kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Balcicek Pamir @ SABAH
 
Tamam elime düştün işte
Fotoğrafın sırrı...
Cihangir'de bir balık lokantası

Tamam elime düştün işte

Son bir haftadır bütün Türkiye Hıncal Uluç'u konuşuyor. Tam anlatmaya başlıyorsunuz gözlerdeki şeytani pırıltıları fark ediyorsunuz. "Ne yapsan boş" diyor "Sakın ha, sakın açıklama"

Okuduğunu anlayamama gibi bir durumumuz var bizim. Herkes nedense görünenin arkasındaki gizli gündemin peşinde. "Bu adam bunu dedi ama aslında başka bir şeyi ima etmek istedi" ya da "Bu hareketlerine bakmayın canım siz onun, hiç de gözüktüğü gibi değil." Merak ediyorum. Acaba hep başkalarının çizdiği hayatları mı yaşamak zorundayız? Yani, hata yapma, saçmalama ya da tasvip edilmeyeni yaşama gibi bir lüksümüz yok mu? Yok mu? Niye? Kim karar veriyor buna? İşin garibi doğruyu yaşadığımızı düşünsek de birileri çıkıp diyor ki "Arkadaş sen ne yapıyorsun? Bu yaptığı çok yanlış." "Ama" demek istiyorsunuz, "Ama sen beni yanlış anlamışsın." Sonra boğazınız düğümleniyor, susuveriyorsunuz. Neden mi? Çünkü karşıdaki o güne kadar bakmadığı şekilde bakıyor size, şeytani pırıltılar taşıyor. "Hah" diyor, "İşte elime düştün. Ne yapsan boş, anlatmaya kalkma. Ben salak mıyım, anlıyorum zaten ne olduğunu ama... işime gelmiyor be kardeşim. Hiç ama hiç işime gelmiyor. Üstelik senin yenilgin bana prim kazandırıyor. Söyledikçe söylüyorum utanmadan, başımı eğmeden. Evet bu aralar aynayla pek barışık değilim ama, olsun, seni bitiriyorum ya... Bu bana yeter."

***


Son bir haftadır sadece Hıncal Uluç konuşuluyor Türkiye'de. O ve gençlik iksiri Ece. Dikkat edin "Gençlik iksiri" diyorum çünkü benim başlığım. Röportaj da benim zaten. Siz o röportajda ikilinin birbirlerine olan aşkını okudunuz mu? Ya da sevgililiklerini? Hadi biraz daha ucuzlatalım işi, seks hayatlarını? Yoksa ben değil miydim o röportajı yapan? Başka meslektaşlarım da mı oradaydı? Ben mi görmedim? Peki okuduklarını da mı anlamaktan acizler? Hıncal Uluç'un ağzından kimse "Ece benim sevgilim" diye bir şey duydu mu? Peki ya Ece? O söyledi mi böyle bir cümleyi? Ne zamandır başkalarının hayatını yaşıyoruz. Bir adam çıkıyor ve diyor ki "Ben 21 yaşında dünyalar güzeli bir kıza kavalyelik ediyorum." Hemen cadı avı başlıyor. Bıçaklar bileniyor, salyalar akıyor. "Tamam işte bittin sen. Daha çok yazar çizeriz senin hakkında. İyi de anlayamadığımız bir şey var sen bu kadar akıllıyken olacakları tahmin etmişken, niye böyle bir şeye kalktın, biz bir onu çözemiyoruz."

***


Çözmeniz de zor zaten. Hayatınızın çoğunu karanlık kuytularda yaşamışsınız. Yanlışlarınız, eksiklikleriniz, insan taraflarınız su yüzüne çıkacak diye ödünüz patlamış. Öylesine korkak olmuşsunuz. "Ya bu huyumu bilirlerse... Ne olur? Sevmezler değil mi beni?" Ne okuduğumuzu anlıyoruz ne de yaşanılanı. Aptal olduğumuzdan değil canım, işimize gelmediğinden. Bir haftadır kendi kendime soruyorum ne zamandır böylesine başkalarının hayatına karışır olduk? Ne zamandır "Herkesin hayatı kendisine" lafını unuttuk? Müthiş ikiyüzlüyüz, inanın. Bir taraftan iştahla okuyoruz sevgi satırlarını. Okumak ne kelime, adeta emiyoruz. Öte yandan başımızı sallıyoruz sağdan sola. Olmaz, olamaz.

***


Kusura bakmayın ama herkesin cenneti, cehennemi kendine. Birileri yazıp çizecek diye olduğumdan başka yaşayamam hayatımı. Yaşamamalıyım da. Günahı, sevabı benim. Sadece benim. O kadar da özgürlüğümüz yok mu 2005'te? Kendi hayatımızı yaşayabilmek gibi...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Ecevit kuru pasta değil kestaneli yaş pasta yiyor   / 17-04-2005
 Gözler asla yalan söylemiyor hatta fazla açık veriyor   / 10-04-2005
 Bir pazar sabahı Yıldız Parkı   / 27-03-2005
 Sen sigaraya tekrar başla   / 20-03-2005
 Sana mı kalmış yani bu dünyayı değiştirmek?   / 13-03-2005
 Türk halkı kan istiyor kan   / 06-03-2005
 Reha Muhtar manşet olmalıydı   / 27-02-2005
 Tamam elime düştün işte   / 20-02-2005
 Bu Türkler de çok oluyor (2)   / 13-02-2005
 Hıncal ağabey nefesimizi kesiyor   / 06-02-2005
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Herkesin diyeti kendine
Bir kilo yağ ne demektir? 7 bin...
MEHMET ALTAN
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu....
Çok yakın birisine...
ÖNCEL ÖZİÇER
Kafam sağlam değil ki, vücudum olsun!
Hiçbir zaman...
REFİK DURBAŞ
Yazmak dünyayı değiştirir
Çin, Polonya, Somali, İspanya,...
TURGAY NOYAN
Marmaris'e bekliyoruz
Geçtiğimiz pazar, açık...
KAZIM KANAT
Turgut Özal'ı kimler zehirledi?
Beni gece yarısı yanına...
Pistte daha heyecanlısı yok
Pistte daha heyecanlısı yok
Formula 1 yarışının da yapıldığı Hockenheim'da heyecanı son tura...
İş jetlerine özel yeni terminal
İş jetlerine özel yeni terminal
Atatürk Havalimanı'nda özel uçakla seyahat edecek yolculara yönelik...
Evde kendinizi tedavi edin
Basit hastalıklarda doktora koşmanıza gerek yok. Soğuk...
Prostat sorunu sekse engel değil
Erkekler orta yaşla birlikte prostat şikayetleriyle karşı karşıya...
Buyurun Japon sofrasına
Japonya'nın İstanbul Başkonsolosu Yoshikawa'nın öğle yemeği davetinde menüde ev...
Kardinal'in devrimci aşçısından mutfak duaları
Maestro Martino, Kardinal'in dillere destan San Lorenzo Sarayı'nda aşçı oldu.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.