kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Babuna hayatta kaldı ama hastalar tek tek ölüyor
Babuna hayatta kaldı ama hastalar tek tek ölüyor
Pazarlık yapmaya kalktılar
Adnan Hoca'nın ahlakını örnek aldım

O hayatını yaşıyor hastalar ölüyor

İlik bankalarının yetersiz oluşu, lösemi hastalarını ölüme sürüklüyor. Olay, Oktar Babuna skandalına dayanıyor.
6 yıl önce Babuna için toplanan 160 bin ilik örneğinden 120 bini kayıp. Peki ne olacak?



Babuna hayatta kaldı ama hastalar tek tek ölüyor

Dr. Oktar Babuna için başlayan kampanya pek çok soru işaretiyle gölgelendi. Bu yüzden ilik bankası hala işlemiyor ve pek çok hasta ölüyor.

Altı yıl önce küçük bir gazete ilanı Türkiye'yi ayağa kaldırmaya yetti. İlana bakılırsa Dr. Oktar Babuna kan kanseriydi, sayılı günü kalmıştı. Uygun bir ilik bulunması gerekiyordu ve 10 milyar lira ödül verilecekti. Haber gazetelerde yayınlanınca onbinlerce kişi kan vermek için sıraya girdi. Genelkurmay Başkanlığı'ndan üniversitelere kadar hemen herkes genç doktorun hayatını kurtarmak için seferber oldu. Toplanan kanlar Türkiye'deki kapasite yetmediği için dünyanın dört bir yanındaki laboratuvarlara gönderildi. Kampanya bütün hızıyla sürerken itirazlar yükselmeye başladı. Uzmanlar bu işin "ödül karşılığı" yapılmasının ahlaka uygun olmadığını söylüyordu. Bir kemik iliği bankasının böyle alelacele kurulması doğru değildi. Bazı uzmanlar da Richter türü kanserde ilik nakli değil, yoğun kemoterapi yapılması gerektiğini söylüyordu. Ancak bu itirazlar cılız bir ses bile olamadı. Dönemin Sağlık Bakanı Osman Durmuş kampanyayla ilgili şüphelerini yüksek sesle dile getirdi. Durmuş öncelikle dünya üzerinde "ücretsiz" doku analizi yapan laboratuarlar varken, milyon dolarlık laboratuvar faturalarına itiraz ediyordu. Ayrıca kanların "stratejik" olarak başka işlerde kullanılabileceğini söylüyordu. Ve en son bomba da Dr. Oktar Babuna'nın "Adnan Hocacılar" olarak adlandırılan gruptan bir isim olmasıydı. Bu grup gizli çekimlerle şantajdan, "montaj" fotoğrflarla karalamaya kadar bir dizi suçlamaya karışmıştı ve "organize suç çetesi" olarak yargılanıyordu. Oktar Babuna Adnan Hoca'nın müridi olduğunu gizliyor, soruları "Herkes yardım ediyor" diye geçiştirmeyi tercih ediyordu. Oysa kampanyanın merkezinde "Adnan Hocacılar" vardı, işin mali yanının bir bölümü ise İstanbul Tıp Fakültesi Vakfı tarafından üstlenilmiş, vakıf yöneticileri sonradan bu ilişkiden de pişman olmuştu. Bu iddialar ve "Bağışlar Adnan Hoca'ya" gidiyor endişesi kampanyanın hız kesmesine yol açtı. Temmuz ayına gelindiğinde kampanyalar Sağlık Bakanlığı tarafından durduruldu. Toplanan "Etik Kurul" da Babuna'nın hastalığı için "kemik iliği nakline gerek olmadığı" kararına vardı.

KANLAR REHİN KALDI

Kan vermek için sıraya giren kalabalık ve heyecan dinince fatura da ortaya çıktı. Kampanya boyunca 160 bin kişiden kan alınmıştı. Bunlardan 40 bini Türkiye'de, Mahmut Çarin'in yönetimindeki ilik bankasını oluşturdu. Geriye kalan 120 bin örnek ise yurtdışındaki laboratuvarlarda "rehin" kaldı. Kampanya'da yaklaşık 5 milyon dolar toplanmış, paranın büyük bölümü Çapa'daki ilik bankası için cihaz alımına harcanmıştı. Ancak borçlar dikkat çekiciydi. Sadece ABD'deki bir laboratuar 95 bin örneğin sonuçlarını vermek için 3.4 milyon dolarlık bir fatura çıkardı. Sağlık Bakanlığı faturayı ödemeyi reddetti. Bu kan örneklerinin sonucu bu güne kadar Türkiye'ye getirilemedi.

FATURA AĞIR
Her yıl 2 bin 500 kişinin lösemiye yakalandığı tahmin edilen Türkiye'de bir "kemik iliği" bankası pek çok hayat kurtarabilirdi. Aslında mevcut üç ayrı kemik iliği bankası vardı. Ancak ellerindeki doku örnekleri yetersizdi. İstanbul Tıp Fakültesi, Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı'nda Mahmut Çarin'in yönetimindeki "İlik Bankası"nda değişen açıklamalara göre 40 bin ile 60 bin arasında örneğe ulaşıldı. Fakat Adnan Hocacı'ların yürüttüğü kampanyanın faturası zamana yayılıyordu ve ağırdı. Öncelikle lösemi hastaları ve yakınları "ilik naklinin" hayat kurtardığına inanmış, diğer tedavileri reddetmeye başlamıştı. Bunun dışında organ bağışı ve doku örneği konusunda bir tıkanma ortaya çıktı. Hızla ve alelacele yürütülen kampanyanın yarattığı şaibeler yüzünden "İlik Bankası" kurumlaşamadı. Sadece son birkaç yılda ilik nakli için sırada bekleyen bin 300 civarındaki hastadan 400'ü öldü! İlik Bankası'nın kurumlaşamamasında "Babuna Kampanyası"na büyük destek veren resmi ve sivil kuruluşların yaşadığı hayal kırıklığının rolü tartışılmazdı. Kampanyadan sonra bazı gazete haberlerinde "Tüyler ürperten iddilar" da ortaya çıktı. "Babuna Kampanyası"na katılan emekli öğretmen Güler Ergin daha sonra telefonla arandığını ve "İlik için dokularınız uymadı ama böbrek verebilirsiniz" diye "baba" Cevat Babuna tarafından arandığını söylüyordu. Benzer biçimde kampanyaya katılan Mahir Yavaş da "Amerika'ya götürülme" teklifi aldığını, ancak uyarılar üzerine vazgeçtiğini gazetecilere anlatıyordu. Kampanyaya katılan iki ayrı kişinin "araması" güvenlik için soru işaretlerini de ortaya çıkardı.

BANA GURUR VERİR!
Oktar Babuna ise olup bitenlerden pek de rahatsızlık duymuyor. Geçmişte "onlar da yardım etti" diye geçiştirdiği soruyu bugün "Adnan Hoca'nın arkadaşı olmak bana gurur verir" diyecek kadar rahat biçimde cevaplıyor. Kampanyanın yol açtığı hayal kırıklığını ise kabullenmiyor. Babuna Kampanyası'ndan altı yıl sonra manzara özetle şu; Oktar Babuna hayatını sürdürüyor, hastalar ise ölüyor.... kırıklığına dönüştü. Yaratılan güvensizlik organ nakli ve "İlik Bankası'na darbe indirdi.
DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Erkeklerin en 'büyük' korkusu
 Dünya starı oldu ama hala amatör ruhlu
 Ece Ajandası'nın mirasçıları hak arıyor
 Üç bin yıldır çekiyoruz
 Bush'un teorisyeni ideoloji yaratıyor
 Bir Beyoğlu klasiği Aris
 Ezeli rekabette son karşılaşma bugün
 Bu proje umut veriyor
 Çocukları sevindiren festival başlıyor
 Şirketler 'sportif' yarışıyor
 Yeni Sol'un peygamberi
 Cellatların iftira dansı
 Futbol ateşine internet benzini
 Festival sayesinde yeniden keşfedilen bir semtten...
 Yakmak için matbaanın icadını bile beklemediler
 Cerrah, bir yakınını ameliyat ederse...
 Giymeli mi giymemeli mi? İşte bütün mesele
 Öğretmene göre dershane şart
 Hamal olamayınca başkan oldu
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Ecevit kuru pasta değil kestaneli yaş pasta...
MEHMET ALTAN
Bir erkek gibi...
Geçmişin klasikleşmiş...
ALİ POYRAZOĞLU
Bir günün beyliği...
Bahar başa vurunca, her gün...
KAZIM KANAT
Kutsal Anadolu toprakları
Lord Kinross'un kitabını...
ÖNCEL ÖZİÇER
Usta bize söz bırakmamış!
Her fırsatta birbirlerine olan...
Türk 'Custo'ya artık dalış yasak
Türk 'Custo'ya artık dalış yasak
Dünyanın dört bir yanında sayısız dalışlar yapan, 38 ödül sahibi...
Profesörden futbol kitabı
Profesörden futbol kitabı
Alfred Wahl, binlerce insanı stadyumlara çekebilen dünyadaki en...
Dünyada lazer ameliyatında kör olan bir kişi bile yok
Göz hastalıkları alanında tıbbın önemli ilerlemeler kaydettiğini...
Komşu usulü yaprak sarma
Türkler ve Rumlar birlikte yaşamaya başladığı gün mutfağını Türkler'den, yaşama...
Önce deniz sonra midyeler kirlendi
Marmara Denizi'nin herhangi bir kıyısından elimizi uzatıp midye çıkardığımız...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.