kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ali Kirca @ SABAH
 

Ateş altında!

Mete Çubukçu, hiç şüphesiz son dönem Türkiyesi'nin en önemli TV gazetecilerinden. Savaş ve çatışma alanlarındaki anılarını; ama daha da önemlisi "savaş gazeteciliği" ne ilişkin üst düzeyde "akademik" değerlendirmelerini topladığı kitabının adı "Ateş Altında Gazetecilik" .
"Savaş muhabirliği" kavramını, "savaş gazeteciliği" ne çeviren bir isim o.
Yani izlediği savaşları "anlatmak" tan öte; izlediği savaşları, acıları, trajedileri "anlamak" üzerine kurulu onun gazeteciliği.


Kitabının başlagıcında aktardığı "o an" la ilgili duygularını çok iyi biliyorum.
Birincisi, uzun yıllar beraber çalıştığımız için biliyorum. İkincisi, benzer duyguları, gazeteciliğimin ilk yıllarında bir ölçüde ben de yaşadığım için anlayabiliyorum.
Mete; her cehennemden dönüşünde, yaşadığı cehennemin dehşetini yani yaşadığı "o an"ı "tam" olarak bir türlü "anlatmama" nın sancılarıyla kıvranır dururdu haber merkezinin orta yerinde... Anlatamamanın değil, anlatmamanın...
Anlatsa da anlamazdık ki!.. O da anlatmazdı zaten. Dili sessizken, yüreğine hâlâ bombalar düşer olurdu... Yüreği yangın yeri.
"Kırılan bir kapıdan içeri girdiğimde... Kapının arkasındaki görüntüyle irkildim. Dört kişi kafalarının üst kısmından vurularak öldürülmüştü. Yüzlerce mermi kovanı vardı etrafta. Yerdeki kanlara basarak, basmak zorunda kalarak cesetlerin arasında dolaşıyordum." İşgal altındaki Ramallah'ta, İsrail askerlerinin kuşattığı binada anlattığı manzaranın kahramanı kendisi de olabilir, o dört kişiyle aynı kaderi paylaşabilirdi. Yaşıyorsa tesadüftü.
İşgal altındaki acıları; ya da uzun karartma gecelerinde saatlerce ve günlerce "beraber" bombalandıkları Bağdat'ı Bağdatlılar'a bırakıp, "zorunlu" olarak terk ederken yaşadığı anlatılmaz duygu fırtınasını... Ve daha nicelerini...
Yaşadığı çağın acılarını anlamak isteyen varsa okusun işte Mete'yi... Bir de gazeteciliğe kulaç atmak isteyen gençler; bu kitabı mutlaka okusun.
Cephelerdeki bir gazetecinin anıları değil; "ateş altında bir yüreğin çarpıntıları" dır duyacağınız.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bugün yapmanız gereken on şey!   / 16-04-2005
 Kırmızı kapaklı kitap!   / 14-04-2005
 Benden 'Beklenen' Hagi yazısı!   / 14-04-2005
 Şam'ın şekeri!   / 12-04-2005
 Eyvah Papa!   / 09-04-2005
 Zaro Ağa...   / 02-04-2005
 Maç!   / 26-03-2005
 O bayrak inmeseydi (*)   / 24-03-2005
 Soğuk güneş!   / 22-03-2005
 Bu da geçer   / 19-03-2005
ERDAL ŞAFAK
İmralı tutsakları
Diyarbakır Büyükşehir...
ALİ KIRCA
Ateş altında!
Mete Çubukçu, hiç şüphesiz son...
MEHMET ALTAN
İncirlik Şifresi...
Avrupa Birliği Komisyonu, AB ile...
Ermeniler'e 'jest'
Fransa Cumhurbaşkanı Chirac dün Paris'te Ermenistan Devlet Başkanı...
300 Şii katledildi iddiası
Irak'ın başkenti Bağdat'ın güneyindeki Maden kabasında geçtiğimiz...
Prova değil kabus
Prova değil kabus
Türkiye Kupası'nda Olimpiyat Stadı'nda oynanacak olan F.Bahçe-G.Saray...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu