kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
  » Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
'Dünyaya açılmak artık hayatımın amacı değil
'Dünyaya açılmak artık hayatımın amacı değil
'TRT bir anda eskiye döndü'
'Türkçe şarkı yüreğimi titretiyor'

'Dünyaya açılmak artık hayatımın amacı değil

Yurtdışına açılmak için müzik şirketini değiştirerek Sony Müzik'e geçen, ama kendi şarkılarını yapmaya başladıktan sonra bir müzik şirketi kurarak Sony ile yollarını ayıran Sertab Erener, Avrupa mücadelesinden yorulduğunu söylüyor: "Oradaki oyunu gördükten sonra insan düşünüyor. Değer mi bu kadar mücadeleye, yıpranmaya diye. Zamanla gereksiz buluyorsun o ortama girmeyi".

İngilizce albüm, Eurovision, dünyaya açılmak derken, Sertab Erener dört yıl aradan sonra Türkiye'deki hayranları için Türkçe albümü 'Aşk Ölmez'i tamamladı ve yakında çıkarıyor. Yurtdışında sesini duyurma hayalini büyük ölçüde başardığını söyleyen Erener, "O kadar hırpalanmaya değer mi onu düşünüyorum. Zamanım başka ülkelerde müziğimden çok ülkemi ve kendimi anlatmaya çalışmakla geçti. Artık bir şeylerin tadına varmış biri olarak sakin çalışmaya karar verdim. Onlar gelsin benim şarkılarımı keşfetsin" diye konuşuyor. Ünlü sanatçı, dünyaya açılma amacıyla geçtiği Sony Müzik ile yollarını bu nedenle ayırıp kendi şirketini kurdu. Erener ile yeni müzik tarzını, dünya açılmanın avantaj ve dezavantajlarını, Tarkan'ı ve Eurovision'ı konuştuk...

* 'Aşk Ölmez'in diğer albümlerden farkı nedir? İlk iki albümümde başka insanların yazdığı şarkıları en iyi yorumlamak için uğraştım. 'Sertab Gibi' ile yeni bir yöne yol aldım. Satışı düşüktü ama değeri daha yeni anlaşıldı. Bu zamana kadar tamamı bana ait şarkılardan oluşan bir albümün peşindeydim. Bu artık final olmuş albüm. Bundan sonrakiler bundan da iyi olacak. Ben buna kendimi yüzde yüz bulduğum albüm diyebilirim. Kendi lafını etmek istiyorsun bir zaman sonra. Benim söyleyeceklerim var ve bunları bu albümde söylüyorum.

SAKİNLİĞİN GÜCÜNÜ ARIYORUM'

* Güçlü sesinizle tanınıyorsunuz ama yeni şarkılarınızda sanki sesinizin gücünü kullanmamışsınız. Bunun nedeni nedir?
Güzel bir saptama. Prodüktörüm Demir Demirkan ile albümü hazırlarken hep bunu konuştuk. Yıllardır bunu da koyayım, birazcık da şundan olsun diyerek sahip olduğun neyin varsa hepsini göstermek istiyorsun. Bu kez bundan uzaklaşıp sadeleştik. Neyin iddiasındayım diye düşünüyorsunuz. Sahip olduğum sesimi gösterdim. Sakinliğin içindeki gücü aramaya başladım. Şarkının çok tiz yerinde bağırayım yerine sakinleşelim biraz fikri geldi.

* Yurtdışına açılmak için Sony Müzik gibi uluslararası bir şirketle anlaşmıştınız, neden ayrılıp kendinize bir yapım şirketi kurdunuz? Kendi ürettiklerimi kendim yapabildikten sonra benim büyük şirketlere artık ihtiyacım yok. İlk albümler için büyük şirketlere ihtiyaç var. Belki de başka genç insanlara albümler yapacağız. O dönemde yurtdışı hayali olduğu için Sony en iyi şirketti. Ama zaman içinde tıpkı evlilik gibi; bir şeyleri tükettik. Gergindi ortam ve dostça ayrıldık.

KARŞILIKLI HATALAR OLDU'

* Onların kuralıyla başlamıştınız, şimdi dünyada tanınan bir şarkıcı oldunuz. Yaptığınız anlaşma sizi taşıyamadı mı artık?
Taşıyamama demeyelim. Sony Türkiye benimle birlikte ilk kez birisini yurtdışına prezante etti. Benim de hatalarım var, onların da oldu. Deneme yanılma yöntemiyle, bazen de birbirimizi kırarak bir şeyler yaptık yurtdışında. Ben İsveç'e gittiğimde sokakta gelip imza istiyorlar.

* Bu Eurovision birinciliğinin etkisi değil mi? Evet öyle ama bunun arkasını getirmek önemliydi. Hemen bir albüm yapıp onun promosyonuna girebilmek önemliydi. İyi para harcadılar. Hiçbir zaman kendi anadilin kadar hakim olamayacağın bir dilde tanınmak çok kolay değil. Avrupa tek bir ülke değil. Başka başka dil ve kültürler var. Bir Türk ve Müslüman olmanın getirdiği peşinen reddedilme var. Bunları da aşmaya çalışmak var.

* Yurtdışı mücadelesinde yorgun mu düştünüz? Bir yaştan sonra insan içinde mi, dışında mı olmalıyım diye düşünüyor. Değer mi bu kadar mücadeleye, yıpranmaya diye. Bunun kararını vermeye çalışıyorsun. Sezen bana diyor ki "Sertab'cığım, ben burada çiçeklerime ağaçlarıma bakmak istiyorum." Bence bu dünyanın en güzel mertebesi. O gençlik hırsıyla dünyanın sahibi olacağını hissediyorsun. Ama resmi gördükten sonra o oyuna girmek korkutmasa da gereksiz buluyorsun zamanla...

'TARKAN HAKLI OLARAK STRESLİ'

* Yurtdışı çabalarında en çok ne yordu sizi? Yani o bahsettiğiniz oyun nedir?
Kültürel farklılık çok önemli. Özellikle din çok önemli bir ayrım oluyor. Müslüman toplumdan olduğumuz için korkuyorlar. Dinler çatışması hâlâ var. Bizi oradan hâlâ İran gibi bir ülke zannediyorlar. Biz tek başına olan bir örneğiz Türkiye olarak. Bana 'Sen böyle göbeğini açıp sokağa çıktığın zaman erkekler tecavüz etmiyor mu?' diye soruyorlar. Benim şu 4-5 yılık müzik çabam daha çok kendimi ve ülkemi anlatmakla geçti. Oturup Atatürk'ten başlayarak, laiklikten, demokrasiden söz ediyorsunuz. Çünkü yanlış anlaşılınca sinirim bozuluyor.

* Sertab Erener için Avrupa defteri kapanmadı mı artık? Hayır. Bu albümden 2-3 şarkı var ki, özellikle Avrupa'ya tanıtmak istiyorum. Bunun dışında ikinci İngilizce albümünü bu yılın sonuna doğru kendi şirketimden çıkartıp Avrupa'da dağıtacağım.

* Tarkan ile Kenan Doğulu'nun çabalarını nasıl buluyorsunuz? Bu çok güzel bir çaba ama Tarkan'ın çok stresli olduğunu biliyorum. Bence Sezen'in yazdığı o şarkı bütün dünyada dolaştı, tanındı. Bu çok güzel bir başarıydı. Şimdi o başarıdan sonra bir albüm yapmak büyük stres. Bir yıl sonra hemen yapsaydı bizim beklentimiz daha az olacaktı. Ama yedi yıl sonra bir şey yaparak herkese beğendirmeye çalışıyorsun. Tarkan'ın yerinde olmak istemezdim. Her seferinde bu olmaz, bu yetmez diye dünyayı dolaştı. Kendi cebinden harcadığı paranın hesabı yok. Çok saygı duyulacak bir şey. Büyük hedefi onu geriyor. 7 yıl çok uzun bir süre. Pazar çok çabuk kendini yenileyerek gidiyor. Tarkan'ı o dönemde hatırlayanlar şimdi hatırlamayacaklar. Burada bile 2-3 ay gazetede resmin çıkmasın, hemen daha az aranmaya, sponsor bulmakta zorluk çekmeye başlarsın.

BÜLENT İPEK / MAGAZİN

DİĞER MAGAZİN HABERLERİ
 Tüm özellikler bir tek bende vardı
 'Erkekleri Tanıyın' herkesi oynatacak!
 Hollywood starları Aspendos'a geliyor
 Tom yeniden aşık oldu
 Düzeltmedir
Hababamcılar seksi Carmen'i bekliyor...
Hababamcılar seksi Carmen'i bekliyor...
Ünlü fotomodel Carmen Electra bir Türk filminde oynamak için haziran...
'Vefat ilanları sitesi' tamam sırada 'vefat organizasyonu' var
'Vefat ilanları sitesi' tamam sırada 'vefat organizasyonu' var
Dünyanın en önemli, en hızlı ve en detaylı iletişim ve bilgi sistemi...
Genelkurmay Başkanı Org. ÖZKÖK'ün, Yıllık Değerlendirme Konuşması
( 20 Nisan 2005 ). Değerli Komutan...
Yankesicilik dolandırıcılık ve kapkaç olaylarına karşı alınacak önlemler
* Yankesiciliğe karşı bayanların otobüse binerken ve alış...
Nostradamus'un sırlar dünyası
Nostradamus'un kehanetleri gerçek mi oluyor? Son depremler Fransız...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.