kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Reha Muhtar @ SABAH
 

Kapıcı, Zenci ve züppe...

Hayatım boyunca Beyaz Türk olmayı reddettim... O sınıflamadan, o sıfattan, sırıta sırıta kendilerini o sıfata layık görenlerden hiç haz etmedim...
Yaptığım bütün işlerde, arkadaşlıklarımda, dostluklarımda sevgilerimde, aşklarımda, kendini bilmez üç beş züppenin yaratmaya çalıştığı Beyaz Türk ve Türkiye'nin Zencileri ayrımını temelden reddettim...
Profesör bir babanın, öğretmen bir annenin, Kolejlerde, Mülkiye'de, İngiltere'de, Almanya'da okumuş tek bir çocuğuydum...
Bunu bir ukalalık vesilesi ya da Beyaz Türk'lük sertifikası niyetine değil, kendilerine Beyaz Türk adını layık gören züppelere vermeyi düşündüğüm cevabın girizgâhı olarak yapıyorum...


Dün Tayyip Erdoğan, "Kapıcı" diye alay edilmeye çalışılan Rıza Hoca'yı telefonla aradığını anlatırken, "Bize de bazı aydınlar bir zamanlar Zenci yakıştırması yaptılar..." dedi...
Acaba, Tayyip Erdoğan'a bir zamanlar, Kasımpaşalı diyenler, Kasımpaşa'nın kültürel ve tarihi zenginliklerini hatırlatmak ve övmek anlamında mı Erdoğan'ın başına o sıfatı yerleştiriyorlardı...
Sonra Başbakan olunca, acaba bir tesadüf eseri mi Kasımpaşalılık, "racon kesmenin, eğilip bükülmeninin, kafa tutmasını bilmenin" bir sembolü haline geldi?..
Yoksa Başbakanlık'ın gücü mü, Kasımpaşa semtini, "Kavgacı, gürültücü, cahil cühela ve dahi bela" sınıfından çıkarttı...


Şimdi Tayyip Erdoğan acaba o günleri hatırladığından mı, "Bize de bir zamanlar Zenci dediler" diyor?..
Rıza Hoca şimdilerde geçiyor, züppelerin ördüğü taşlı yollardan..
Rıza'dan çok değil 10 yıl önce, bir başka Hoca'ya "Ayakkabısının arkasına basarak yürüyen Adana kırosu" sıfatını takarak onu aşağılamaya çalışanlar, "Bu adam bu haliyle Galatasaray'a layık değil" diyenler, maraton tribününün kendini bilmez yaratıklarından çok mu daha onurluydu?..
Fatih Terim'e bir günlük maçta çıkarılan pankartla değil, aylarca, senelerce beyaz sayfalar üzerinde, kurumuş mürükkeple, şehir kırosu sıfatı yapıştıranlar kimdiler?..
Onlara karşı UEFA Kupası'nı getirdiğinde, o gözlerde neler söylüyordu acaba Fatih Terim?..
Okuyabildiler mi onun gözlerinde verdiği cevabı...


Ya Lucescu'ya Çingene sıfatını takıp, kendi züppeliklerini kanıtlamaya çalışanlar...
Adamın konuştuğu İngilizce, Fransızca, İtalyanca karşısında afallayan suratlarını gizlemek için, kendi oluşturdukları züppe dergâhlarından dışarı adım atamayanlar...
Hatta yıllar yılı, küçültmek, aşağılamak için İbrahim'e söyledikleri inşaatçı kalfası deyimini bile yutmak zorunda kalan o zavallılar...
Bugün bunların hepsi, fare deliklerine gizlenmiş görünüyorlar...
Kapıcı kelimesinden, dalga dalga tüm Türkiye'ye yayılan tepki, kendilerini Beyaz Türk zanneden, gerçekte ise, bu deyimi kullanabilecek kadar ardan ve idrakdan yoksun oldukları için züppe olanları yerle bir etmekte nihayet...


Bebekliğimden ve çocukluğumdan itibaren, çevremde çoktular bunlar...
Allah şahidimdir!.. Hayatımın hiçbir döneminde, sevmedim, parçası saymadım kendimi bu züppelerin...
Ben onları, insanları hakir gördükleri, kendi aşağılık komplekslerini giderici hakaretler yağdırabildikleri için, sevemedim...
Onlar da beni, benim onları sevmediğimi bildikleri için sevmediler...
Konu para değildi... Ben çocukluğumdan, bebekliğimden beri, o züppelerden iyi yaşadım...
Ama kendi yaşamımdaki nimetleri, başka insanların suratına vurarak üstünlük sağlamak zavalılılığına düşmedim... Ben onların beline beline vurdukça, önce alay etmeye kalktılar...
Fayda vermedi, bok atmaya kalktılar... Yine fayda vermedi, o zaten bizden teraneleri atmaya başladılar...
Şimdi saklandıkları fare deliklerinde, biliyorlar ki yavaş yavaş yok olmaktalar...
Onlar yok oldukça, insanlar kazanıyorlar...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 5+3 her zaman 8 değildir   / 20-04-2005
 Birinciliği beyaza verdiler..   / 19-04-2005
 Tebrikler Beşiktaş, tebrikler F.Bahçe, istifa et Çelik ve Boşat   / 18-04-2005
 Hıncal Abi'nin yıldızı...   / 17-04-2005
 Alem bir adamsın Mehmet Ali...   / 16-04-2005
 Lig daha bitmedi   / 15-04-2005
 Sevgilim hangi burçtan?..   / 14-04-2005
 Boğazımdaki gıcık   / 13-04-2005
 Barlas'ın maceraları...   / 12-04-2005
 Aşkım ve burcum...   / 10-04-2005
REHA MUHTAR
Kapıcı, Zenci ve züppe...
Hayatım boyunca Beyaz...
MANSUR FORUTAN
Sevgili Bakanıma gaf önerileri...
Kültür ve Turizm...
MEHMET BARLAS
Bu yazıyı Başbakan Erdoğan okumasa da olur..
Teolog,...
MAHMUT ÖVÜR
Boğaz'da bir 'zehir hafiye'
İstanbul'un gözbebeği...
REFİK DURBAŞ
Radyasyonla çalışma koşulları
Radyasyonla uğraşanların...
SAVAŞ AY
Sosyal araştırma ekibimiz nafile gece...
HINCAL ULUÇ
Bektaş Efendi ile güzel günler..
Biz Gelişim Spor'u...
Kupa yaz 1905'e yolla
Kupa yaz 1905'e yolla
UEFA Kupası'nı ve Süper Kupa'yı kazanan; Türkiye Kupası'nı 13 kez...
Yanal'a mesaj
Yanal'a mesaj
Galatasaray Teknik Direktörü Hagi, maç sonrası yaptığı açıklamada...
Erdoğan: CHP'nin yaptığı ucuz siyaset
Cemal Kaya'ya "aklan da gel" demediğini söyleyen Erdoğan, CHP'yi...
İstifacı Kaya medya patronu olma yolunda
Hakkındaki yolsuzluk iddiası nedeniyle milletvekilliğinden istifa...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu