCK'ya karşı bağır...
Yönetmenin intikamı! Yönetmenin intikamı!
Serinin son bölümünde, Bush'un Irak Savaşı'yla ilgili açıklamalarına...
'Sırada neresi var' sesleri yükseliyor
Özbekistan'daki olaylar diğer kentlere sıçramaya başladı.
Kim gitsin
Kim gitsin
F.Bahçe'de Daum, G.Saray'da Hagi... İki kulüpte de teknik...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu