kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
  » Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
MAHKEMEDE İZDİHAM- Duruşmada, izleyicilerin ve medya ordusunun ilgisi nedeniyle izdiham yaşandı. Çok sayıda izleyici, salon dolduğu için içeri alınmadı.
İstihbaratçıların kavgası

Yüce Divan'daki Türkbank davası, istihbaratçıların birbirini suçlamasına dönüştü. Yılmaz, "Emniyet'in kendi içindeki bilgi hasisliği bizim hükümet olarak tasarruf etme imkânımızı ortadan kaldırdı" dedi.

Eski Başbakan Mesut Yılmaz ve eski Devlet Bakanı Güneş Taner'in 'Türkbank ihalesinde usulsüzlük yaptığı' iddiasıyla yargılandıkları davada istihbaratçılar birbirlerini ve MİT'i suçladılar. Yılmaz ile Taner'in yargılandığı davanın dünkü duruşmasında, dönemin İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı ve İstihbarat Şube Müdürü Niyazi Palabıyık ile İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun tanık olarak dinlendi. Palabıyık, Çakıcı'nın Türkbank ihalesine müdahale edeceği yönündeki duyumlar üzerine araştırma yaptıklarını, Korkmaz Yiğit'in telefonunun dinlenmesi için İstanbul DGM'den karar çıkarttıklarını anlattı. Hemen sonra, Yiğit ile Çakıcı'nın 21 Mayıs 1998'te bir konuşmalarını tespit ettiklerini, bundan Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı'nın da haberdar olduğunu belirten Palabıyık, şöyle dedi:

"MİT'TEN GİZLEDİK"
"Telefon çözümlerini doğrudan göndermedim, ancak konuşmanın içeriği hakkında İstihbarat Daire Başkanlığı'na bilgi verdim. Bu bilgi notunun üzerinde (duyum) yazıyordu. Ancak İstihbarat Daire Başkanımız Uzun, bu bilginin telefon görüşmesine bağlı olduğunu biliyordu. İstihbarat bu kaseti getir deseydi, gider kendilerine verirdim." Palabıyık, telefon görüşmesinin içeriğinin neden doğrudan ilgili makamlara iletilmediği yönündeki soru üzerine de şöyle konuştu: "Çakıcı'nın kırmızı pasaportunu temin eden MİT'ten adamlar var. Bu nedenle bilgileri gizli tutmamız gerekiyordu." Sabri Uzun da, kendilerinden çetelerle mücadele edilmesinin istendiğini, Çakıcı dahil 4 çete lideri hakkında dosya oluşturmaya başladıklarını söyledi. Çakıcı'nın telefon konuşmalarıyla ilgili gelen bilgilerin İçişleri Bakanlığı ve Başbakanlığa gönderildiğini anlatan Uzun, "O dönemde herşey çetelerin emrine girmişti. Herkes bunun korkusuyla yaşıyordu. Çakıcı en korkulan kişiydi'' dedi. Uzun sonTürkbank çalışanları, Çakıcı fotoğraflarıyla mahkeme önüne gelerek protesto gösterisi yaptı.olarak, Türkbank ihalesinden önce, TMSF'ye ve dönemin Başbakanı Yılmaz'a Çakıcı'nın girişimleri hakkında bir bilgi notu verildiğini, notu 3 Ağustos Pazar günü ulaştırdığını söyledi. Uzun, kasetin çözümünün tamamının neden ulaştırılmadığı sorusuna, "Bu görüşme, İstanbul'daki adli bir olay için mahkeme kararıyla dinlendiği için, görüşmenin içeriğini aktarmadım. Sadece çeteden söz ettik" karşılığı verdi. Mesut Yılmaz bu arada söz alarak 3 Ağustos 1998'in Pazar değil, Pazartesi olduğunu belirtti ve "3 Ağustos'ta ben Yüksek Askeri Şura toplantısındaydım. Notu bana nasıl ulaştırmışlar" dedi. Uzun ise, 3 Ağustos'un Pazar günü olduğunda ısrar etti. Uzun, Güneş Taner'in iki banka sahibiyle fotoğraflarını Meclis Soruşturma Komisyonu'na verdiğini de söyledi. Taner'in avukatı, müvekkilinin farklı ilişkiler içinde gösterilmeye çalışıldığını belirtince Uzun, bu ilişkilerin anlamlı olduğunu söyledi. Mesut Yılmaz da, "Emniyet'in kendi içindeki bilgi hasisliği bizim hükümet olarak tasarruf etme imkanımızı ortadan kaldırdı" dedi. Dönemin Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican, Çakıcı'nın Türkbank ihalesine müdahale edeceği duyumu aldıklarını, Yılmaz'ın ise belge istediğini, ancak ihale gününe kadar belge sunamadıklarını söyledi. Eski İstanbul Emniyet Müdürü Necati Özdemir de, "Çakıcı birçok işadamını tehdit ediyor, işadamları ağzını açmıyordu" diye konuştu.

İŞADAMLARININ İFADESİ
Duruşmada tanık olarak ifade veren Çukurova Holding Başkanı Mehmet Emin Karamehmet ile işadamı Erdoğan Demirören ise ifadelerinde, Türkbank ihalesiyle ilgili evrakı aldıklarını, ancak girmekten vazgeçtiklerini, bunun korkuyla ilgisi olmadığını, herhangi bir tehdit almadıklarını söylediler.

Ersan ATAR/ANKARA


1 2 3 4 5
 
DİĞER SİYASET HABERLERİ
 Bu ne biçim teklif
 Ermeniler de Nürnberg istiyor
 Aranan Talat Paşa genelgesi bulundu
 Başbakan: Kan bulmak için ben mi telefon edeceğim?
 Türkiye Ermenileri Kalayjian'ı kınadı
 ABD'deki lobi hazırlanıyor
 Genelkurmay arşivinden vahşetin belgeleri
 Erdoğan'dan Şaron'a teşekkür
YAVUZ DONAT
İstanbul... Çok özel
Deprem Dede ile Adapazarı'nda...
Hoca efendinin evini köye okul yaptılar
Doğubayazıt Yeniköy'e okul lazımdı. Ama yetkililer "masraf olur" diye...
Kemik iliği bankası iflasın eşiğine geldi
850 lösemi hastasının tek umudu olan İstanbul Tıp Fakültesi Kemik...
Vatan için öldüler
Vatan için öldüler
Şehit Jandarma Üsteğmen Baltacı ile Uzman Çavuş Vural binlerce...
Adana'da TAYAD'a gösteri izni verilmedi
Adana'da TAYAD'a gösteri izni verilmedi
Trabzon ve Sakarya'da yaşanan linç girişimi olaylarının yankıları...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu