kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
  » Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Aysun bir kuğuydu, ya ben?
Aysun bir kuğuydu, ya ben?
Durum raporu

Aysun bir kuğuydu, ya ben?

Aza sormuşlar; "Nereye gidiyorsun" diye, o da "Çokun yanına gidiyorum" demiş. Ay bu rejim ne kadar zormuş yaa... Yap yap bitmiyor. Spor salonunda bütün koşu bantları ben gidince bozuk numarası yapıyor, hepsi korkuyor benden... Aslında ben de onlardan çok korkuyorum ama hiç korkmuyormuş gibi yapmaya çalışıyorum. Yaz geliyor. Güneş parlamaya başladı. Artık rejimi daha da hızlandırmak lazım. Şunun şurasında karpuz kabuğunun suya düşmesine çok az bir zaman kaldı. Eskiden 'cemre' diye bir şey düşerdi. Yer gök ısınırdı. Acaba hâlâ düşüyor mu? Yoksa küresel ısınma, sevgili 'cemre'mizi de elimizden aldı? İşte bu ahval ve şerait içinde kapalı mekanlarda spor yapmaktan biraz sıkıldım. Ve haftada bir gün olsun ünlü isimlerle spor yapmaya karar verdim. Aklıma ilk gelen de sıkı bir tenis fanatiği olan Aysun Kayacı oldu.

***

Topa daha hızlı vur!
Aysun Kayacı'la uzun zamandır süre gelen bir dostluğumuz var. (Aslında onunla, Şenay Akay ile podyuma çıktığım defilede yani birkaç ay önce tanışmıştım ama böyle yazınca daha karizmatik oluyor!) Tamam yeni tanıştık ama gayet iyi anlaştık. Bu 'Spor Muhabbetleri' isimli yeni projemin ilk kurbanı olmak isteyip istemeyeceğini sordum. Biliyorsunuz malum olaylardan dolayı çok güzel günler geçirmiyor. Ama çok eğleneceğimizi garanti ettiğim bu teklifi kabul etti. Birlikte tenis oynayacaktık. Daha önce tenis raketini sadece alışveriş merkezlerinin spor reyonlarında eline almış bir insan olarak hayli hevesliydim. Fenerbahçe Dalyan Klüp'te buluştuğumuzda bitse de gitsek' havasındaydım. Günlerden cumartesiydi ve hava muhteşemdi. Tenis kortu manzaralı kafeden bu sporu süper yapan insanları seyrediyor, bir yandan da acaba vazgeçsem mi diye düşünüyordum. Çünkü tenis pek de şişman insanlara göre değil! Çünkü kortta 'sadece beyaz' giyme geleneği var. Ve beyaz insanı daha da şişman gösteren bir renk. Ayrıca o kadar çok terliyorsunuz ki, kort sel basma tehlikesi ile her an karşı karşıya kalabiliyor. Bir de etlerinizle bir sağa bir sola Steffi Graf edası ile koşturduğunuz için çevrenin göz sağlığı açısından ciddi sorunlar doğabiliyor. Ama 5 kilo vermiş bir kahraman olarak bu zor görevin de altından başarı ile kalkacağımı umuyordum. Taa ki Aysun Kayacı beyaz daracık tişörtü ve gri mini eteği ile kortta yerini alıncaya kadar. Konuk seçimine kadar her şeyi ince ince hesaplayan ben, bu noktada ağır bir hataya düşmüştüm. Bir an gözlerim karardı. Bayılma numarası yapmaya karar verdim ama Aysun yemedi. Kulağımdan tuttuğu gibi beni korta attı. Üzerimde lacivert spor pantolonum ve siyah tişörtüm vardı. Yani tam komando kamuflajı havasında idim. Bir tek saçlarımda ağaç dalları eksikti. Aysun gülümseyerek 'sadece beyaz' diye takılmaktan kendini alamadı. Ve ilk dersimiz başladı: Nasıl durulur! Arkadaşlar tenis vücutla oynanır. Ellerinize filan değil, vücudunuzla takip edeceksiniz topu. Top geldi ve diyelim, zar zor başarıp rakete denk getirip vuruşunuzu yaptınız; (ki bu durum ilk başta her on toptan birine vurabilmek istatistiği ile gerçekleşebiliyor) hareketi raketi diğer elinizle tutarak tamamlıyorsunuz. İyi de Aysun bu hareketi yapınca kuğu gibi bir şey oluyor. Ben de besili kuğu, tamam tamam... Minik kuş gibi oluyorum... (Hani şu Susam Sokağı'ndaki sarı iri kuş!) Benimle yarım saat cebelleştikten sonra Aysun, tenis hocası ile kısa bir antrenman yaptı. Ben kan ter içindeydim. Çalışma sonrası tenis kortlu manzaralı koltuklarımızda Türk kahvelerimizi yudumluyorduk. Günün sürprizi Aysun'un süper kahve falı bakmasıydı. Beş vakte kadar Wimbledon şampiyonu oluyorum... Yirmi beş vakte keder ise Grand Slam yapma şansım var...

RAHŞAN GÜLŞAN

DİĞER GÜNAYDIN HABERLERİ
 Evlenmiycem işte
 Yay'ın kalbini Kova fetheder
 Meditasyon beden zekasını uyararak kilo vermeyi sağlar
 Sinemada tehlike çanları çalıyor!
 Koç araya girdi saatler ileri alındı
 'Aşka Sürgün' ile Midyat'a bereket geldi
 Aylin Aslım'ın yeni albümü 'Gülyabani'den farksız
 Tarkan'ın moda kanalı hayali başlamadan bitti
 Bu bahar en güzel balkon sizinki olsun
 Tüm CD'ler hizaya!
 Torba derdi yok
 Banyo nefes alsın
 Gardıroplar değişiyor
HAKAN & UTKU
Kapat... Kapat!! Çok ayıp
RTÜK Digiturk'te yayın yapan...
AYŞE TÜTER
Çikolatalı mini toplar
Küçük bir kapta çiğ kremayı,...
Radyo dalgaları ile reflüden yarım saatte ağrısız kurtulmak mümkün
Radyo dalgaları ile reflüden yarım saatte ağrısız kurtulmak mümkün
Reflü'nün cerrahi bir girişime gerek kalmadan radyofrekans yardımıyla...
22 yıllık evlilik bitti
22 yıllık evlilik bitti
Modacı Dilek Hanif'in, 22 yıl önce nikâh masasına oturduğu 'ilk aşkı'...
'Organize İşler'e oyuncu arıyor'
'Organize İşler'e oyuncu arıyor'
Venedik Film Festivali'nde 2003 yılında 'En İyi Film' ödülünü kazanan...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.